Onlar kim?

8 Ocak 2012 19:27 tsi
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2014'de olacağını belirterek, "Benim onlara tavsiyem, artık 2014'e hazırlansınlar.

Millete takmayan, millete tepeden bakan, ayrım yapmayan, milletin gönlüne girebilecek bir aday bulsunlar. Yoksa tepeden bakanları millet her seçimde tepe üstü dikiyor. Çankaya'da Meclis dışı güçlerin anlaşması değil, milletin iradesi hakim olacak." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti milletvekilleri Nabi Avcı, Salih Koca, Ülker Can, İl Başkanı Süleyman Reyhan ile birlikte partisinin Eskişehir Odunpazarı ilçe kongresine katıldı. Burada konuşan Bozdağ, cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirdi. Bakan Bozdağ, şöyle dedi:

"Bana göre, Türkiye tarihinde en önemli adımlardan bir tanesidir. Nedir o ? Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesinin adımını attık. Bugüne kadar Türk devletlerine baktığımızda, doğrudan halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı yoktur. Hepsi belli ailelerden geliyor. Cumhuriyet dönemine baktığımızda parlamento seçiyor. Doğrudan halk iradesi ile seçilen bir kişi yok. Cumhuriyet idaresinde de parlamento seçmeden önce, parlamento dışı uzlaşmaları sadece parlamentoların onayladığını görüyoruz. O yüzden büyük bir devrimdir. İlk defa Türk milleti kendi tarihinde, 2014 yılında doğrudan doğruya kendi cumhurbaşkanını seçecek. Büyük bir devrimdir, büyük bir değişimdir. Demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından da büyük bir adımdır. Çünkü her cumhurbaşkanlığı seçimi, demokrasinin üzerinde kara bulutların dönmesine, darbelere, muhtıralara, başka sıkıntılara neden oldu. Bundan sonra olmayacak. Neden? Çünkü milletin hakemliği esas. Milletin hakemliği esas olduğu zaman bu millet dayatmayı sevmez."

"HALK, GEÇMİŞTE DAYATANLARIN İSTEĞİNİ ÇÖPLÜĞE GÖNDERDİ"

Bu konuda, Turgut Özal döneminde yaşanan bir hadiseyi örnek veren Bakan Bozdağ, "Hatırlarsanız, rahmetli Özal Anavatan'ı kurmuştu. O zaman Kenan Paşa televizyonda cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşma yapıyordu. (Aman ha arıya değil, horoza verin. Yoksa ha) dedi. Ama bu millet sandığa gitti. Ne yaptı? Yüzde 44 Özal'a oy verdi. Bakın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için de neler olmuştu geçmişte. Bu halk dayatanların isteğini çöplüğe gönderdi. Onun için bu millet dayatmayı sevmiyor. Bu millet birilerinin üzerinde tahakküm kurmasını istemiyor. Kim dayatırsa, kim tahakküm kurarsa, ona dirseğini gösteriyor, sandıkta tokadı yapıştırıyor. O yüzden bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri, hiç ama hiç bir siyasi yapı veya başka yapılar millete dayatamayacak. Ne yapacaklar? Milletin sağdan, soldan aday gösterilsin, önemli değil. Kimse ayrımcılık yapmayacak. Kim kazanırsa kazansın, milletle kavga etmeyecek, millete rağmen hareket edemeyecek. Çankaya'da başkalarıyla değil, milletiyle çalışacak ve demokrasi kazanacaktır. O yüzden bundan sonra millete rağmen cumhurbaşkanı seçimi yok." ifadesini kullandı.

"CHP, MHP VE BDP'NİN TEK KORKUSU HALKIN CUMHURBAŞKANINI SEÇECEK OLMASIDIR"

Cumhurbaşkanının süresiyle ilgili tartışmalara da değinen Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "CHP, MHP ve BDP beş yıl diyor. Biz yedi yıl diyoruz. Acaba biz beş yıl deseydik, CHP kaç yıl derdi diye merak ediyorum. Çünkü Süheyl Batum, hukukçu kimliği ile yedi yıl olduğunu televizyonlarda çok iyi anlatmıştı. Sayın Oktay Ekşi'nin iki tane yazısı var yedi yıl olduğuna dair. Ama şimdi CHP başka bir fikri savunuyor. Emin olun biz yedi yıl dediğimiz için. Eğer biz beş yıl deseydik, emin olun onların görüşü yedi yıl olarak şekillenirdi. Ama biz yedi yıl dediğimiz için farklı bir şey söylüyorlar. Ama CHP, MHP ve BDP'nin de itirazı halkın cumhurbaşkanı seçmesinedir. Allah aşkına, milletvekilini, başbakanı, belediye başkanını halk seçiyor. Cumhurbaşkanını halk niye seçmesin? Ama bunlar cumhurbaşkanını halkın seçmesine gelince hayır diyor. Bu nedir biliyor musunuz? Bu halktan korkmaktır, halktan kopuk olmaktır."

Demokrasiyi savunan, bütün gereklerinin uygulanmasını isteyen bir partinin, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karşı çıkmayacağını kaydeden Bakan Bozdağ, "Bir gün sabah uyandığınızda adını hiç duymadığınız Ahmet Necdet Sezer'i, partilerin ortak imzasıyla, milletvekillerini seçtiği, buna karşı duranların töreye maruz kaldığı bir Türkiye mi iyi, yoksa cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu zaman Meclis'in üzerinde askeri uçakların döndüğü, rütbelilerin genel kurulda kulislerde veya genel kurulun ilgili localarında gelip oturduğu bir Türkiye mi iyi veya cumhurbaşkanlarının milletin terazisine çıktığı, milletin huzura geldiği, sandıktan milletin tayin ettiği bir cumhurbaşkanı olması mı daha iyi? Elbette milletin emri daim. Milletten korkanlar, milletin cumhurbaşkanı seçmesinden de korkuyorlar. Çünkü millet kendilerine icazet vermiyor. Kendileri gibi bir aday gösterirlerse milletin ona da icazet vermeyeceğini çok iyi biliyorlar, o yüzden buna karşı çıkıyorlar." şeklinde konuştu. 

Bu haber 890 defa okundu.