Tamam da, hangi Kürtler?

30 Ocak 2012 10:27 tsi
Çünkü bir de, 'hazırlığa hiç zahmet etmesinler' grubu var...iyibilgi Ankara

iyibilgi Ankara

Suriyeli Kürtler Kuzey Irak’ta 3 gün sürecek bir toplantıya gittiler ve açılışa Barzani de katıldı. Bir konuşma yaptı. Konuşmanın detayını buradan okuyabilirsiniz ama birden dikkatleri çeken sözü şuydu; “Suriyeli Kürtler değişikliklere hazır olmalı”.

Tabii, terör örgütü PKK’nın sıkıştığı Kuzey Irak’tan önemli bir silahlı gücü Suriye’ye aktarması ve Şam yönetimi ile bir uzlaşı sağlamış olduğu haberleri ile birleştiğinde Ankara’nın bu konuşmaya dikkatini yoğunlaştırması normal görülmeli.

Elbette bu dar alan. Açı az genişlediğinde tabloya Rusya’nın Suriye’ye müdehaleyi kesen duruşu da eklenebilir ve çember büyür. Fakat önünde sonunda Barzani’nin sözleri incelenmeyi hakediyor.

Kürt Konferansı meselesi yeni değil aslında. Daha önce de Erbil tarafından zikredildi ve bölge ülkeleri tarafından hoş karşılanmadı. Tabii bu son konferans o mânada değil ama burada o konferansın işaretleri verildi.

Çünkü, Barzani’nin en az yukarıdaki cümle kadar dikkat çeken bir başka uzun cümlesi de, “Biz bu sene içinde Kürt ulusal konferansını gerçekleştireceğiz. Bu konferansta Türk, Arap ve Fars kardeşlerimize dostluk eli uzatıp bütün dünyaya Kürtlerin barışsever bir halk olduğunu göstereceğiz. Silah ve şiddetin zamanı geçti, kimsenin Kürt halkının varlığını inkar etme gibi bir lüksü yok” şeklindeydi.  

Yani mini bir paragrafta, Irak-Türkiye-İran ve Suriye’yi huylandıracak anlam üretmek zaten Barzani üslubuna uygun bir durum ama gerçekler ne yazık ki bu tablonun hayli dışında.

Gerçek şu ki, Erbil; Tahran ve Bağdatla güllük gülistanlık ilişkilere sahip değil. Esasen, ABD’nin bölgeden çekilişinden sonra Türkiye dışında bir çıkar yolu da pek gözükmüyor.

Öte yandan enerji ve ticaret noktasında bölgenin önemi ve yine Türkiye’nin bölgedeki hacmi- K.Irak’ta şu an satılan malların %80’i Türk malı, iş yapan kayıtlı yabancı şirketlerin %60’ı da Türk-etkinliğe işaret ediyor zaten.

Ancak mesele şu ki, Suriye Kürtleri vesilesiyle akla ister istemez gelenler tetikte olmayı da gerektiriyor.

Farklı açıdan, ABD ve Batı’nın Suriye rejimini çoktan gözden çıkardığı hesap edildiğinde, Esad’ın eninde sonunda gideceğini düşünenler, Kürtler’in iktidara demokratik katılımını da vazediyor olabilirler!

Neticede Erbil şu sıralar Washington’a azıcık kırgınsa da kartlarını oynarken doğruyu seçecektir.

Soru şu: Erbil’deki toplantıyı, K.Irak Kürtleri’nin Suriye rejimine yönelik bir muhalif organizasyona desteği olarak görmek daha doğru olabilir mi?

Yanıt?. Bilmiyoruz.

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,299 defa okundu.