En Sıcak Konular

Tanrıkulu: İki elimiz darbecilerin yakasında

11 Ocak 2012 15:18 tsi
CHP olarak darbe ve darbecilere karşı olduklarını vurgulayan Tanrıkulu, böyle bir girişim olduğunda ilk kendilerinin buna karşı çıkacağını söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 12 Eylül darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya’nın yargılanması için hazırlanan iddianamenin Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesine destek verdi.

Adana’daki programı kapsamında CHP İl Binasında düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili bir gazetecinin sorusu cevaplayan Tanrıkulu,“Darbeciler bugün için de bilmelidirler ki Türkiye’de her zaman demokrasiden yana olan insanların iki eli onların yakasında olacaktır.” dedi.

CHP olarak darbe ve darbecilere karşı olduklarını vurgulayan Tanrıkulu, böyle bir girişim olduğunda ilk kendilerinin buna karşı çıkacağını söyledi. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi ile başbakanın bunlardan medet umduğunu savunan Tanrıkulu, “Bir tehdit ve iktidarını sağlamlaştırma aracı olarak kullanmaktadır. Bunun bilinmesi lazım. CHP, mecliste anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasında defalarca önerge vermiştir. Anayasa oylamasında bu hususta da blok olarak oy kullanmıştır. Burada bir kez daha ifade ediyorum; nerede bir darbeci ve darbe girişimi varsa, kafasında bunu geçirenler varsa, Türkiye’nin her yerinde karşısında CHP’yi bulacaktır. Bunun da bilinmesini istiyorum.” açıklamasını yaptı.

Ülkenin AK Parti’nin siyaseti dizayn etme aracı haline gelen özel yetkili mahkemelerin tehdidi altına girdiğini iddia eden Tanrıkulu, genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine düzenlenen fezleke ile bu tehdidin en üst düzeye çıktığını ileri sürdü.

SORULARI BASINDAN ÖĞRENİYORSANIZ

CHP’nin meclis grubunda bu fezlekeyi protesto edip, aynı sözleri tekrarlayarak, ‘hodri meydan’ dediklerini dile getiren Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi: “Bugün de burada bu ‘hodri meydanı’ iktidara, yargının özel yetkili savcılarına iletiyoruz: Size hodri meydan!. Nerede özgürlüklere, adalete, insan haklarına, hukuk devletine karşı bir tutum varsa biz CHP’liler olarak orada olacağız. İnsanlarımızın yanında olacağız. Buradan iktidara ve onun özel yetkili savcılarına ‘hodri meydan’ diyoruz. CHP bu toplum bütünlüğünün adresidir.”

13 gün önce Uludere’de ülkedeki herkesi derin bir üzüntüye boğacak şekilde 35 vatandaşın çok acı bir şekilde yaşamını kaybettiğine işaret eden Tanrıkulu, böyle bir dönemde İstanbul özel yetkili mahkeme savcılarının –tam bir gündem mühendisliğiyle– eski genel kurmay başkanı İlker Başbuğ’u tutukladığını hatırlattı.

Aynı gün Uludere cumhuriyet savcısının da bu dosya ile ilgili ‘gizlilik kararı verdiğine’ dikkat çeken Tanrıkulu, “Savcılık gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla bir gizlilik kararı verdi. Başbuğ’un ifadeye çağırıldığı dosyada gizlilik kararı vardı. Ancak bu sorular daha kendisine sorulmadan basına sızdırıldı. Ben özel yetkili mahkemeler için ‘gündem mühendisi’ deyişimdeki kastım da buydu. Eğer kendinize sorulacak soruları basından öğreniyorsanız, bunun adı nedir?. O nedenle Türkiye’nin her yerindeki 8 ayrı özel yetkili mahkeme siyaseti tanzim etme, yasama faaliyetini teslim alma aracı haline geldi. Genel başkanımız aleyhine düzenlenen fezlekenin anlamı budur. Ama biz yasama faaliyetini özel yetkili mahkeme savcılarına teslim etmeyeceğiz. Hukuk devletini ülkenin her yerinde savunmaya devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

ÖZEL YETKİLİ SAVCILAR YETKİ KISKANÇLIĞINI NEDEN YAPIYOR

Soru üzerine CHP’li Tanrıkulu, genel kurmay başkanlarının yüce divanda yargılanması gerektiği üzerinde durdu.

Özel yetkili mahkeme savcılarının neden bu konuda kıskançlık içine girdiklerini soran Tanrıkulu, “Yani özel yetkili mahkemenin savcısı kendisini Yargıtay cumhuriyet başsavcısından daha mı üstte görüyor. Kendileri cumhuriyetin değerlerini seviyor da cumhuriyet başsavcıları sevmiyor mu? Özel yetkili mahkemelerde 3, anayasa mahkemesinde 17 yargıç var. Bu üç yargıç, cumhurbaşkanı tarafından atanan, meclis tarafından seçilen yargıçlardan daha mı üstün tutuyorlar? Eğer delillere ve adil yargılama hakkına güveniyorlarsa neden bu yetki kıskançlığını yapıyor. Ben savcılardaki bu mantığı anlamakta güçlük çekiyorum. Kişisel olarak yüce divan ve özel yetkili gibi statü mahkemelerine gerek olmadığını düşünüyorum. Herkes eşitlik ilkesi gereği ağır ceza mahkemelerinde yargılansın.” değerlendirmesini yaptı.



CİHAN

Bu haber 568 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,543 µs