En Sıcak Konular

'İstanbul bir felaket ile karşı karşıya'

2 Ocak 2012 10:15 tsi
'İstanbul bir felaket ile karşı karşıya' "Evliya Çelebi'nin 400. doğum yılını kutlarken İstanbul'a reva görülen bu mu? Buradaki felaketi, tarihin üstünden geçecek silindiri görmek için Osmanlı romantiği olmaya gerek yok."

Prof. Cemal Kafadar 20 yıla yakın süredir Harvard Üniversitesi'nde. Dünyanın sayılı Osmanlı tarihçilerinden, 'iki Cihan Aresinde' ya da 'Kim Var imiş Biz Burada Yoğ iken' kitaplarının kapağını açtığınızda, mütevazı rahat ve tatlı dilinin altında bunu fark etmemeniz mümkün değil. Prof. Kafadar, tarihle helalleşmeyi, gelişmenin bedellerini ve âşığı olduğu istanbul'un başına gelenleri Radikal gazetesinden Ezgi Başaran'a anlattı.

Nasıl makyaj?
Komşu ülkelerin Osmanlı geçmişinden gelen hatıralarına dayanan hassasiyetlerini duymazsak Türkiye'nin yeniden bir ernperyal proje içine düşmesi veya böyle algılanması gibi bir tehlike var.

Emperyal proje içerisinde mi Türkiye?
Sanmam ama bu ihtimal konuşuluyor bütün dünyada. Potansiyel olarak mümkün çünkü. Globalleşmeyle ilgili ulus devletlerin aşındığını konuşuyoruz. Fakat tarihte hiçbir zaman bir trend yalnız başına gitmiyor. Yanı sıra onun tersine veya farklı vektörlerde giden başka trendlerle birlikte geliyor. Ulus devletler acayip de güçleniyor teknolojik olarak. Mesela insanların tüketim, sivil toplum ve entelektüel faaliyetlerini denetlemek açısından ulus devletin elinde eskisine göre çok daha fazla imkan var. Kanuni Süleyman döneminde güçlü bir merkezi devletten söz ediyoruz. Ama Osmanlı en güçlü devrinde bile, şu anda Afrika'daki en güçsüz bir ülkenin sınır bölgelerine helikopter ve tank yollama imkanına sahip değildi. O anlamda devletler çok daha güçlü şu anda.

Yani?
Bugün bireyin ve bireylerin kendi iradeleriyle oluşturdukları toplulukların hakları çok daha büyük bir tehdit altında. Kendi 'biz'lerini daha önceki ernperyal tecrübelerine göre inşa eden devletlerin, örnekse Rusya, Türkiye, Almanya, Japonya, o 'bizi' yeni ernperyal projelerle toplumlarına aktarma ve çevrelerine yansıtma ihtimali var. Örneğin Almanya'da bugün alttan alta bir Neo-Prusyalılık olduğu konuşulabilir. Bu hissiyatlar ülkelerin tavırlarında gözle görülür farklar yaratıyor.

Ne gibi?
Bir tür nobranlık, ağabeylik taslama. Örneğin Sovyetler dağıldıktan sonra Türkiye kendisine bir ağabey rolü biçti ama bu Orta Asya'da pek hoşa gitmedi, şimdi aynı şeyi zaman zaman eski Osmanlı coğrafyasına yönelik yaptığı algısı var. Bu da dışarıya üstten bakış ve küstahlık şeklinde yansıyabiliyor. Arap ve Balkan dünyasında 'Türkiye şu anda fazlasıyla üstten bakıyor' diyenleri duydum.

...

Haliç Köprüsü tarihi silindirle ezer
Haliç Metro Köprüsü veya Zeytinburnu gökdelenleri gibi projeler bana elem veriyor. Son bir yıldır UNESCO'nun köprü konusundaki mütalaası beklendi. Diyor ki UNESCO raporu; köprü tasarımının kültür varlığının evrensel değerine ciddi ve geri dönülmez bir olumsuz etki yaratacağını görüyoruz ama madem ki o kazıklar çakıldı ve madem o paralar harcandı, yapılsın bari. Bu 'bon pour lorient' yani 'şark'a bu kadarı da yeter' mantığıdır, şimdi Türkiye'yi yönetenlere sormak istiyorum: Bu mudur geldiğimiz nokta? Yani masraf ettiysek, kültürel miras teferruattır mı denmeli? Evliya Çelebi'nin 400. doğum yılını kutlarken İstanbul'a reva görülen bu mu? Buradaki felaketi, tarihin üstünden geçecek silindiri görmek için Osmanlı romantiği olmaya gerek yok. Projeyi eleştirenler köprü yapılmasın demiyor, hatta metro sisteminin gelişmesini istiyor, ama tel askılı değil, düz bir köprü yapılabilir. Raporu yazan Prof. Schlaich 6 metre olabilirdi diyor. Korkarım istanbul'a imza atalım mantığı var. Halbuki böyle bir şehir tevazu ister.



Bu haber 966 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,503 µs