En Sıcak Konular

"O takıntıdan vazgeçelim"

18 Haziran 2007 11:44 tsi
Bolu komando tugayının efsanevi komutanlarından emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk, Türk silahlı kuvvetlerinin Kuzey Irak’a girmesinin terörü etkisiz hale getirmeyeceğini savunuyor. Ertürk "Hem Türkiye’deki hem Irak’ın kuzeyindeki teröristl

Bolu komando tugayının efsanevi komutanlarından emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk, Türk silahlı kuvvetlerinin Kuzey Irak’a girmesinin terörü etkisiz hale getirmeyeceğini savunuyor. Ertürk ‘’ Kuzey Irak takıntısını bir türlü anlamıyorum. Terörün Türkiye’deki faaliyetlerinde, Irak’taki teröristler bir etken ama terörü tamamen yaratan unsurlar değil. Hem Türkiye’deki hem Irak’ın kuzeyindeki teröristler koordineli olarak etkisiz hale getirilmeli’’ diyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK), özellikle 1991 sonrası, PKK terör örgütüne karşı inisiyatifi ele geçirdi. TSK bu yıllarda, terör örgütü mensupları ile nasıl savaşılması gerekiyorsa, öyle savaşıyordu. Örneğin, oluşturduğu özel birlikler, küçük kuvvetler halinde, dağlarda günlerce terörist avına çıkıyordu. Hükümet, askerin harekat kabiliyetini artıracak her türlü yasal kolaylığı sağlayacak çalışmalar içinde bulunuyordu.

Fakat bugün gelinen noktada, ne yazık ki şehit sayımız yine artmaya başladı. Çünkü PKK terör örgütü, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı taktik değiştirdi. Artık askerin karşısına çıkmak yerine, mayınla uzaktan vurmaya çalışıyor.

Teröre karşı dünyanın en tecrübeli ordusu olarak gösterilen TSK, bu yeni taktikle baş edemiyor mu? Sorun nerede? Hükümette mi, yoksa ordunun harekat kabiliyetinde mi?

Bolu Komando Tugayı, Türkiye’nin ‘’efsane birliği’’ olarak adlandırılıyor. Çünkü bu birlik,                Türkiye’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği tüm Kuzey Irak operasyonlarına katıldı. Yıllarca Bolu Komando Tugayı’nın komutanlığını yapan emekli Tümgeneral Yavuz Ertük’de ‘ efsane komutan’ unvanına sahip.

PKK’yı ve Kuzey Irak’ı çok iyi bilen Yavuz Ertürk, Tempo’ya, terörle mücadele etmenin yollarını anlattı.

—Terör olaylarında önemli bir artış var. Bunu neye bağlıyorsunuz?
— Türkiye bir seçim arifesinde ve PKK terör örgütü yandaşlarının da desteklediği bir parti, siyasi arenada. Ancak, TBMM’de yer alması durumunda etkili olacak isimlerden Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak gibi kişilerin seçimlere girmesi yasak. Yüksek Seçim Kurulu’nun bunu açıklamasının ardından olaylarda artış başladı.

— Bazı Demokrat Toplum Partili(DTP) bağımsız aday adaylarının seçimlere girmesinin yasaklanması nedeniyle PKK intikamı alıyor?
— Şunu biliyoruz: PKK terör örgütünün amacı, kendi fikir ve düşüncelerine yatkın insanları Meclis’e taşımak. Bu sayede Türkiye’yi eyalet sistemine geçirmeyi hedefliyor. Ancak bu ortamda, siyasi hedefine ulaşması zor görünüyor. Bu nedenle taciz unsurunu kullanıyor. Türk halkını, ‘’ Artık yeter. Bunların da siyaset yapmasına izin verin’’ noktasına getirmeyi hedefliyor. Bunun için, özellikle askeri ve asker yakınlarını hedef alıyor. Yani, asıl tehlikeli gördüğü grubu baskı altına lamaya çalışıyor.

— Güvenlik güçlerimizin bugün karşılaştığı zorluklar neler?
— Güvenlik güçlerinin, operasyona çıkması için valilikten izin alması gerekiyor. Bu safhada geçen süre ve bilgi sızması ister istemez teröre vurulacak darbeyi olumsuz etkiliyor. Böyle bir ortamda, askerin etkin operasyon yapması elbette ki zorlaşıyor.

— Yetersiz yasalar mı şehit verilmesine neden oluyor?
— Hiçbir güvenlik birliği, günümüzde yol araması ya da devriye görevi yapamıyor. Oysa OHAL( olağan üstü hal) kanunu kapsamında; istediği ana ya da tali yolda yaya veya motorize devriye çıkarılabiliyordu. Bugünkü yasalarla bunları yapması mümkün değil. Sadece, izin verilen bölgede operasyon yapabiliyor. Son dönemde verdiğimiz şehitlerin çoğuna, yollara döşenen mayınların patlaması neden oluyor. Bu da bize, etkin yol kontrolü ve devriye hizmetinde zafiyet yaşandığını gösteriyor. Bu nedenle, en kısa zamanda, bölgesel olarak da olsa bazı düzenlemeler yapılarak güvenlik güçlerinin elinin kuvvetlendirilmesi gerekiyor.

— Terörün artmasında sorumlu kim?
— Terörü alt edememe konusunda sadece hükümeti veya Türk Silahlı Kuvvetleri’ni başarısız görmek hata olur. Bu olaylar, devletin bütün kademelerini ilgilendirmeli.

— Hükümet dışındaki kurum ve kuruluşlara ne gibi görevler düşüyor?
— Olayı çözecek olan bölge halkı. Çünkü PKK’nın yarattığı olumsuzluklardan öncelikle kendisi etkileniyor. Bu nedenle, kendi bünyesinden çıkan örgüt üyelerini caydırmaya çalışmalı. Teröristler yurtdışından ithal değil. Yüzde %99’u kendi vatandaşımız. İkinci husus, ‘’ Terörün boyutları asgari düzeye indi’’ diye güvenlik güçleri üzerinde oluşabilen ataletin kaldırılması gerekli. Sadece Silahlı Kuvvetler değil, emniyet güçleri de bütün özel harekat timlerini kaldırdı. Eşkıyanın yarattığı terörün fikri yapısını öldürünceye kadar faaliyetlerinize devam etmezseniz, bugünkü durumla karşılaşırsınız. Bunları etkisiz hale getirmek, silahlı mücadele güçlerini devamlı bölgede bulundurmaktan geçer. Ancak görülüyor ki bunda da zafiyetimiz oluştu. Üçüncü nokta ise; bölge halkı arasından, terörle mücadele için oluşturulan ‘ geçici köy korucuları’nın atıl durumuna getirilmesi. Korucular, zamanında dağda güvenlik güçleriyle ve onlara kılavuzluk yaparak terörle mücadele ederken, korucu olmayanların bazıları, ne yazık ki bölgedeki devlet kurumlarına malzeme satarak zenginleşti. Sonuçta karşımıza şöyle bir tablo çıktı: Bir tarafta vatanının bölünmesini önlemek için canını ortaya koyan, ailesini terör örgütüne hedef eden insanlar, şimdi kenarda itilmiş vaziyette. Ancak, dün, ‘’ ben silah almayacağım’’ deyip de köşeyi dönenler onlara kıs kıs gülüyor. Böyle bir ortama gelmişken, geçici köy korucusundan tekrar nasıl etkin görev bekleyebilirsiniz?

— Yetki ve sorumluluk arasında bir denge mi kurulamıyor?
— Pusu, baskın, taciz ve yolları mayınlama terörün tabiatında var. Ancak bunların artması, güvenlik güçlerinin etkinliği, yani yetkisiyle orantılıdır. Yetkisi olmayana bir sorumluluk yüklemek başarısızlığa neden olur. Çünkü mevcut yasal çerçevede, güvenlik güçleri her faaliyetin hesabını adli makamlara vermek zorunda. Bir asker düşünün; dağda çatıştığı terörist gruptan birini öldürdü. Ancak ölen teröristin yanında silah olmayınca, ‘’ Köylüyü dağda koyun otlatırken vurmuşlar’’ gerekçesiyle adli makamlara şikayet ediliyor. Bu askeri güvenceye alacak tedbirleri sağlamak zorundayız. Bu da devletin görevi. En büyük zafiyetlerden birisi bu.

— Gündemde kuzey ırak var. Sizin defalarca gittiğiniz bu bölgedeki sorun nedir?
— Kuzey Irak takıntısını bir türlü anlayamıyorum. Ben Kuzey Irak varlığını kabul etmiyorum. Ortada bir Irak devleti var. Bizim için sorun olan, Irak’ın kuzeyinde teröristlerin barınması. Terör örgütünün beyin takımı, Irak’ın kuzeyinde yetişiyor.

— Irak’ın kuzeyinin sürekli gündemde olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
— Bu bölgeyi koruyan resmi ya da gayri resmi hiçbir güvenlik unsuru yok. İstediği gibi cirit atan terör örgütü elemanları, elbette ki Türkiye tarafından etkisiz hale getirilmeli. Ancak, bu bölgeyi sürekli gündemde tutmak bizim zararımızadır.

— Silahlı Kuvvetler’in Kuzey Irak’a girmesi terörü etkisiz hale getirir mi?
— Hayır.  Bu nedenle Irak’ın kuzeyi takıntısından vazgeçmeliyiz. Terörün Türkiye’deki faaliyetlerinde, Irak’taki teröristler bir etken, ama terörü tamamen yaratan unsurlar değil. Hem Türkiye’deki hem Irak’ın kuzeyindeki teröristler, koordineli olarak etkisiz hale getirilmeli.

— Kuzey Irak’ta, Türkiye’yi tehdit eden bölgeler nereler?
— Sınırımızın Irak tarafındaki 15–20 kilometre derinliği olan yerler bizim için tehlikeli. Peşmergelerin de etkisiz olduğu bu bölgede bizi zorlayacak hiçbir unsur yok. Bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri bu ilgi sahası içinde çok rahat teröre yönelik harekât icra eder. Medya, Genelkurmay Başkan’ımıza geniş bir Kuzey Irak harekâtı çerçevesinde soru yönlendirdiğinde, ‘’ Siyasi karar gerekir’’ cevabını alıyor.


— Genelkurmay Başkanı’nın ‘’ Siyasi karar gerekir’’ demesi doğru bir yaklaşım mı?
— Bunu doğrulamak, bir küçüğü olarak bana düşmez. Ancak, içinde bulunduğumuz şartlarda, ABD’nin işgalinde olan Irak’taki bir kısım şehirlere uzanan terör harekatı icra etmek, uluslar arası hukuka uygun düşmeyecek bir faaliyet. Kanaatimce, belirtilen Irak kentlerine uzanan bir harekâta ihtiyacımız yok.

— Sınır ötesi harekatta, teröristlerin ne yapması bekleniyor?
— Böyle davullu zurnalı icra edilecek harekatta, hiçbir teröristi o bölgede bulamazsınız. Tam tersi, geri bölgesine tuzaklar kurarak Irak’ın içlerine çekilir. Sonra da askerimiz hiçbir teröristle karşılaşmadan şehit verir. Bunu mu istiyoruz?

— Başbakan’ın ‘’ içerideki 5000 terörist bitti mi de dışarıdaki 500 kişiyle uğraşalım? Açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
- Teröristlerin sayısı yanında, etkinliği de önemlidir. Terörle mücadelenin esası, yoğunluklu bulunduğu bataklığı kurutmaktadır. Ancak bu, Irak sınır güvenliğinin ikinci plana atılması anlamına gelmemeli.


TEMPO



Bu haber 2,544 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,850 µs