En Sıcak Konular

Bozdağ: Başsavcı ve vekili açığa düştü

8 Şubat 2012 17:28 tsi
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması ile ilgili İstanbul Başsavcısı ve Başsavcıvekilinin dün akşam böyle bir çağrı olmadığına dair açıklamalarını anımsattı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, SKYTURK360 televizyon kanalında canlı yayına katılarak, gündemde ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bozdağ, MİT Müsteşarı Fidan'ın ifadeye çağrılması ile ilgili olarak dün akşam İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcıvekilinin böyle bir çağrı olmadığına dair açıklama yaptığını anımsatan Bozdağ, ''Sabahleyin de başka bir açıklama gelince üzüldüm. Yani İstanbul Başsavcısı ve Başsavcıvekili de açığa düştü. Belli ki bu konuda irtibat kopukluğu var. Başsavcı ve Başsavcıvekilinin de muhtevasını bilmediği gerçeği ortaya çıktı'' dedi.

Fidan'ın ifadeye çağrıldığını, ancak yeteri kadar bilgilendirme olmadığını söyleyen Bozdağ, ''Bu konudaki soruları cevaplandıracak, şüpheleri ortadan kaldıracak bir açıklama yapılırsa, konunun doğru tartışılmasına katkı sunulabilir, ama maalesef bu yapılamadı'' ifadesini kullandı.

Bozdağ, soruşturulan kişilerin terörle mücadelede çok önemli görevler ifa ettiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti:

''Dünyanın her yerinde terörle mücadele yapılırken, istihbarat teşkilatları ve kamu görevlileri mücadele verdikleri kesim ile ilgili bilgi toplayabilirler ki bu onların yasal görevleridir. Terör örgütü nerede bulunuyor, ne yapıyor, ne kadar elemanları var, hangi ülkelerle içli dışlılar, Türkiye'de veya başka ülkelerle, kimlerle ne yapıyorlar? Bunlara dair sizin elinizde sağlıklı istihbarat olursa yapacağınız her türlü çalışmada sağlıklı adımlar atma ve doğru neticeler almada başarılı olursunuz. Eğer siz bunları sağlıklı yapamazsanız o zaman da başka sorunlar ortaya çıkabilir. O nedenle ben bunun KCK kapsamında soruşturuluyor olmasını, doğruysa eğer, onu ben çok anlamlı bulmadım. Ben hukuku bilen birisi olarak, hukukçu kimliğimle, işin doğrusu çok şaşırdım. Nasıl 250. madde kapsamına girebildi. Hem de terörle mücadele eden bir yapının, eğer doğruysa, terör örgütünün bir yapılanması ile aynı soruşturma içerisine nasıl girebildiğini anlamış değilim. Eğer anlatırlarsa tabii kamuoyu öğrenecektir.''

Oslo görüşmelerinin doğrulanıp doğrulanmamasının ayrı bir konu olduğunu söyleyen Bozdağ, ''Hukuk dışı yollarla elde edilmiş kasetler kamuoyuna yansıdı. Tartışıldı, konuşuldu. Bu ayrı bir konu. Böyle bir şey olmayabilir de'' dedi.

Bozdağ, MİT veya devletin kimi görevlilerinin ülkenin güvenliği ile ilgili, vatanın bölünmez bütünlüğü için terörle mücadele verirken birtakım şeyler yapıldığında bunların suç sayılmasının terörle mücadele etme anlamına geleceğini söyledi.

''Farz edin ki böyle bir görüşme oldu. Bizim mevzuatımızda bunu suç sayan bir şey yok. Neden yok? Siz o görüşmeleri yaptıysanız veya yapıyorsanız, terör örgütünün içine eleman koyduysanız, istihbarat örgütleri dünyanın her yerinde terör örgütünün içine sızarlar. Ne yapıyorlar, ne ediyorlar? Bunlar nasıl hareket ediyor, olaylara nasıl tepki veriyorlar, silahlar, mermi eylem planlamaları nasıl oluyor?'' diyen Bozdağ, canlı bombaların şehirlere giderken bu şekilde yakalandıklarına dikkati çekti.

-''Canı pahasına insanlar bu görevi yapıyor''-

Bu görevleri yapanların KCK ile ilişkilendirilmesinin bu ülkeye kötülük yapmak olacağını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti:

''O zaman kanunları tersinden okumuş olursunuz. Kanunları tersinden okursanız orada adalet olmaz. Bu konu üzerinde savcılık neden soruşturma yaptığını kamuoyuna açıklarsa o zaman daha rahat bir değerlendirme yapacağız. Ama terörle mücadele yaparken, terör örgütünün içine sızdı veya terör örgütünün içine kendi elemanlarını sızdırdı. O terör örgütünün işleyişi hakkında bilgi aldı ve bunlarla ilgili veya başka şeyler yaparsa ben bunu bir hukukçu olarak anlamakta zorlanıyorum. Sayın savcı da anlatırsa o zaman anlarız, nasıl olduğunu. Bu insanların görevi bu. Görevi terörün içine nüfuz etmek. Terörü bitirici adımlar atmak. Bu konuda ülkesine, hükümetine, devletine yardımcı olmak. Canı pahasına bu insanlar bu görevi yapıyor.''

Yüksek düzeyli görevliler için soruşturma usulleri bulunduğunu bildiren Bozdağ, şöyle dedi:

''Soruşturma usulleri var, izne tabi olanlar ve 250. madde kapsamında olanlar. 250. kapsamına bunu koydularsa bilemiyorum. Hangi kanun maddeleri buna izin veriyor. Ama hukuken 250. madde kapsamına koymak hukuken bana göre mümkün değil. Baktığınız zaman CMK'nın 250. maddesi kapsamında değerlendirildiğini görüyoruz.''

Türkiye'nin 30 yıla yakın terörle mücadele edildiğini ve geçmişte de defalarca devlet görevlilerinin terör örgütü ile görüştüklerini ifade eden Bozdağ, ''Bir devlet kendi ülkesinin güvenliğini korumak, bölünmez bütünlüğünü temin etmek için terörle mücadele ederken, 'terörle mücadele yöntemlerinden bazılarını kullanmayacak, bazılarını kullanacak' diyebilir misiniz? Başka ülkeler de terörle mücadele etti. Onların da terör örgütlerinin içine sızan istihbarat elemanları oldu. Bunların hepsi terörle mücadelenin yöntemidir'' dedi.

Bozdağ, terörle mücadele eden insanları ''terörle işbirliği yapıyorsunuz'' diye damgalamanın büyük bir kötülük olacağının dile getirerek, ''Bu ülkeye kötülük yapmış olursunuz. Bu insanların maneviyatlarını kırmış olursunuz. Doğru bir iş yapmış olmazsınız'' değerlendirmesinde bulundu.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevini yaptığını ve yaptıklarının suç sayan bir kanun hükmü bulunmadığını vurgulayan Bozdağ, ''Siz bu kanunu ben böyle anlıyorum derseniz, o zaman sizin anladığınız kanun yerine geçmiş olur ki, orada adalet olmaz'' dedi.

-Irak sınırındaki olay-

Bozdağ, Irak sınırındaki olayla ilgili olarak da şöyle konuştu:

''Olayın hemen akabinde anlık bir istihbaratla bunun MİT'ten geldiği, hemen arkasından böyle bir olayın gerçekleştirildiği kamuoyuna yayıldı. Arkasından açıklama yaptı MİT müsteşarı. Sayın Başbakanımız açıklama yaptı. Böyle bir anlık istihbarat olmadığı. Olayın hemen arkasından, anlık istihbaratla operasyon yapıldığı iddiası ve adresin MİT olarak gösterilmesi manidardır. Hakan Fidan çok başarılı bir bürokrat. Türkiye'nin yetiştirdiği değerli insanlardan birisi, Başarılı hizmetlere de imza atıyor. Baktığınız zaman terörle mücadelede son zamanlarda ortaya konulan ve başarı kazanan pek çok operasyonun altında da imzası var MİT'in. Burada terör örgütü elbette rahatsız. MİT'in terör örgütüne karşı yaptıkları ortada. Elde ettikleri ortada. Onunla başkaları da olabilir. Baktığınız zaman burada bir yıpratma kampanyası olduğu çok açık. Yıpratma kampanyasının hedefinde Hakan Fidan var. Ama bu kampanya doğru bir kampanya değil, Türkiye açısından hedefine ulaşması mümkün olmayan bir kampanya. Başarılı insanları, başarılı olmaları için destek vermek en öncelikli konularımızdan biri. Yıpratacaklarını düşünüyorlarsa aldanıyorlar.''

-''Hiçbir konu, Ankara'nın dehlizlerinde kaybolmaz''-

Irak sınırında yaşanan olayla ilgili olarak, istihbaratın nereden geldiğine ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, bu konuyla ilgili araştırmanın çok yönlü olarak sürdüğünü belirtti.

Kamuoyunda ne kadar merak edilen konu varsa hepsinin cevabının yapılan araştırma sonucunda  bilgiye belgeye dayalı olarak ortaya konacağını anlatan Bozdağ, ''Bunlar açıklandıktan sonra gerçek ortaya konacaktır'' dedi.

Bozdağ, Anamuhalefet partisinin Uludere olayıyla ilgili tutumunu da eleştirerek, böylesine can yakıcı bir olayın farklı noktalara çekilmemesi gerektiğini söyledi.

Olayın aydınlatılmasını iktidar partisi olarak en çok kendilerinin istediğini ifade eden Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinde bir bilgi varsa, belgeleriyle açıklaması gerektiğini bildirdi.

Bozdağ, ''Türkiye'de bu konu dahil hiçbir konu, Ankara'nın dehlizlerinde kaybolmaz. Biz AK Parti hükümeti olarak her hadisenin üzerine, o hadisenin üzerini örtmek için değil, üstünü açmak, aydınlatmak için gerçekleri ortaya çıkarmak için adımlarımızı atıyoruz. Bu hadisede de aynı durum söz konusu, biz hükümet olarak bu hadisenin üzerine ilk günden beri hassasiyetle gidiyoruz'' dedi.

''Dindar nesil tartışmalarının'' hatırlatılarak, ''Normal sıradan bir insan Başbakanın bu konudaki sözlerini üzerinde bir baskı olarak hissedebilir mi?'' sorusu üzerine Bozdağ, hiç kimsenin böyle bir baskıyı hissetmeyeceğini, Türk halkının hem Başbakanı hem de AK Parti'yi yakından tanıdığını söyledi.

AK Parti'nin iktidar olduğu günden beri kamuoyunun ''iktidar sanki baskı uyguluyor'' gibi yanlış şekilde yönlendirildiğini, ancak bunun yanlış olduğunun her zaman ortaya çıktığını kaydetti.

AK Parti'nin bir nesil projesi olduğunu belirten Bozdağ, şunları söyledi:

''Sadece bizim değil, diğer partilerin de bir nesil projesi var. Siz hükümet olduğunuzda Türkiye'de nasıl bir Milli Eğitim, nasıl bir nesil yetiştirmek istiyorsunuz, eğer parti olarak bunu söylemiyorsanız, gizliyorsanız, o zaman eksiğiniz var demektir. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz, muhafazakar demokrat bir partide kendi değerlerini koruyarak, demokratik değerleri bağdaştıran ve modern dünyayla buluşturan bir yolda yürür.''

Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışmalarından da bahsetti.

''Aleviler ve gayri Müslümanlar bu dindar nesil tartışmasından tedirgin olduklarını belirtiyorlar'' denmesi üzerine de Bozdağ, ''Tedirgin olacak bir şey yok. Dindarlık tam özgürlüğü gerektirir. Hiç kimsenin üzerinde baskı olacağını düşünmesi asla doğru değildir, öyle bir şey olması durumunda önce bir karşısında dururuz'' diye konuştu.

''Terör örgütüne katılmaları önleme noktasında bölgedeki din adamlarını daha etkin kullanma projesi var mı?'' sorusu üzerine de Bozdağ, ''Dağa çıkışın pek çok nedeni var, ama bir tanesi de dini bilgi eksikliği'' dedi.

İslam dininin etnik bölücülüğü, insan öldürmeyi reddettiğini vurgulayan Bozdağ, bölgedeki din adamlarının İslamiyeti daha iyi anlatması gerekliliğine dikkati çekti.

-Yurt dışındaki vatandaşların oy kullanması-

Bozdağ, yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanmaları için yapılan düzenlemelerin hatırlatılması üzerine, ''Şu anda tasarı Meclis'te ve ilk oyu Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanacaklar. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın tamamı bağlı bulundukları konsolosluklarda veya YSK'nın karar vermesi halinde başka yere kurulacak sandıklarda çok rahat bir şekilde, masrafsız ilk defa oy kullanacaklar. Yasa muhtemelen haziran sonuna kadar Meclis'ten çıkacaktır'' dedi.

Bozdağ, şu anda yurt dışında 155 ülkede yaklaşık 6,5 milyon Türk vatandaşı bulunduğunu bunların 3 milyondan fazla vatandaşın oy kullanacağını düşündüğünü bildirdi.

Bozdağ, yurt dışında kullanılan oyların sayımının Ankara'da yapılacağını kaydetti.

İçtüzük Değişiklik Teklifi konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine Bozdağ, getirilmek istenen düzenlemenin kesinlikle muhalefetin sesini kısmaya yönelik olmadığını söyledi.

Bozdağ, ''Yapılan işler aslında Meclis'in gereksiz zaman israfını önleyen, Meclis'in daha seri çalışmasına imkan verilmesini sağlayan düzenlemeler. Muhalefetin sesinin kısılması ile hiç alakası yok'' diye konuştu.


AA

Bu haber 758 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,066 µs