Şemsiye ve tente yanıltmasın
0 0 0000 00:00 tsi
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Utaş, şemsiye ve tentelerin ultraviyole ışınlarının ancak yüzde 50'sini önlediğini söyledi.
'Kum, su, beton gibi yüzeylerden yansıyan ışınlara dikkat edin' diyen Prof. Dr. Utaş, UV ışınlarının zararlı etkilerinin aniden veya yıllar içinde ortaya çıkabileceğini söyledi.
Kısa sürede aşırı UV ışınlarına maruz kalınmasının deride kızarıklığa ve güneş yanıklarına neden olabildiğini, yatkın kişilerde ışığa bağlı alerjik ve toksik reaksiyonlar görülebileceğini kaydeden Utaş, deride benekli görünüme yol açan renk değişiklikleri, kalınlaşma, kırışıklıklar, ince kılcal damarların ve morlukların oluşmasının yanı sıra deri kanserlerinin görülebileceğini belirtti.
Utaş, ömür boyu güneş maruziyetinin yüzde 80'inin çocukluk döneminde gerçekleştiği için bebeklik döneminden itibaren koruyucu önlemlerin alınmasının gerekli olduğunu anlattı:
''Çocukluk çağlarındaki aşırı güneş maruziyeti deri kanseri gelişiminde en önemli risk faktörlerindendir.
Riski önemli ölçüde artıran diğer faktörler, kırmızı veya sarı saç, sırtın üst kısmında belirgin çillenme, çok sayıda nevus (ben) olması, çocukluk çağında şiddetli güneş yanıkları, ergenlik döneminde en az üç yıl yaz aylarında sürekli güneş altında çalışılması ve ailevi melanoma (bir tür deri kanseri) öyküsü olmasıdır.''
Güneş ışınlarına maruziyetin çoğunluğunun çocukluk çağlarında olduğu için güneş ışınlarına aşırı maruziyetten sakınılması, çocuklarda koruyucu giysiler ile düzenli olarak güneşten koruyucuların kullanılmasının sağlanması öneriliyor.
Utaş, ''bütün çocuklar güneşte kolay yanmasa da tüm deri tiplerinde deri kanseri, deri yaşlanması, göz ve bağışıklık sisteminde güneşle ilişkili hasarlar görülebilir'' dedi.
Altı aydan küçük bebeklerin direkt olarak güneş ışınlarından korunması gerektiğine dikkati çeken Utaş, bunun için şemsiye ve tentelerin kullanılabileceğini söyledi.
Utaş, güneş yanığı riskinin su sporları gibi bazı aktivitelerde daha yüksek olduğunu, bulutların ise UV ışınlarına karşıyeterince koruyucu olmadığını, UV ışınlarını sadece yüzde 20-40 oranında azalttığını anlattı.
Güneşten korunmanın en basit ve en pratik yolunun giysiler olduğunu bildiren Prof. Dr. Utaş, birkaç tavsiyede de bulundu:
''Mutlaka koruyucu giysilerin giyilmesi ve şapka takılması gerekiyor. Giysinin kumaşı, yapısı, dokusu, rengi, kalınlığı korumayı sağlamada en önemli faktörlerdir.
Giysilerin sıkı dokunmuş olması önemlidir. Pamuklu giysiler serin tutar ve koruyucudur. Islak veya nemli giysiler etkili koruma sağlamazlar. Güneşten koruyucular güneşe çıkmadan en az yarım saat önce ve parmak uçları ile uygulanmalıdır.
Böylece koruyucu vücut ısısına ulaşıp vücudun binlerce küçük kıvrımını doldurur ve etkin koruma sağlar. Kulaklara, burna, dudaklara ve göz etrafına da uygulama unutulmamalıdır.
Yüksek yerlerde ve düşük enlemlerde ekstra koruma kullanın. Düzenli olarak kendi derinizi ve çocuğunuzun derisini muayene edin.''
Bu haber 328 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle