CHP'ye 3 dönem çağrısı

25 Şubat 2012 11:29 tsi
CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “AK Parti'nin 3 dönem sınırlamasını siz de tüzüğe sokun” çağrısı geldi.

Günlerdir süren tartışmaların ışığında yarın tüzük kurultayını toplayacak olan CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “AK Parti'nin 3 dönem sınırlamasını siz de tüzüğe sokun” çağrısı geldi. Sağ ve sol yelpazede yer alan tecrübeli siyasetçiler, hem parti içi demokrasi hem de ülke demokrasisi açısından dönem sınırlamasının önemini vurgulayarak, “AK Parti’nin uygulaması devrim niteliğinde. Siyasette yeni yüzlere imkan tanınabilmesi için tüm partilerin benzer yöntemleri hayata geçirmesi şarttır” görüşünde birleşti. İşte siyaset dünyasının görüşleri
 
SİYASET DESTEK VERMELİ
 
CHP eski Milletvekili ve Büyükelçi İnal Batu: 3 dönemden sonra milletvekilliğine ara verilmesi iyi olur. Tüm siyasi partiler buna destek vermeli. Ben kendimden biliyorum, yıllar geçtikçe rehavet çöküyor, yorgun oluyor insanlar daha az çalışıyor. Bence genel başkanlık için de en fazla 2 dönem gerekir. Bunların tüzüğe konulması lazım. 3 dönemden sonra hala orda oturmaya kalkarsa verimi çok düşük olur. Nasıl olsa bu da benim son dönemim demeli. Baştan bilerek girmeli ki daha sonra gücenmemeli. Genel başkan 3 dönem milletvekili yapmış adama 'Artık yeter bırak çekil' deyince karşı taraftaki inciniyor, kırılıyor. Baştan böyle kurallar konulursa herkes bilerek girer.

KALICILIĞIN TEMİNATIDIR
 
Milli Eğitim eski Bakanı Vehbi Dinçerler: Bu siyaset hayatında bir reformdur. Demokratik siyasete de büyük bir katkıdır. Çünkü bu makamların geçiciliğini yaşayarak gösterecek cesaretin ifadesidir. Gidenlerin kesinleşmesi gelişin önünü açmış olur. Arkadan gelenlerin öndekilerle kavga etmeden seçilme ve hizmet etmesini sağlar. Bu AK Parti'nin kalıcılığının da teminatıdır. ANAP'ın ismi şimdi anılmıyor. Mesut Bey buna ters uygulamalarla arkadaşlarını iş başına getirdi. Kendisine ters fikirde olanları dışarıda bıraktı ve güven kalmadı. Dolayısıyla partinin varlığı ve idealler ortadan kayboldu. Gidenler emanetçi olduklarını yiğitçe uyguluyor. Arkadan gelen o vebali taşıyacak. Bu iş oturursa Türkiye'nin siyaseti için inanılmaz bir katkı olur. Görüş farklarının parti içinde temsil edilmesini de sağlar. Ana politikalar konusunda devamlılık da.. Siyaseti ülke için yapmanın kriteridir. Erdal İnönü'ye sadece tenkit ediyorsunuz dediler. 'Ben söyleyeyim de yapsınlar mı' dedi. Hala gülüyorum. Bu anlayış sakat kafadır. Tecrübe ve bilgi parti taassubuna girmeden de paylaşılabilir. Hele CHP uygularsa Türkiye'nin demokrasisi kat kat artar.

TENEŞİRE KADAR SÜRMEZ
 
ANAP eski milletvekili Faik Tarımcıoğlu: Bu hükmün tüzüğe konulması siyasette bir ilk. Siyaset teneşire kadar devam eder diye bu uygulama yapılmıştır. Yeni kan anlamında son derece faydalı sonuçlar verir sürekli olarak yenileneceğini bilen teşkilatlar bu gayretle iyi çalışmalar yapar. Gençler nasılsa bize yer yok diye başka alana kayar ama bu şekilde faydalı olur. Bunu çok katı uygulanırsanız da çok tecrübeli olan birkaç sene daha bulunması gereken uzman isimler siyaset dışı kalabilir. Bu da bir mahsurdur. Makul süre bana göre 4 dönemdir. Bu şekilde değişiklik yapmazsa erozyona uğrayacaktır. Siyaset istikrar üzerinden devam eder. Ancak bu kadar ortaya atılıp konuşulduktan ve angaje olduktan sonra geriye AK Parti'nin geriye döneceğini de sanmıyorum.

ADAYLARI MİLLET BELİRLEMELİ 

DYP eski Genel Sekreteri Tevfik Diker: Ben yasaklara karşıyım. Partiye kayıtlı ön seçimle liste halkın seçimine sunulmalı. Millet istiyorsa sandığa da gömer koltuğa da yapıştırır. Gerçek demokrasinin böyle ortaya çıkacağını düşünüyorum. Parti genel merkezlerine yüzde 5 kontenjan verilebilir. Anayasa'daki seçme ve seçilme hürriyetini sınırlandırmak o hakkın elinden alınması ve seçecek insanların oy verme hakkını engellemek olur. İlk ve son seçen, millet olmalı. Millet istemiyorsa listede yer alsa da tercihli sistemde yer alması mümkün değildir. Katılımcı demokrasiyi geliştirmeliyiz. Arlarında önemli değerler olan parlamenterleri budamakla da demokrasiye hizmet etmiş olmayız. Sistem genel başkanların iki dudağının arasında olursa adayları onlar belirlerse eleştiriler haklı olur. 91'de rahmetli Özal, tercih sistemini getirdi. Biz de öyle geldik sonra bu sistemi derhal kaldırdılar. Bu sitem çağdaş verilerle milletin önüne konulmalıdır. AK Parti, adayları önce parti tabanına sonra milletin önüne atmalı. Dinlendirme kararını tüzük değil millet vermeli. Adayları genel başkan değil parti tabanı belirlemeli.

ÜÇ DÖNEM BİLE FAZLA

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün: 3 dönem milletvekilliği yapanlar vekilliği meslek haline getiriyor. Kişisel kanaatim 3 dönemin dahi vekillik için uzun bir süre olduğu. 3 dönem veya 3 dönemin altında bir sınırlama getirilmesi bazı konularda bürokratikleşme ve siyaset mesleğinin de önüne geçer. Ancak liderlik önemli olduğu için liderlere yönelik başka bir yöntem düşünülebilir.  Türkiye'deki siyaset modeli üzerinde çokça tartışılacak konu var. Geniş çapta bir sorun var. Ama belki bir örnek vermek gerekirse, para almamak kaydıyla vekiller akşamları doktorluk yapabilmelidir.

PARTİMİN TÜZÜĞÜNE KOYDUM
 
Eski Devlet, Milli Eğitim ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel: Benim kurduğum Yeniden Doğuş Partisi'nin tüzüğünde 3 dönem şartı vardı. Partiyi kurduğumda hem genel başkanı olarak kendi seçilmem hem de milletvekili seçildiği takdirde bu şekilde olması gerektiğini yazdık. Profesyonel  bu işi meslek edinmiş para kazanmak için seçilmeye çalışan kimseler var fakat, bu konu tamamen demokratiktir, millet iradesinin arzusuna bağlıdır. Millet istiyorsa 10 defa da seçer, millet istemiyorsa 1 defa bile seçmez.

YENİ KADRO YENİ FİKİR DEMEK
 
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: 3 dönem milletvekilliği yapmış arkadaşlarımız onların yerlerine daha genç, daha dinamik, millet tarafından seçilmiş yeni kadrolar gelirse yeni beyinler, yeni düşünceler, yeni akıllar, yeni fikirler ortaya çıkarır. Statükonun önüne de geçilmiş olur. Tüm partilerin bu uygulamayı gerçekleştirmesi memlekete faydalı olur. Bu ülkenin hem deneyimli, tecrübeli siyasetçilere hem de alttan yetişecek yeni siyasetçilere ihtiyacı var. Burada önemli olan 3 dönem birinin seçilip seçilmemesinden öte siyasi partiler yasasını ve seçim kanunun demokratikleştirilmesidir.

bugün

 

Bu haber 739 defa okundu.