En Sıcak Konular

Çocuğunuza sevginizi hissettirin

20 Şubat 2012 13:39 tsi
Yrd. Doç. Dr. Özkan Özgün, sevginin hiçbir çocuğu şımartmayacağını, sevildiğinden emin olan çocuğun, daha az problem yaşayacağı söyledi.

Adana'nın Pozantı ilçe Belediyesi'nce yürütülen 'Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Hibe Programı' kapsamında hazırlanan; 'Anne-Baba El Kitapçığı'nda kaleme almış olduğu yazısında anne ve babalara çocuk gelişimi hakkında bilgiler veren Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı (ABD) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özkan Özgün, ebeveynlerin çocuklarının gelişimini nasıl destekleyebilecekleri konusunda da yol gösterdi.

Çocukların 3 yaşından başlayarak, dillerini daha iyi kullanıp, kelime dağarcıklarını geliştirdiklerini anlatan Özgün, "Çocuğun dil gelişimini desteklemek için onlarla sohbet etmeli, hikayeler anlatmalı ve çocukla birlikte kitap okumalıyız. O gün çocuğumuzun okulda ne yaşadığını bize anlatması için sorular sormalı ve iyi bir Türkçe kullanarak ona örnek olmalıyız" dedi.

"Sembolik Oyun, Çocuğun Zihin Gelişiminin İyi Olduğunu Gösterir"

Bu yaştaki çocukların bir nesneyi başka bir nesnenin yerine kullanmayı öğrendiği gibi bunu çok seveceğinin altını çizen Özgün, "Örneğin; bir dal parçasını alıp, onu at gibi sürerler. Muz veya tahta parçasını telefonmuş gibi kulaklarına götürüp konuşurlar. Biz buna; 'sembolik oyun' diyoruz. Çocuğun sembolik oyun oynaması, onun zihin gelişiminin iyi olduğunu gösterir.

Bu nedenle çocuklarımızın sembolik oyunlarda kullanabilecekleri oyuncakları olması ve bu tür oyunların teşvik edilmesi gerek. Ayrıca çocuklar, hayali oyunlar da oynayabilir veya hayali arkadaşları da olabilir. Çocuğun kendini bir süper kahraman gibi görmesi, ihtiyacı olanları oyunlarında kurtarması, kimsenin görmediği biriyle konuşması ve arkadaş olması sık görülür.

Evcilik, öğretmencilik, doktorculuk gibi rol oyunları, çocukların bu yaşlarda oynamaktan en çok hoşlandıkları oyunlar arasında yer alır. Çocuklar, bu oyunlar aracılığıyla kendilerini, çevresindekileri ve rolüne girdikleri kişileri, yaşadıkları dünyayı daha iyi anlar" ifadesini kullandı.

"Çocukların Korkularıyla Alay Edilmemeli"

Yine bu dönemdeki çocukların, etraflarında gördükleri taş, masa, bulut, karanlık gibi cansız varlıkların canlı olduklarını, düşünebildiklerini, konuşabildiklerini ve bazı şeyleri bilerek yaptıklarını düşünebileceğini belirten Özkan Özgün, çocukların bu şekilde düşünmelerininse yaşları gereği normal kabul edildiğini, ancak bazen bu durum nedeniyle de bazı korkular geliştirebilecekleri uyarısında bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Özgün, açıklamasını da şöyle sürdürdü; "Çocukların korkularıyla alay etmemeli, onu korktuğu bir şeyi yapması için zorlamamalı veya bundan dolayı çocuğumuza kızmamalıyız. Çocuğumuzun korkusunu aşması için ona zaman tanımalıyız. Çocuğumuzu anladığımızı ve onun yaşındayken bizim de benzer düşüncelerimiz olduğunu, aynı yaştaki arkadaşlarında da bu tür düşüncelerin olabileceğini çocuğumuza söylemeliyiz ve korkusunu hafifletmek için yanında olmalı, ona güç vermeliyiz."

"Sevgi Hiçbir Çocuğu Şımartmaz ve Mızmız Yapmaz"

Anne ve babaların bazen çocuklarına sevgilerini gösterirlerse; onun şımaracağı veya mızmız olacağından endişe duyduğuna dikkat çeken Özgün, bu nedenle de ebeveynlerin çocuklarını şımartmamak için ona sevgilerini açıkça göstermediği gibi bazen sert davranabildiğini anlattı.

Özgün, "Sevgi, hiçbir zaman çocuğu şımartmaz ve mızmız yapmaz. Sevildiğinden emin olan bir çocuk, daha az problem yaşar ve sorunlarla karşı karşıya kaldığında bunlarla baş edebilme gücünü kendinde bulur. Unutmamalıyız ki, sağlıklı ve mutlu bir çocuğa sahip olmak için en önemli şey; anne ve baba olarak çocuğumuzu çok sevdiğimizi belli etmemiz ve çocuğumuza karşı oldukça sabırlı olmamız" dedi.

trthaber

Bu haber 521 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,719 µs