Devlet Bahçeli militan'a karşı çıktı

16 Aralık 2011 08:35 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açtığı militan tartışmasına MHP lideri Devlet Bahçeli de katıldı.

Bahçeli, "Tanımadığım insanları militan olarak tanımlamak siyasi edeple bağdaşmaz" dedi. Bahçeli, suikast iddialarını ise önemsemedi. MHP lideri, "Bir yıldan bu yana araştırıldığı söyleniyor. Ama biz böyle bir şeyi hissetmedik" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geleneksel hale getirdiği basınla buluşma toplantısının dokuzuncusunu gerçekleştirdi. Sözlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'geçmiş olsun' dileyerek başlayan Bahçeli gazetecilerin sorularını cevapladı. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'militan' hakareti ve CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan'ın 'Bize YARSAV'ın militanı lazım' şeklindeki sözlerini değerlendirirken ''Herkes militan olabilir de yargı mensubu olmamalı. Yargı mensubu da militan olursa militanları kim ayıklayacak? Çoğunu tanımıyorum. Tanımadığım insanları militan olarak tanımlamak siyasi edeple bağışmaz" dedi.

SUİKAST İDDİASINI CİDDİYE ALMIYORUM

Bahçeli, kendisine yönelik suikast iddiasıyla gerçekleştirilen operasyonla ilgili bir soru üzerine bu tür tehditlerden çekinmediğini vurguladı. MHP lideri, şöyle devam etti: "Türkiye'de gelişen siyasi, sosyal olaylar, bunları tetikleyen terörist faaliyetler devam ettiği sürece, siyasette rol üstlenmiş olanların risk taşıdığını bilmek lazım. Cesaret sahibi olmak gerekir. Bir yıldan bu yana araştırıldığı söyleniyor. Ama biz böyle bir şeyi hissetmedik. Etrafımızda olağanüstü bir güvenlik tedbiri de hissetmedik. Zannediyorum yeni bir örgüt ortaya çıkmış. Ciddiye alınacağı kanaatinde değilim. MHP böyle bir kardeş kavgasının ne başlatıcısı ne de sürdürücüsü olur. MHP için hedef milletin birliği dirliğidir. Bin yıllık kardeşliğin devamıdır. 9 kişi tutuklanıyor 5'i sonra tahliye oluyor. Bir haftaya kalmaz kalanı da tahliye olur."

BUGÜNKÜ MECLİS'TEN SAĞLIKLI İKTİDAR ÇIKMAZ

MHP lideri, AK Parti'deki çatışmanın Türkiye'ye fayda getirmeyeceği yönündeki sözlerini tekrarladı. Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: "Komşu ülkelerle sıkıntılar var, tırmanan terör var, Ortadoğu'da sıcak gelişmeler sürüyor. Her şeyden önce Türkiye'nin istikrar içinde olması lazım. O bakımdan sayın Başbakan'ın rahatsızlık süreciyle de örtüşen dönemde şike ve pirim konusu tartışmaya getirilerek; Sayın Cumhurbaşkanı'nın vetosuyla başlayan arkasından parti bakan ve yöneticilerinin farklı ifadeleriyle bir tartışmayı Türkiye'nin gündemine getirmek doğru değil. Şu aşamada AKP'de herhangi bir çatlama patlama bölünmenin ülkemize sağlayacağı bir fayda yok. Bu düşüncemiz geçmişte de benzeri olmuştur. 2002 yılında bazı siyasal krizlerin işaret gösterdiği bir ortamda DSP'den 30 a yakın vekilin ayrılmasıyla meydana gelen siyasi kriz vardı. Bu kriz sürecinde Malatya'ya yapmakta olduğum seyahat sırasında Darende'de "Partinizin iç işlerine karışmak istemiyoruz ancak ülkenin bugünkü şartlar içinde partinin parçalanması çok yanlış sonuçlara götürebilir ülkeyi o bakımdan partinize dönmenizde fayda var" demiştik. Gerçekçi olmak lazım bugünkü meclis yapısı sağlıklı bir siyasi iktidarı çıkarmaya müsait değildir.  AKP tek başına iktidardır. Kaosun ülkeye fayda getirmeyeceği düşüncesiyle yaptım bu açıklamayı."

GÖREV SÜRESİNDE KARARI İKTİDAR OLUŞTURMALI

Bahçeli, Cumhurbaşkanı'nın görev süresiyle ilgili tartışmaya temas ederken görüşlerinin '5 yıl' olduğunu belirtti. Bahçeli, şöyle konuştu: "31 Mayıs 2007'de yapılan bir anayasa değişikliği ile vekillik seçimi 5 yıldan 4 yıla cumhurbaşkanlığı da 5 artı 5 formülüyle olsun dendi. Şimdi yeni bir cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başladığı bir süreçte yine 2007'lere giderek hem parti içinde hem adaylar arasında hem Türkiye genelinde yeni bir tartışmayla Türkiye'nin 2012 yılını heba kaybetmemek lazım. Eğer arkasında farklı bir siyasi niyet yok ise hiçbir siyasi partinin başta da cumhurbaşkanının itiraz etmeyeceği konu sürenin 5 yıl olmasıdır. Kararı meclis aracılığı ile siyasi iktidar oluşturursa daha sağlıklı olur. YSK belirlerse tartışma sürer. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de çok naziktir, dikkat etmek lazım."

Birisi kimliğiyle oy isterse...

Bahçeli, Başkanlık Sistemi'ne parti programında ilk yer veren parti olduklarını vurgularken netleşmiş görüşleri olduğunu dile getirdi. Bahçeli, "Anayasa tartışmaları sürdürülürken Başkanlık Sistemini de tartışmaya açabilirler. Parlamenter sistem içinde cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini gözden geçirmek suretiyle parlamentodan seçmek iyi olabilir. Halk oyu iyidir ama ileride Türkiye'de ileride neler olacağı bilinemez. Birisi bir kimlikle aday olur ve oy isterse Türkiye hangi noktalara gidilir iyi düşünmek lazım" uyarısında bulundu.

KULÜPLERİ CEZALANDIRMAK PARTİ KAPATMAK GİBİ

Kulüpler birliğinin teklifi üzerine başlayan bir süreçtir. Bize göre de artık gündemden düşmüştür. Şimdi bütün sorun artık futbolcularla futbolu yönetenler ile onlara gönül veren taraftarlar arasındaki güçlü dengeye bağlı. Siyasiler üzerine düşeni yapmıştır, artık görev ve sorumluluk onlarındır. Acımasız hareket etmek de çok doğru değil. Yüz yıllık kulüplerin ağır cezalarla yıpratılması aynen siyasi partilerin kapatılması gibidir.

YARGI HIZLANMALI

MHP,CHP ve BDP'li vekiller milletvekili seçilmesine rağmen bu hakkını kullanamıyor. Bu siyasi ve demokrasi ayıbıdır. Bir yandan millet iradesinin arkasında koşacaksınız, bir yandan demokrasiyi ileri götürmek için her türlü reforma hazırız diyeceksiniz ama seçilen vekilleri bir yerde kıskaç halinde tutacaksınız. Bu çelişkidir. İki yol var. Bu süreçteki yargının hızlanarak olayı sonuca götürmesi ve tutukluğun ortadan kalkmasıyla ilgili yargının irade koyması ve çözülmesidir.

TÜM ARŞİVLERİ AÇIN

Türkiye'nin tarihini kaşıyarak yanlış bilgilendirmelerle kamuoyu oluşturarak, her günde yeni tartışmalar meydana getirerek Türkiye'yi bir krize,iç barışı tehdit eder konuma getirmenin de bir faydası yoktur. Sayın başbakana sesleniyorum; devletin tüm arşivlerini, genelkurmay, devlet arşivlerini, ne var ise bunları bir tarih şurasında ki değerli uzmanların önüne koyarak Türkiye de ne olup bitmişse kamuoyu ile paylaşmalıdır.

SÜRECİ SIKIŞTIRMAYA GEREK YOK

Anayasa için süreci sıkıştırmaya gerek yok. Önümüzdeki günlerde biraz daha hızlanacaktır. 4 ayrı dünya görüşüne sahip partilerin anlaşma zemininde buluşmaları önemli bir adımdır. İnanıyoruz ki Türkiye'nin geleceği için yararlı olabilecek bir anayasa çalışması gerçekleşebilir. Şu güne kadar bitirmek lazımdır diye yaralı bereli anayasa değişikliğinin de ülkeye sağlayacağı bir şey yok.

KRAVATI ÇIKARSAM HABER OLUR

(Klasik araba merakı) Bizde değişen bir şey yok. Sürekli kravat takarım, kıravatı çıkardığım gün araba kadar haber olur. İkisi Volvo olmak üzere üç klasik arabam var.

"FOTOĞRAFA TAKILMAMAK LAZIM"

(YAŞ'ta ki oturma düzeni) Kim nereye oturursa otursun önemli olan oturduğu yerdeki görev ve sorumluğun farkında olsun. Fotoğraflara takılmamak lazım.

"KAMUOYU TATMİN OLMALI"

(Yazıcıoğlu kazasına ilişkin gelişmeler) Değerli kardeşimizin bir kaza sonrası vefatı ve ortaya çıkan yeni gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu konuda BBP ciddi çalışıyor. Cumhurbaşkanının da bazı çalışmaları başlatmış olmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Bu tartışmalara son verebilecek gayretleri hızlandırmayı kamuoyu na gerçeği anlatacak sonucu elde etmeyi çok arzulamaktayız.

"MELE'LER İYİ SEÇİLMELİ"

Terörle mücadele kesintisiz sürmeli, terörün  kökü kazanmalı, birlik ve dirliği zaafa uğratacak hiçbir yanlışa müsaade edilmelidir. Israrımız sürüyor. Mele, yani Molla uygulaması yeni değildir. Daha önce 450 kadro kullandırılmıştı. Fakat bir sorunu çözerken başka sorunlar üretmemek lazım. Mele'ler iyi seçilmeli ve bu uygulama bu başka yönden bir yara açmasın arzusu taşıyoruz.

bugün


Bu haber 2,647 defa okundu.