PKK'yı affetmenin tam zamanı

22 Aralık 2011 08:36 tsi
Nuh Gönültaş Türkiye'nin kanlı terör örgütü ile olan mücadele tarihinde ezber bozan bir teklifi gündeme getirdi.

Dikkat ediyor musunuz, son dönemde PKK ile mücadelede iyi haberler geliyor.
Elbette kandırılmış genç insanların dağlarda öldürülmelerinden memnun olmuyoruz ama düşmanın ölmesi dostun ölmesinden daha iyidir.
Onlar bizim karakollarımızı basıp Mehmetçiklerimiz'i şehit edeceklerine güvenlik güçlerinin onları kendi inlerinde etkisiz hale getirmesi daha iyidir.
Masum vatandaşların, güvenlik görevlilerinin, Mehmetçikler'in, öğretmenlerin, imamların, masum çocukların, işçilerin, köylülerin, işadamlarının ölmesindense teröristin ölmesi daha iyidir!
En iyisi ise barıştır!
Ama PKK kendisine uzanan barış elini geri itip, barış masasını devirdiğinden beri aslında olmayan ama kimi çevrelerce ileri sürülen haklılık sebeplerini de yitirmiştir.
Dolayısıyla artık yapayalnız bir örgüttür PKK.
Son dönemde PKK'nın asıl niyetinin Kürtler'in haklarını savunmak falan olmadığı net olarak ortaya çıkmıştır.
PKK'nın fiilen yaptığı tek iş Türkiye'nin engellenmesidir.
Türk ve Kürt halklarının birbirine düşman olması ve bir iç savaş çıkarılması, Türkiye'nin uluslararası planda layık olduğu yere gelmemesi için her türlü terörist faaliyetin organize edicisi ve üreticisidir PKK.
PKK zaten konjonktürel ve coğrafi olarak bitmiştir.
Amerika'nın Irak'tan çekilmesinden sonra Barzani'nin PKK'ya daha fazla tolerans gösterebileceğini, Kuzey Irak'tan Türkiye aleyhine terörist faaliyetlere izin verebileceğini sanmıyorum.
Irak'tan Amerika çekildikten sonra Araplar'ın Kürtler'den intikam alma süreci başlayabilir. Dolayısıyla yeni süreçte Barzani'nin işi çok olacak, PKK terörü yüzünden bir de Türkiye ile uğraşamaz!
PKK'nın bölgede hayatta kalabileceği bir yaşam alanı kalmadı.
PKK'nın şu andaki tek derdi hayatta kalabilmektir. Konjonktürel ve coğrafi olarak bittiğinin farkındadır. Askeri olarak da çok ciddi darbeler yiyor.
Önceki yıllarda başvurduğu hileye artık başvuramıyor.
Kış geldiği zaman güya barış ilan edip dağlarda mağaralarda yazı bekleyerek geçirilen zamandan sonra, karlar erimeye, güneş yüzünü göstermeye başladığı zaman tekrar saldırıya geçiyordu.
Bu işler böyledir.
Bir konuyu halletmenin ilk adımı topyekûn o konuya odaklanmak ve geçmişten ders almaktır.
Geçmişten ders alındığı için PKK'nın kış şartlarında çatışmasızlık ilanının artık bir anlamı yok.
Güvenlik güçleri PKK'nın inlerini tek tek biliyor zaten.
Yıllardır verilen mücadelenin eksik ayağı artık tamam. PKK ile mücadelede tam saha pres denilecek bir sürece girildi.
Artık dağlarda PKK'lı kovalanmıyor. Yerleri tespit edilip nokta operasyonlar yapılıyor. Nokta operasyonları yapan birlikler ise öyle iki aylık temel eğitimden geçmiş, bir tek kurşun atmamış, silah kullanmasını bilmeyen acemi askerler değil. Profesyonel birlikler PKK'nın canına okuyor. Özel Harekât birlikleri her operasyonda sonuç alıyor.
İkinci önemli adım KCK operasyonlarıdır ki, bu operasyonlar aslında geç kalmış operasyonladır. Geç kalmış olmakla birlikte KCK operasyonları dağ ile yerleşim birimlerinin irtibatını kesmiştir. Propaganda faaliyetlerine büyük darbe vurmuştur.
PKK ile mücadelede en önemli adım ise elmanın içindeki kurtların deşifre ediliyor olmasıdır.
İçeriden ihanet olmadıktan sonra bir ihanet şebekesinin ölümden korkmayan askerler tarafından bertaraf edilmemesi mümkün olabilir mi?
Şimdi...
Bu aşamada yapılması gereken bence şudur:
Gelinen bu noktada lojistik kanallar kesildiği için dağlarda, mağaralarda hayatta kalma mücadelesi veren militanlar ve sempatizanlar için af çıkarmaktır.
Teslim olanlara iyi davranılacağı ve günlük hayata adaptasyon için yardım edileceği garantisi verilerek PKK'ya büyük bir darbe vurmanın zamanıdır.
Habur sürecini bu sefer devletin inisiyatifinde tamamlamak gerekiyor.
Dağlardaki kandırılmış, hasbelkader özgürlük mücadelesi verdiğini sanan gençleri öldürmektense af çıkararak onları ailelerine kavuşturmak için bu yapılmalı. Cesetleri yerine onları ailelerine canlı teslim etmek herkesi memnun eder. Barışı da tetikler...
Galip durumda barış teklifi iyi niyeti de gösterir.

Nuh Gönültaş / Bugün


Bu haber 845 defa okundu.