En Sıcak Konular

Fidan olayı bir dönüm noktası oldu

10 Şubat 2012 10:55 tsi
Fidan olayı bir dönüm noktası oldu Dünden itibaren Ankara'da çarklar farklı dönmeye başladı.

MİT yöneticilerine yönelik operasyonun adını net olarak ortaya koymak gerekiyor.

Devletin bir kanadı açılımı yargılamak istiyor. Hatta ellerinden gelse, tedavülden kaldırmayı amaçlıyor.

Siyasi irade ise buna izin vermiyor.

Devletten kastım, bir süredir kendisini hissettirmeye çalışan, derin devlet.

Birkaç operasyonla Ergenekon bitmedi. Dink kararında ve Uludere olayında kendini gösterdi Ergenekon.

Derin devletin AK Parti'yle ilgili ilginç bir macerası var.

3 Kasım 2002 seçimlerinden AK Parti tek başına iktidar olarak çıkınca Ergenekon zihniyeti, 28 Şubat refleksiyle hareket etti. Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz, Eldiven, Balyoz darbe planları o zihniyetin eseriydi. AK Parti'yi Refah Partisi, Erdoğan'ı ise Erbakan gibi düşündüler ama hesap hatası yaptılar.

Ne Erdoğan Erbakan'dı, ne de AK Parti Refah Partisi. O deneyimlerin içinden süzülerek gelen bir kadroydu AK Parti. Darbe planları başarılı olamadı. 367 ve 27 Nisan müdahaleleri ile sonuç almaya çalıştılar. Hedef AK Parti'yi tasfiye etmek ve Cumhurbaşkanı'nı seçtirmemekti. Bir başka hesap da partiyi bölmek.

AK Parti bu mücadelesinde millet iradesine sığınınca bu plan tersine çevrildi. 22 Temmuz 2007'de sandıktan yüzde 47 ile çıktı.

Derin devletle hesaplaşma gücünü o zaman buldu, Ergenekon'un düğmesine basıldı. Ama Ergenekon da boş durmadı. Kapatma davası açıldı. Eğer başarılı olsalardı, kapatma kararından sonra ilk iş, Başbakan Erdoğan'ı tutuklatmak olacaktı. Ancak Erdoğan giyotine boğazını uzatmak yerine mücadeleyi seçti. Yüksek Askeri Şura toplantısı öncesine denk getirildi kapatma davası. "Yaşlarını kuru yaparım" diyerek bir mücadeleye soyundu Başbakan. Ve başarılı da oldu.

12 Haziran seçimleri ile yeni bir döneme geçildi. AK Parti yüzde 50 oy aldı ama Anayasa'yı değiştirecek sayının altında kaldı.

Ergenekon zihniyeti iki dönemdeki elde ettiği deneyimlerin ışığında "ustalaştı".

Üçüncü dönemin hazırlıkları 12 Haziran seçimleri öncesinde YSK'nın, "siyaset mühendisliği" ne dayalı kararlarıyla başlamıştı. Hedef AK Parti'yi Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğun altında tutmaktı. Başarılı da oldu.

12 Haziran seçimlerinden sonra ise, CHP ve BDP'nin Meclis'i boykotuyla kaos planı devreye konuldu.

Bu siyasi plandı.

PKK harekete geçirilerek Silvan ve Çukurca baskınları yaşandı.

Amaç, bu alanlarda geriletilen AK Parti'nin teslim alınmasıydı. Üçüncü dönem planı buydu. Şike yasası, Dink kararı, Uludere olayı ile bu plan adım adım sahneye konuldu. MİT yöneticilerinin ifadeye çağrılması ise bu zincirin bir halkası. Ama son halkası diyemiyorum.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan bu hükümet için üst düzey bürokrat olmanın ötesinde anlamlar taşıyan bir isim.

Başbakan, istihbarat birimlerinin koordinasyonu görevini MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a verdi.

Bu tercih Başbakan'ın, Hakan Fidan'a güvenini ortaya koyması açısından önemli.

"Oslo" görüşmesi basına sızdığında da Başbakan, hükümeti rahatlatmak için ne gerekiyorsa yapacağını bildiren Hakan Fidan'ın arkasında kapı gibi durmuştu.

Hakan Fidan'ın gayet usulsüz bir şekilde ifadeye çağrılması, hükümet içinde tahminlerin ötesinde bir etki yaptı. O gece bazı bakanların MİT müsteşarını arayıp, ihtiyaç duyarsa yanına gelmek istediklerini, desteklerini bildirdiklerini bir kenara not etmenizi istiyorum.

Cumhurbaşkanı Gül'ün her hafta yapılan görüşmeyi bu kez herkesin gözüne soka soka gerçekleştirmesini ise Hakan Fidan'a Çankaya'nın himayesi olarak görmek gerekiyor.

İktidarın en hassas olduğu yere dokunulunca, Başbakan olaya el koydu.

Çünkü bu işin altında, "Bir tek oy almayacağımı bilsem bile, bu işi çözeceğim" diye açılım sürecini başlatan Başbakan Erdoğan'ın iradesinin hesaba çekilmesi var. "İyi şeyler olacak" diye süreci teşvik eden Cumhurbaşkanı Gül'ü rahatsız eden bir durum söz konusu. Çünkü bu kadrolar Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'nin hiçbir şey yapamayacağının farkında. Kürt sorununun ise "öl, öldürle" değil, sivil yöntemlerle çözüleceğine inanıyorlar. Hakan Fidan, Emre Taner ve Afet Güneş'in şahsında yargılanmak istenen, Kürt sorununun sivil yöntemlerle çözüleceğine inanan irade.

1 Eylül 2011 tarihinde Türkiye, Silvan ve Çukurca'nın etkisi, alternatif Cuma, sivil itaatsizlik gibi eylemlerin verdiği rahatsızlıkla güvenlikçi politikaları öne almış, açılımcı yaklaşımı dinlendirmeye çekmişti.

Mayıs ayında bir ara değerlendirme yapılıp, psikolojik ve alan hakimiyetinin devlette olduğu kanaati oluşursa, diyalog süreci yeniden başlatılacak.

Öcalan bu konuda muhatap olarak Hakan Fidan'ı adres göstermiş.

Bu operasyonla, yeni süreç engellenmek istendi.

Hakan Fidan olayı bir dönüm noktası oldu. Ve dünden itibaren Ankara'da çarklar farklı dönmeye başladı.

Başbakan, "Operasyoncular" ve "Diyalogcular" şeklinde alttan alta devam eden mücadeleye el koydu.

İlk aşamada MİT yöneticilerinin ifadeye gitmesi önlendi. Yeni yasal düzenleme ise Pazartesi günü yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınacak.

AK Parti, hakan Fidan olayını ilk kez içlerinden bir kelle alınması olarak gördü. Tedirgin oldu.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı seviyesindeki sahiplenme, hükümet düzeyindeki çaba Hakan Fidan'ın bu iktidar için ne denli önemli olduğunu ortaya koydu.

MİT Müsteşarı bu süreçten güçlenerek çıktı.


Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak

Bu haber 2,978 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,246 µs