En Sıcak Konular

Cumhurbaşkanının veto gerekçeleri

18 Haziran 2007 17:02 tsi
Cumhurbaşkanının veto gerekçeleri Cumhurbaşkanı Sezer, referandum süresini 120 günden 45 güne indiren yasayı yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye gönderirken veto gerekçeleri bakın neydi?

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, referandum süresini 120 günden 45 güne indiren yasal düzenlemeyi yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye gönderdi. Sezer, Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulmasında sürenin kısıtlanmasının halkın yeteri kadar bilgilendirilmesi olanağını ortadan kaldıracağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Sezer, "Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"u yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye iade etti. Sezer veto gerekçesinde, daha önce halkoyuna sunacağını ve Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açacağını duyurduğu Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasını öngören Anayasa değişikliğini veto gerekçelerine atıfta bulundu.

Sezer, “İncelenen yasayla, gerçekleştirilmek istenilen Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması durumunda, halkoylamasının Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri ile birlikte yapılabilmesini sağlamak amacıyla, 3376 sayılı Yasa’da öngörülen sürelerin kısaltılmasına çalışıldığı görülmektedir" dedi.

YSK’YA SÜRELERİ DAHA DA KISALTMA YETKİSİ VERİLDİ

Cumhurbaşkanı Sezer, “Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması durumunda uygulanacak süreler kısaltıldıktan sonra, Yüksek Seçim Kurulu’na yasalardaki halkoylamasıyla ilgili tüm süreleri daha da kısaltma yetkisi verilmiştir. Böylece, yasakoyucunun halkoylaması yapılacağı günü belirleme yetkisi Yüksek Seçim Kurulu’na devredilmektedir" dedi. Sezer, bu durumun Anayasa’nın Başlangıç bölümüyle ve 6, 7, 67, 79. maddeleriyle bağdaşmadığını belirtti.

İKİ SANDIK VURGUSU

Cumhurbaşkanı Sezer, halkoylaması ile Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin birlikte yapılabilmesi amacıyla referandum sürelerin kısaltılmasının öngörüldüğüne dikkat çekti. Sezer, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören düzenlemeye atıfta bulunarak, özetle şöyle dedi:
"-Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesinin bir sistem değişikliği gerektirdiği, -Sistemin tümüyle ele alınıp değerlendirilmesi, geniş kitlelerce tartışılıp olgunlaştırılmasından sonra Anayasa’nın ilgili tüm kurallarının birlikte değiştirilmesinin en uygun yol olacağı, -Sistem irdelenmeden değişikliğin yalnızca Cumhurbaşkanı seçimine indirgenmesinin anayasal düzeni sorunlu duruma getireceği, -Gerekli diğer değişikliklerin genel seçimlerden sonra oluşacak Meclis’e bırakılmasının, Meclis’in siyasal yapısındaki olası değişme gözönünde bulundurulduğunda çözümsüz kalabileceği, bunun da rejim yönünden olumsuzluklar yaratabileceği, -Devlet ve Ulus yönünden yaşamsal sonuçlar yaratacak böylesine önemli bir Anayasa değişikliğinin, temsilde adaletin sağlanamadığı ve Cumhurbaşkanı’nı seçemediği için Anayasa’nın 102. maddesi uyarınca ’derhal yenilenmesi gereken’ bugünkü Meclis yerine, genel seçimlerden sonra oluşacak Meclis’te, gerekli ve yeterli sürede ele alınmasının çok daha uygun olacağı, -Yapılmak istenilen Anayasa değişikliklerinin rejim krizinin aşılması, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, toplumsal gönencin artırılması gibi ivedi, zorunlu ve haklı bir nedene dayanmadığı, gerekçeleriyle bir kez daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geri gönderilmiştir.ö

AYNI SAKINCALAR GEÇERLİ

Sezer, Anayasa değişikliğini geri göndermesindeki gerekçelerinin bu düzenleme için de geçerli olduğunu belirterek, veto gerekçesinde şu görüşleri belirtti:
“Durum böyle iken, bunca sakıncaları içeren Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulması durumunda, süreler kısaltılarak halkın bilgilendirilmesi, konuyu değerlendirmesi ve tartışması olanağının kısıtlanmasının haklı bir gerekçesinin bulunmadığı ortadadır. Genel seçimlerle halkoylamasının birlikte yapılmasının yaratacağı karmaşa da konunun sağlıklı sonuca ulaştırılmasını zorlaştıracaktır.
Anayasa değişikliği ile getirilmek istenilen sistemin toplum ve Devlet yaşamında neden olabileceği ağır ve vahim sakıncaların önlenebilmesi, konunun tüm yönleriyle ele alınıp tartışılması ve yurttaşların konuya ilişkin bilgilendirilmesinden geçmektedir. Bu yönden, halkoylamasına ilişkin sürelerin kısaltılması değil, en azından 3376 sayılı Yasa’daki gibi korunmasının zorunlu olduğu sonucuna varılmaktadır."

Milliyet



Bu haber 368 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,894 µs