En Sıcak Konular

İslam dünyasının kafası karışık!

16 Haziran 2007 10:24 tsi
İslam dünyasının kafası karışık! "Önce kadınlar için emzirme fetvası geldi. Fetvaya göre birbirleriyle evli olmayan kadın ve erkekler üzerindeki İslami sınırlandırmalar çalışma hayatından kaldırılabilirdi. Bunun için kadının ailevi bir bağ kurmak amacıyla erkek iş arkadaşlarına beş kez

Önce kadınlar için emzirme fetvası geldi. Fetvaya göre birbirleriyle evli olmayan kadın ve erkekler üzerindeki İslami sınırlandırmalar çalışma hayatından kaldırılabilirdi. Bunun için kadının ailevi bir bağ kurmak amacıyla erkek iş arkadaşlarına beş kez sütünden vermesi gerekiyordu. Bu fetvayı idrar fetvası takip etti. Buna göreyse Hz. Muhammed’in idrarını içmek kutsal bir davranıştı. 

Birkaç haftadır konuşulan emzirme ve idrar fetvaları Mısır’da büyük utanç yarattı. Çünkü Mısırlılar bölgedeki en yüksek dini otorite temsilcileri olarak görülüyordu.  

Kahire’deki Amerikan Üniversitesi Ekonomi Profesörü Celal Amin, El Masri El Yom adlı günlük gazetede yer alan yazısında, “Danimarka’da yayınlanan çirkin karikatürler bizi çok öfkelendirmişti. Ancak bu iki fetva dinimize ve peygamberimize karikatürlerden daha fazla zarar veriyor” dedi. 

Pek çok Müslüman için fetvalar, inançlarına ait prensipler ve modern hayat arasında bir köprü görevi görüyor. Fetvalar Kur’an ve Hz. Muhammed’in öğretisi ışığında karar veren din adamları tarafından yayınlanıyor. Sansasyonel fetvalar dikkat çekerken bunların büyük kısmı rutin hayatı ilgilendiren sıradan fetvalar oluyor. Yalnız Mısır’da her ay binlercesi yayınlanıyor. 

Kahire’deki ihtilaf bir utançtan daha fazlasına dönüşmüş durumda. Söz konusu iki fetva, dini ve siyasi liderlerin ortada dini bir kriz olduğunu zira çok fazla fetva yayınlandığını ve bunların pek çoğunun bilgilere değil ideolojilere dayandığını söyledikleri bir zamanda geldi.  

Bu şikâyet son zamanlarda düzenlenen bazı konferansların da konusu oldu. Hükümetin atadığı İslami Standart Hakemleri serbestçe yayınlanan fetvaların radikalci görüşlerin tanıtımına ve hoşgörüsüzlüğe yol açtığını söylediler. 

Mısır’daki çatışma İslam toplumları arasında yaşanagelen inancın gerçek doğası ve modern hayatla uzlaşma tartışmalarını da beraberinde getirdi. Fetvalar karşıt görüşler arasındaki dini savaşın en belirgin yanı olarak göze çarpıyor. Bu savaş içtihadın günlük hayatla buluştuğu her yerde yaşanıyor. 

Yüzyıllardır İslam dünyasının eğitim merkezi olan El-Ezher Üniversitesi Fetva Komitesi Eski Başkanı Abdullah Megawer, “Bu bizim için çok kritik bir konu” dedi. “Allah’ın mesajlarını insanların hayatına doğrudan etki edecek biçimde açıklıyorsunuz.” 

Teknik olarak fetva bağlayıcı değil ve insanlar daha iyi bir düzenleme aramakta serbestler. Merkezi doktrinel bir otoritesi bulunmayan İslam’da, yazılı sorulara cevap veren web sitelerinden telefonla soru alan uydu kanallarına, kendi fetva komitelerini kuran radikal/terörist örgütlere kadar fetva veren çok fazla farklı yer var.  

Megawer, “Şu an bir kaos yaşanıyor. Problem kafalardaki karışıklıktan kaynaklanıyor. Bu karışıklıksa dini olarak neyin doğru neyin yanlış olacağıyla ilgili” diye konuştu. 

Mısır’da dini içtihatlardan sorumlu resmi iki kuruluş var: Adalet Bakanlığı’na bağlı olan Dar’ül İfta ve El-Ezher Üniversitesi. Mahkemelerce verilen tüm idam kararları infaz edilebilmek için Dar’ül İfta’nın onayından geçmek zorunda. 

“Aslında bu insanlar hükümetin memurları olarak tanımlanıyor” diyen Kahire’deki Amerikan Üniversitesi İslami Bilimler Profesörü Muhammed Serag, halkın artık bu insanlara güvenmediği iddia etti. 

Bu görüş her iki kurumun yetkilileri tarafından tartışılırken herkes fetva yayınlayanları inanç ve modern hayat arasındaki arabulucular, ahlak hakemleri olarak görüyor. Yalnızca dini öğretilerden bahsetmiyorlar, aynı zamanda mevcut dönemin koşullarını da göz önünde bulunduruyorlar. 

Buradaki durum Batı’daki gibi değil; sosyal uzman, terapist, hukukçu ve dini danışman rolleri birleşmiş vaziyette. 

Esasında Kur’an ve fetva arasındaki ilişki de ayrı bir tartışma konusu. Bazı Müslüman alimler Kur’an’ın lafzının ve anlattıklarının sabit olduğunu, çok küçük manevralar yapılabileceğini söylüyor. Diğerleri ise İslam’ı modernite ile uzlaştırmayı meslek edinmiş. 

İkinci mesele ise içtihadın temeli konusu. İslam dünyasında Hadis diye bilinen Hz. Muhammed’in sözleri birçok fetvaya dayanak oluşturuyor. Ancak bu sözlerin binlercesi şifahen kaydedilmiş ve bazılarının hakiki olmama ihtimali var. Sonuç olarak da fetvaları sadece yazılı Kur’an hükümleriyle sınırlandırmak isteyen arayışlar ortaya çıktı. 

Kılavuz isteyen Mısırlılara fetva merkezi olarak hizmet veren küçük odanın duvarında şöyle bir yazı yazıyor: “Aziz Vatandaşlar, Ezher Fetva Komitesi tüm vatandaşlarımızı selamlar. Fetvalar ücrete tabi değildir.” 

Şehir merkezindeki tarihi El-Ezher Camii’nin girişinde bulunan merkez haftanın altı günü saat 10:00 ile 14:00 arasında hizmet veriyor. Yüksek tavanlı eski bir odada, yıpranmış kanepelerde oturan beş şeyh insanları kabul ediyor. 

Şeyh Abdülaziz El-Naggar 17 senedir El-Ezher çalışanı olarak fetva vermeye devam ediyor. Diğer şeyhler gibi o da her ay Mısır’ın diğer idari bölgelerindeki komiteler arasında dolaşıyor. Yıllar boyu ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun en fazla evlilikleri konusunda yardım istediğini belirtiyor Şeyh Naggar. 

Naggar, “Toplumda gözlemlediğim en büyük hastalık karı koca arasındaki güven ve birbirini tanıma eksikliği. Erkekler bir diktatöre dönüşebiliyor” dedi. 

Geçtiğimiz günlerden bir sabah saat 11:30’da genç bir kadın odaya girdi ve şeyhin karşısındaki sandalyeye oturdu. 4 yaşlarındaki çocuğunu dizine oturtan kadın kocasının bir başka kadınla daha evlendiğini (İslam’da dörde kadar kadınla evliliğe izin veriliyor) ve kocasının yeni eşinin yalnızca 18 yaşında olduğunu belirtti. Kadın, “Kocam bana 5 geceyi onunla, bir geceyi ise benimle geçireceğini söyledi” diyerek kocasını şikâyet eden kadın “Boşanabilir miyim?” diye sordu. 

Şeyh İslam’da eşlere eşit davranılması gerektiğini söyledi. Eğer meselenin barışçıl bir yolla çözülemeyeceği anlaşılırsa kadının boşanabileceğini belirtti. 

Bu, genç kadının fetvasıydı. 

Daha sonra bir çift geldi. Adamın elbiseleri yırtık pırtıktı ve karısı sıkıntılı gözüküyordu. 9 yaşındaki çocuklarının elbisesi temizdi; saçları jöleli, güzel bir gülümseyişi vardı. Adam çocuğu 9 aylıkken evlat edindiklerini bildirdi ve annesinin çocuğu doğurmadığı ya da emzirmediğini için çocuğun evden çıkarılması gerektiğini belirten bir İslami kuralı göre yeni duyduklarını söyledi.  

Aileden olmayan çocuk buluğ çağına erecekti ve teknik olarak annesi bildiği kadının yanında kalamazdı. Oturdukları semtin camisindeki imam kadının çocukla aynı evde yaşamasının haram olduğunu söylemişti. 

Şeyh, “Doğru” dedi. Çocuk onlarla yaşayamazdı. Babanın yüzü asıldı, öne doğru eğilip başını elleri arasına aldı, “İşte bu kadar” dedi. 

Şeyh zor durumda gözüküyordu ve başka bir fikir daha alınması amacıyla bir şeyhin ismini verdi. Bir de ona sorulmasını istedi. 

Bu, evli çiftin fetvasıydı. 

Bir adam yolda bulduğu parayı kullanıp kullanamayacağını sordu. Bir başkası mahkemeye tanıklık için çağırılması durumunda ne yapması gerektiğini sordu. Üçüncüsü taksitle araba alıp alamayacağını... Bir anne ise oğlunun karısından hoşlanmadığını ve evlilikleriyle ilgili bir şey yapıp yapamayacağını öğrenmek istedi.  

Her görüşme birkaç dakika alıyor. 7’den 70’e her yaştan insanın sorduğu sorulardan bazıları şöyle: 

Tarihi heykeller yıkılmalı mı yoksa korunmalı mı? Kadınlar erkeklerin izni olmadan araba kullanabilir mi, çalışabilir mi, seyahat edebilir mi? Erkek ve kız çocuklar bir arada okuyabilir mi? Sigorta caiz midir? Üzerinde haç işareti olan bir takım forması giyilebilir mi? Müslüman olmayanlarla tokalaşmak, resim çekmek, aile fotoğraflarına bakmak caiz midir? 

Tüm bu sorular fetvalarla cevaplanıyor. 

Dini görüşlerini yayınlayan ve hangi kitapların toplatılacağı kararlarında etkili olduğu bilinen devlete bağlı El-Ezher Araştırma Komitesi’nin bir üyesi olan Abdülmuti Bayoumi, “Biz milletin vicdanıyız” diye konuştu.  

Mısır ve diğer Müslüman ülkelerinde hukuk Kur’an’la uyuşmak zorunda ve hükümetlerin atadığı yetkililerce verilen fetvalar hukukun ağırlığına sahip olabiliyor. Mısır Yüksek Müftüsü Şeyh Ali Cuma geçtiğimiz günlerde Londra’da yaptığı bir konuşmada, “Burada neyin tehlikede olduğu konusunda net olmamız lazım” dedi. Şeyh Ali sözlerine şöyle devam etti: “Her bir görüşten fetva diye bahsedersek radikalizmi dizginleme yolundaki en önemli aracı kaybetmiş, İslami kuralların esnekliğini ve dengesini koruyamamış oluruz.” 

Yüksek Müftü’nün görevi fetva olarak anılan pek çok görüşü toparlamak, şekillendirmek. Müftü, bazıları tarafından ileri gittiği söylenen, bazıları tarafındansa ileri gittiğini söylemek için çok lafzi addedilen hükümler yayınlıyor.  

Şeyh Ali şimdilerde adı kötüye çıkmış olan Din ve Hayat isimli bir kitapta idrar fetvasını yayınladı. 6 yıl önce yayınlanan kitapta peygamberin idrarını içen bir kadının hikayesi geçiyor. Kitabını kendi isteğiyle kitapçılardan kaldırttı. Bir soruya cevaben Şeyh Ali tartışmalı cümlelerinin bir fetva olmadığını, yalnızca şahsi görüşünü yansıttığını belirtti. 

Bir muhalif gazetede yazan Hamdi Rizk ise köşesinde şu cümlelere yer verdi: “Gerçek şu ki Müftü kendini yaktı, saygınlığını ve güvenilirliğini yitirdi. Fetvaları Müslümanların umursamazlığından başka hiçbir şey kazanamayacak. Bazıları idrar içmekten nefret edecekleri gibi ondan da nefret edecekler.” 

Müftü bu yılın başlarında yayınladığı bir fetvanın ardından da eleştirilmişti (fetvaya destek verenler de olmuştu). Söz konusu fetvada, bir kadının evlilik öncesinde bakire olmadığını gizlemek için cerrahi bir operasyonla yeniden kızlık zarı sahibi olmasının caiz olduğu belirtiliyordu. Şeyh Ali, bir erkeğin bakir olup olmadığının anlaşılamayacağına göre kadınların da aynı seçeneği kullanabileceğini söylemişti. 

Ancak bir adım daha öteye geçen Müftü, evli bir kadının başka bir erkekle cinsel ilişki yaşaması, ardından da bundan pişmanlık duyup Allah’tan af dilemesi durumunda bunu kocasına anlatmaması gerektiğini söyledi. Müftüye göre amaç ailenin korunmasıydı. 

Emzirme fetvası Mayıs ortalarında geldi. El-Ezher’e bağlı Dini Eğitim Vakfı’nda Hz. Muhammed’in öğretisi üzerine çalışmalar yapan departmanın başkanı olan bir din adamı, peygamber zamanında erkeklerin önünde peçe kullanma ihtiyacından kaçınmak için yetişkin kadınların yetişkin erkeklere süt vermesi örneklerinin olduğunu yazdı. 

Söz konusu din adamı İzat Atiyah, “Bir yetişkine kadının sütünü vermesi özel toplantı problemine son verir ve evliliği engellemez” diye yazarken bir kadının sütünden verdiği erkek iş arkadaşları önünde peçesini çıkarabileceğini ya da saçlarını gösterebileceğini söyledi. 

Fetva bölgede yayın yapan bir uydu kanalında verildi ve ülkede kısa sürede büyük kınamalarla karşılaştı. Atiyah’ın görevi donduruldu. Tartışmaların ardından Atiyah sözünü geri aldı ve bir gazeteye verdiği demeçte olayın özel bir örneğin kötü yorumlanmasından ibaret olduğunu belirtti.

(NYT, 12 Haziran 2007, Michael Slackman)
Ekopolitik.org



Bu haber 736 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,250 µs