Zamanlaması iyi bir söyleşinin anatomisi

5 Ocak 2012 12:31 tsi
Büyüteçleri çıkarın...iyibilgi Ankara

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Milliyet Gazetesi yazarı Fikret Bila ve Habertürk Gazetesi'nden Murat Gürgen'in sorularırı yanıtladı bugün...

Ancak aktüel açıdan merak edilen sorular da zikredilmesine rağmen, doğal olarak bu soruların bir kısmı yanıtlanmadı. (Tamamı buradan okunabilir.) Öte yandan Genelkurmay Başkanı’nın kimi yanıtlarının satır araları bir kez daha okunmaya müsait! Biz de onlara baktık.

Uludere vakasının elbette böyle bir zamanda sorulmaması garip olurdu ve sorulmuş, Ancak, Uludere üzerinde oluşturulan tüm açılardan gayrı olarak, açık biçimde söylenmese de, “Bingöl-Karlıova” da yaşananlar ile Uludere arasında bir “bağ” var. Ama bu kör bir bağ. Nedeni şu: Karlıova olayı teröristlerle mücadelesinde TSK’nın insan hakları ve vicdan kaidelerine nasıl bağlı kaldığını, bunları da sonuna kadar kullandığını gösteriyordu. Uludere de ise bunun tersine bir durum olmamasına rağmen, kimi kesimler tarafından yoğun biçimde bu imajın bozulmasına yönelik söylemin parlatıldığı hissediliyor.

Bir başka ilginç nokta, TSK’nın terörle mücadelesinde “tam saha baskıyı” maç boyunca uyguladığı ve “alan bırakmadığı” bir süreç yaşanıyordu. Son 6 ayda 327 terörist etkisiz kılınmış, buna hava kuvvetlerinin operasyonları eklendiğinde sayı iki katına ulaşmıştı. Bu kadar ağır bir erimeye herhangi bir yapının dayanması zor görünüyor.

Kaldı ki, terör örgütü işin başında bu dönemi “savaş kışı” olarak tanımlamıştı ama şu sıralar daha çok “eylemsizlik” dönemi ifadesini yeğ tutuyordu. Bu da terör örgütünün hissettiklerine ilişkin bir veri oluştuyor elbette.

Üzerinde durulası kritik bir soru-yanıt terör örgütü ile devletin bazı kademeleri arasındaki görüşmeleri içeriyor… Burada Orgeneral Özel’in cümlelerini alıntılamak gerekiyor…

İlk cümle şu; “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin böyle bir süreçle yakından uzaktan ilgisi yoktur, olamaz”. Bu cümle üzerinden gidildiğinde görüşmeleri çok desteklemediği anlaşılıyor.

Ama ardından gelen cümle; “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vazifesi, hükümetin direktifleri doğrultusunda ‘teröristle mücadele’ etmektir. Terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışındaki faaliyetleri hükümetimizin yetkisinde olan konulardır” şeklide ki bu da “görev alanımız değil, hükümet yetkisinde işler onlar” oluyor.

Devam: “Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sağlamak için yüzlerce yıllık devlet geleneği ve ortak akıl neyi gerektiriyorsa, onun yapılması gerektiği düşüncesindeyim. Atılacak her adımda, toplumsal hassasiyet ve değerlerimizin gözetilmesi; şehit ve gazilerimizin anılarına saygı duyulması yaşamsal önem taşımaktadır.”

Buradan da “gereken yapılır ama hassasiyetlere dikkat ve ortak akıl” göndermeleri yapılıyor. Yani “görüşmeler noktasında” Komutan’ın verdiği yanıtların çok açık olduğu söylenemez.

Bazı teknik noktalar da atlanmamalı söyleşide. Örneğin, “ Bugüne kadar, Irak Merkezi Hükümeti ve IKYY’den henüz somut bir destek alabilmiş değiliz.” Bu gerçekten kabul edilemez bir hal. Kuzey Irak’ın bu sürece hâla ve hala hiç destek vermiyor ve vermemiş olması, bu kadar zamandır sürdürülen görüşmelerin ne işe yaradığını sorgulamayı zorunlu kılıyor!

İşte bütünü dışında ilgiden kaçmasın diye altı çizilebilecek notlar bunlar Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in verdiği söyleşiden...

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,839 defa okundu.