En Sıcak Konular

TESEV raporu: "Diyarbakır'daki milliyetçilikle Çorum'daki aynı"

20 Haziran 2007 17:26 tsi
TESEV raporu: TESEV'in "Milletin Bölünmez Bütünlüğü- Demokratikleşme Sürecinde Parçalayan Milliyetçilikler" adlı çalışmasında, Türkiye'de yükselen milliyetçilik algısının bütünleyici" olmayı hedeflerken, ayrımcılığa hizmet ettiği savunuldu.

TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı), demokratikleşme programı dahilinde hazırladığı dördüncü raporu olan "Milletin Bölünmez Bütünlüğü- Demokratikleşme Sürecinde Parçalayan Milliyetçilikler" isimli çalışmasını, düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı.

"SORUNLARIN ÇÖZÜLEMEMESİNDEN NEDEN RAHATSIZ OLMUYORUZ"

Öldürülen Gazeteci Hrant Dink anısına sunulan raporun tanıtım toplantısında konuşan TESEV üyesi ve AGOS Gazetesi Yayın Yönetmeni Etyen Mahçupyan, araştırmayı Türkiye modernleşme süreci yaşarken, milliyetçiliğin etkinliğini sürdürme nedenlerinin anlaşılması için gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bunu "çözümsüzlükleri tekrar üreten mekanizmalar"a bağlayan Mahçupyan konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Çözümden kaçınınan, ürkek bir idare söz konusuyken diğer taraftan bu sorunların çözülmemiş olmasından rahatsız olmayan toplum bulunmakta. Dolayısıyla biz 'nasıl oluyorda bu toplum sorunlarının çözülmemesinden rahatsız olmuyor' sorusunun yanıtın almak için bu çalışmayı gerçekleştirdik."

"BİREYSEL ÇIKARLAR MİLLİYETÇİLİĞİ BUHARLAŞTIRIYOR"

Mahçupyan genellikle aktörler üzerinden siyaset yapıldığını milliyetçilik denilince de milliyetçiliği besleyen, yargı mensupları, askerler, bürokrasi, bazı medya organları ve YÖK gibi aktörlerin akla geldiğini ancak araştırmanın buralara değil bu algının toplum tarafından nasıl tüketildiğine baktığını belirtti. Araştırmanın milliyetçi partilerin oy miktarıyla değil AKP'li seçmenlere sorulan "En milliyetçi parti kim" sorusuna, verilen "AKP en milliyetçi partidir" yanıtıyla ilgilendiğini söyledi. Mahçupyan temel aktörlerin kullandığı taktiklerin Türkiye'deki milliyetçiliği yükselttiğini ancak öte yandan Türkiye'nin yüzde 80'inin "ben milliyetçiyim" demesine neden olan ruh halinin yerel ve bireysel çıkarların söz konusu olmasıyla aynı hızda buharlaştığını söyledi.

"MİLLİYETÇİLİK KÜRESELLEŞME KARŞISINDA KRİZE GİRDİ"

Etyen Mahçupyan'ın ardından konuşan raporun araştırmacılarından Ferhat Kentel araştırmanın en genel tarifle milliyetçiliği toplumun içinden anlamaya çalıştığını ifade etti. Kentel, şunları söyledi:

"Biz milliyetçiliğin altındaki anlamaları ortaya çıkarmaya çalıştık. Milliyetçilik küreselleşme karşısında kriz içerisine girmiştir. Böyle bir kriz ortamında milliyetçiliğin birlik adına mesajlar üretirken, yorumlama farklılığından aynı zamanda parçalayan bir ideoloji halini alıyor. Kurumlar tarafından verilen mesajlar Kars'ta Adana'da veya Çorum'da bütün farklılığıyla algılanmakta. Ben milliyetçiyim diyen bir insan başörtüsü nedeniyle uygulanan kamu politikalarından, batıdaki insanların laikliğinden ve çağdaşlığından nefret edebilirken, İzmir'de konuştuğumuz bir kişi bu algılayıştan nefret ettiği için milliyetçi olabilmekte. İnşa edilen dil birlik beraberlik olmasına rağmen dilin farklı tüketimleri sorun yaratan rol oynayabılmekte."

"DİYARBAKIR'DAKİ MİLLİYETÇİLİKLE ÇORUM'DAKİ MİLLİYETÇİLİK AYNI"

Kentel, farklı milliyetçilik kullanımlarına dikkat çektiği konuşmasında, Diyarbakır'da üretilen Kürt milliyetçiliği ile Çorum'da üretilen Türk milliyetçiliğinin üretme ve yapma biçimlerinin farklı olmadığını savundu. Kentel, "Çağlayan'da yapılan Cumhuriyet Mitinglerinden Hrant Dink'in veya Malatya'da protestanların öldürülmesine giden süreçte inanılmaz farklar olmasına rağmen aslında milliyetçiliğin farklı kullanımlarından kaynaklanan ortaklaşma söz konusu. Mitinglerde şiddet yok ama öbür tarafta şiddet söz konusu" diye konuştu.

"KÜRTLERE AYRIMCI YURTTAŞLIK TEHLİKESİ SÖZ KONUSU"

Toplantıda söz alan araştırmacı Mesut Yeğen ise araştırma bulgularının kendisini endişendirdiğini söyledi. Müslümanlık ve Türklük arasındaki "salınımlı" milliyetçilik halinin diğer gayri müslümleri dışarda bıraktığını ve diğer Anadolu müslümanlarının "bizden" olamayacağı mesajı verdiğini kaydeden Yeğen, "Kürtlerin müstakbel Türkler olarak algılanması bir çok yerde zayıflamıştır. Cenezalerde üzerlerinden savaş uçakları uçurabiliyoruz, 'ne mutlu Türküm' demeyenleri düşman ilan edebiliyoruz, Kürt sorununu Kürt istilası olarak tanımlayabiliyoruz" dedi. Yeğen, Türkiye nüfusunun yüzde 20'sini oluşturan Kürtlerin 3 bin 5 bin nüfusa düşmüş Rumlar gibi algılanmaması gerektiğini dile getirerek, bu bakışın "ayrımcı yurttaşlık" anlamına geleceğini söyledi.



Bu haber 465 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,394 µs