'Bir tuhaflık var'

8 Şubat 2012 14:56 tsi
Bir anda düğmeye basıldı sanki...iyibilgi özel

 İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT Müsteşarı Emre Taner ile eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'i telefonla arayarak ifadeye çağırdığını söyledi. Oysa bir gün önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, bu iddiaların doğru olmadığını söylemişti.

Üzerine KCK soruşturmasını yürüten İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ve İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirkan görevden alındı.

Ve son olarak, 22 gazi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Son olarak da Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu, kendisini izleyen iki kişinin, ihbarı üzerine polis tarafından yakalandığını ve bu kişilerin MİT'ten olduklarının tespit edildiğini, twitter hesabından duyurdu.

Bunların hepsi 24 saat içinde oldu.

Bütün bunlar sonucunda, ister istemez, 'güvenlik, istihbarat ve adalet kurumları arasında bir iletişim eksikliği mi var?' sorusu dillendirilmeye başladı.

Konuyu MİT eski müsteşarı, uluslararası ilişkiler ve iktisat uzmanı Mahir Kaynak'a sorduk. İstanbul emniyetindeki gelişmelerden haberi olmadığı için o konuyu yorumlamak istemeyen Kaynak'a göre, şimdilik olan bitenin siyasi boyutu olduğunu söylemek zor. Ancak işin kamuoyuna aksettirilmesinde tuhaflık olduğu su götürmüyor.

"MİT Mensupları çoğu zaman kanun dışı kişilerle ilişki kurarlar. Örneğin PKK içinde PKK'lı gibi davrananlar olmasa, oradan nasıl haber alınacak? Niyetlerini, hedeflerini öğrenmek amacı ile çeteler, kişiler, örgütler ile ilişki kurulur. Kimi zaman sadece niyet okumak değil, telkinde bulunmak da zaruri olabilir. Onun için MİT mensuplarının ilişkileri çoğu zaman kanun dışı kimsilerle olur.

Şu anda yaşananlar büyük ihtimalle politik değil. Ancak işin kamuoyuna yansıyan kısmında bir tuhaflık var. Eğer bu yukarıda saydığımız yöntemlerle istihbarat toplanmasın diyorsanız, istihbarat kurumlarını lağvedersiniz. "

"Söyledikleriniz daha çok sahadaki görevliler için geçerli değil mi? Üst kademe yöneticiler bu tür ilişkilere girer mi?" diye sorduğumuzda, onlar için de bu tür şeylerin söz konusu olabileceğini söylüyor, Kaynak.

Ne olursa olsun, şu an emniyet ve istihbarat alanında yaşananlar, anlamlı bir okumaya henüz izin vermiyor.

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 5,698 defa okundu.