12 Eylül’ün failleri korundu
22 Ocak 2012 10:33 tsi
12 Eylül davası, darbe öncesinde yaşanan olayların faillerinin nasıl korunduğunu gözler önüne serdi.
Taksim olaylarını derinleştiren savcı görevden alınırken işkenceci polisi kurtarmak için karar günü hakim değiştirilmiş. Ardından da 'Evren'den taktirname aldı' denilerek beraat kararı verilmiş.
12 Eylül askeri darbesini yapan komuta kademesine dava açıldı. Askeri darbeye götüren olaylar 12 Eylül iddianamesinde tek tek işleniyor. Bu olayları çıkaranların serbest kalmasına karşın konuyu soruşturan savcıların görevlerinden alındığı göze çarpıyor. 12 Eylül döneminin işkenceci polisi, mahkeme tarafından, "Evren'den takdirname almış" diyerek beraat ettirilmiş.
CENKDAĞ: GERÇEK FAİLLER TUTUKLANMADI
12 Eylül döneminin kanlı olaylarını soruşturan dönemin Cumhuriyet savcısı Çetin Yetkin, 1 Mayıs 1977 olaylarında duruşma savcısı olduğunu, gerçek faillerin bulunması ve soruşturulmanın genişletilmesi talebinde bulunması sonrası görevinden alındığını bildirdi. Yine 1 Mayıs Cumhuriyet Savcısı Muhittin Cenkdağ, olayların faili olmayan kişilerin tutuklandığını gerçek faillerin ise bilerek yakalanmadığını kaydetti. Dönemin CHP Genel Başkanı olan Bülent Ecevit 12 Eylül olaylarını tezgahlayanların belli olduğuna işaret ederken "Halka ateş açıp 30'un üzerinde insanın ölümüne neden olanlar belli" ifadelerini kullanmıştı.
HAMİLE KADINA ELEKTRİK VERDİLER
12 Eylül dönemine ilişkin akıl almaz işkenceler de gün yüzüne çıkıyor. Anayasa değişikliğinin kabul edildiği referandumla yargı zırhları kaldırılan darbeciler için başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren dönemin mağdurları vahşet dolu günleri anlattı. Hamile bir kadına dahi elektrik verilerek çocuğunun düşürüldüğünü anlatan İbrahim Ünal, "Çocuğum var yapmayın" feryadına rağmen işkencecilerin durmadığını söyledi. Ünal, kendisinin de kaburgalarının demirle kırıldığını kaydetti. Kadın erkek fark etmeksizin işkenceyi uygulandığını aktaran Ünal, sağcı ve solcu kızların cezaevinde yatırılarak tecavüz edildiğini ve üzerlerinden askerlerin postallarıyla yürüdüğünü belirtti.
ÖN YARGININ BU KADARI
Dönemin bir başka mağduru Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Namık Kemal Zeybek, cezaevi yıllarında başından geçen trajikomik bir anısını paylaştı. Zeybek, MHP davası Başsavcısı Nurettin Soyer'in Ahmet Yesevi'nin tutuklanması kararını verdiğini söyledi. Zeybek, "Soyer, Ülkücülere 'Sizi kim eğitti?' diye sormuş. Çocuklar da beni söylemişler. 'Peki ne anlatıyordu?' diye sormuş, bizimkiler, 'Ahmet Yesevi'yi anlatırdı' demişler. Bunun üzerine Savcı Soyer, 'İkisini de, Zeybek'i de Yesevi'yi de tutuklayın' demiş" şeklinde konuştu. Zeybek, fıtık ameliyatını yeni olmasına rağmen askerlerin ameliyat yerini elinle göster diyerek ameliyat bölgesine vurduklarını aktardı.
ÜSTÜN HİZMET BELGESİ VAR SUÇSUZDUR!
Dönemin bir başka mağduru Orhan Müftüoğlu ise, kendisine işkence eden polisin resmini çizdiğini tüm delilerin olmasına rağmen hakkında dava açılan polisin beraat ettiğini dile getirdi. Müftüoğlu ilginç olayı şöyle anlattı: "İşkenceci polisin resmini çizdim. Hepsi malum işkenceci polisi resimden tanıdı. Polis hakkında dava açıldı. 1 ay sonra işkenceci polis mahkemede sanık sandalyesinde karşımızda oturuyordu. İşkence doktor raporlarıyla sabitti. Teşhis, tanıklık hepsi tamdı. Polisin ceza alacağı kesindi. Karar günü mahkeme hakimi başka yere tayin edildi. Yerine getirdikleri hakim bizi dinlemeden polis hakkında beraat kararı verdi. Avukatımız İbrahim Tezan o mahkeme dosyasına işkenceci polis tarafından savunma delili olarak bir belge sunulduğunu tespit etmişti. O belge de Kenan Evren tarafından 'Üstün hizmet belgesi' verilmiş bir takdirnameydi!"
bugün
Bu haber 705 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle