En Sıcak Konular

SURİYE: Savaş yeni başlıyor...

30 Ocak 2012 10:35 tsi
Star gazetesi yazarı Ardan ZENTÜRK, 'SURİYE: Savaş yeni başlıyor...' başlıklı bugünkü yazısında şunlara yer verdi;

Ardan Zentürk

Suriye’de yükselen silahlı direnişin artık başkent Şam çevresinde bazı bölgelerde kontrolü ele geçirmeye başlaması önemli. Şam’ın fakir mahalleleri yakınlarında silah sesleri duyulurken Arap Birliği’nin bu ülkedeki gözlemci uygulamasını durdurması da farklı bir işaret. Suriye, nihai hesaplaşmaya henüz yeni rotalanıyor.

Gelişmeler Türkiye açısından “hayati” önemdedir...

Çünkü yaşanılanlar, Suriye üzerinde kritik bir “küresel cepheleşme” olduğunu gösteriyor. Bir yanda NATO, diğer yanda Rusya-Çin-İran üçgeninde şekillenen “Asya İttifakı...” Bu ittifaka son dönemlerde, bölgedeki varlığını İran desteğine dayandıran Irak’ın Şii Başbakanı Nuri el-Maliki’nin de katıldığı dikkat çekiyor...

Türkiye, NATO üyesi ülke olarak bu cepheleşmedeki yerini belirlemiş durumda. Beşar Esad’ın şiddete dayalı siyasetini reddediyor ve ülkenin bir an önce daha fazla kan dökülmeden normal demokratikleşme sürecine girmesini arzu ediyor.

Acı gerçek, Suriye açısından “barışçı dönüşüm” şansının artık çok gerilerde kaldığıdır. Bu ülke, tıpkı Irak gibi kanlı hesaplaşmaya, hatta dağılmaya rotalanmış görünüyor.

Giderek netleşen görüntü, Rusya-Çin-İran üçlü ittifakının Beşar Esad’ın Şam’daki ömrünü bir süre daha uzatabilecekleri, bunun kan dökülmesini artıracağı ama Baas rejimini sonuna kadar koruyamayacakları yönünde...

Konuya bölgesel açıdan baktığımızda Ahmedinecad-Esad-Maliki üçlüsünün kader birliği içinde bilinmeze doğru sürüklendiklerini söyleyebiliriz.

İran, Hürmüz Boğazı gerginliğinde, “gücünü aşan manevra gerçekleştirmenin” acı sonuyla karşı karşıya...

Bugün Basra Körfezi’nin tamamı Amerikan donanmasının kontrolündedir ve hiçbir bölgesel güç, buradan petrol akışını durdurabilecek kapasiteye sahip değildir...

Filistin davasının önemli örgütü HAMAS’ın, bu süreçte karargahını Şam’dan taşıma kararı alması ve örgütün lideri Halid Meşal’in görevden ayrılma açıklamasıyla birlikte Katar veya Ürdün’e taşınma yönünde adımlar atması Batı Asya’daki (Ortadoğu) bütün dengelerin değiştiğini gösteriyor.

Suriye’nin Lazkiye limanına yanaşan İran bandralı gemiler bu ülkenin sivil hareketler karşısında ihtiyaç duyduğu cop, göz yaşartıcı gazlar veya ses bombaları gibi “öldürücü olmayan güvenlik silahlarını” Beşar Esad’a destek amacıyla depolara boşaltabilirler... Ama alınan bilgiler, HAMAS’ın Filistin’deki varlığını koruyabilmek için gerekli yıllık 900 milyon dolarlık desteğin artık Tahran’dan gelmediği yönünde. Suriye’deki derin istikrarsızlık ve İran’ın Batı’dan gelen ekonomik ambargonun etkisini artan bir şekilde hissetmesi, Lübnan’daki Hizbullah gibi HAMAS’ı da çaresiz bırakmış görünüyor.

Türkiye’de yayınlanan bir raporda, Türk istihbarat birimlerinin 34 yurttaşımızın hayatını kaybettiği Uludere Olayı’nda, “yurtdışından komplo izlerini” gördüklerini açıkladığı gün İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in bir anda ortaya dökülmesi anlamlı. Peres açıklamasında Türkiye’nin HAMAS’a yıllık 300 milyon dolarlık mali yardım sözü verdiğini belirtti.

Aynı açıklamaya göre, Filistin örgütünün ihtiyaç duyduğu 600 milyon dolar da Katar başta Körfez Ülkeleri’nden gelecek!.. İsrail Cumhurbaşkanı, Türkiye ve Körfez Ülkeleri’nin bu politikasının Ortadoğu’da terörizmi cesaretlendirecek adımlar olduğunu savunuyor. Oysa, daha düne kadar İran’ın dış politika hedefleri doğrultusunda hareket etmek zorunda kalan HAMAS’ın, Türkiye ve Körfez Ülkeleri gibi “ılımlı-terörizme karşı” rejimler tarafına geçmesinden memnun olmuyor...

HAMAS, 2006 yılında yapılan Filistin seçiminden zaferle çıkmış, ama bu demokratik başarısı İsrail ile Batı ülkeleri tarafından asla tanınmamış, sanki, radikalleşmesi zorlanmış bir partidir. 2006’da yapılan bu hata olmasaydı ne Filistin bugüne kadar bu ölçüde kan kaybedecek, ne de Batı Asya yüksek bedel ödemeyecekti...

Eğer İsrail yönetimi, “terörist” kabul ettiği HAMAS’a dönük Türk desteğinin acısını PKK desteğiyle çıkarma, Uludere’de olduğu gibi “ağır komplolar” ile Ankara’ya mesaj vermek yolundaysa, bu, ağır hatadır!..  

Çünkü, HAMAS, PKK değildir...

2006 yılında demokrasi içinde girdikleri bir seçimde kazandıkları zafer cezalandırılmış, Gazze’ye dönük acımasız İsrail saldırıları karşısında da kendilerini savunmaktan başka bir çare bulamamışlardır.

Geçelim... Şam’a dönelim...

Şam’ın çevresindeki fakir mahalleleri artık Esad için kabustur... Suriye ordusundan devam eden firarlar ve askerlerin cephe değiştirmeleri bu ülkede her şeyin hızlandığını gösteriyor...

Açık konuşmak gerekirse, zor bir dönem...
Star



Bu haber 593 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,970 µs