'Masonların Türkiye'deki gücü zayıfladı'
15 Aralık 2011 19:53 tsi
Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından M. Bahattin Cebeci'den ilginç açıklamalar...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından M. Bahattin Cebeci, konuk olduğu Birlik Vakfı Bursa Şubesi'nde bir çok konuda açıklamalarda bulundu.
Birlik Vakfı Bursa Şubesinin geleneksel Cuma Sohbetlerinin bu haftaki konuğu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından M. Bahattin Cebeci’ydi. M. Bahattin Cebeci, 70’li yılların başında okuduğu üniversite yıllarından beri içinde olduğu hareketin elde ettiği başarıyı, bu başarının elde edilmesini sağlayan insanları ve bu insanların karşılaştığı güçlükleri satır aralarında anlattı.
Bir kez daha anlaşıldı ki, bu hareketin toplumda kendisine karşılık bulup başarı kazanması hiç de kolay olmamıştı. Çok bedeller ödenmişti ve bu bedelleri ödeyenler de vardı. Bu bedelleri ödeyip de omuzlarında yeni bir ülkenin yükselmesini sağlamış Necmettin Erbakan gibi adlarını herkesin bildiği merhumları ve adlarını bilemediğimiz dava neferlerini bir kez daha minnetle, rahmetle, saygıyla andı sık sık gönüller o gece.
M. Bahattin Cebeci, bulunduğu konum gereğince ketumdu. Merak edilen popüler konulara girmemeye özellikle dikkat etti. Anlattıklarının resmi görüşler olmayıp sadece kendi kişisel görüşleri olduğunun altını özellikle çizen M. Bahattin Cebeci’nin anlattığı konularda kullandığı dil ise “diplomatik dil”di. İşte bir Cumhurbaşkanı Başdanışmanının hasbihalinden sadra şifa olmasını dilediğimiz notlar:
Türkiye, atacağı adımın ne olacağı izlenen bir ağabey
Yakın zamana kadar çok çalkantılı dönemler yaşamış olan Türkiye, özellikle son zamanlarda büyük bir gelişme gösterdi. Bu gelişmeyi sağlayanlar, ülkenin yönetimine gelmiş olan “memleketin içinden” kişiler...
Türk-İslam dünyasındaki devletler, Türkiye’nin ne yapacağını takip altına almışlar, onun atacağı adımları dikkatle izliyor. Abdullah Bey’in başbakanlığı döneminde çıktığımız yurtdışı gezilerin birinde Cezayir’deydik. Abdullah Bey, Cezayir Devlet Başkanı ile yaklaşık beş saat görüştükten sonra yanımıza döndü. Kendisine görüşmenin ilgi çekici yanlarını sorduğumuzda, bize şunu aktardı: Cezayir Devlet Başkanı, şu anda nasıl ki İngiliz Milletler Topluluğu şeklinde bir topluluk varsa, Osmanlı Milletler Topluluğu diye bir topluluk oluşturulması ve bu topluluğun liderliğini de Türkiye’nin üstlenmesi gerektiğini bir temenni olarak kendisine söylemiş. İşte bizden beklentiler bu yönde.
AB ve ABD Türkiye’ye ne kadar dost?
Şunu bilmeli ki AB ve ABD, Türkiye’nin güçlenmesinden hoşlanmaz. Hatta ellerinden gelse Türkiye’nin gelişmesini engellerler ama gelinen şu noktada, Türkiye’nin gelişip büyümesini engellemeye güçleri yetmiyor.
AB ne yaparsa yapsın, Türkiye, İslam dünyasının doğal lideri konumundadır.
PKK’nın arkasında Batı zihniyetinin olduğu seziliyor. Her şeye rağmen yine de Türkiye gelişip büyümesini sürdürüyor. Ah bir de engellemeler olmasa ve Türkiye ayağa bir kalkabilse… Ayağa kalkabilmek için önce milli birlik ve beraberliğimizi sağlamalı, birbirimize karşı sevgi ve saygımızı korumalıyız.
Şu anki manzaraya baktığımızda, AB ve ABD’nin sarsıldığını görüyoruz. Türkiye’nin ise önü açık.
Cazibe merkezi bir ülke: Türkiye
Dünya milletleri arasında hak ettiğimiz yere doğru yavaş yavaş ilerliyoruz. Üniversite sayımız arttığı gibi, bilimsel alanda da gelişmeler var. Türkiye, artık itibarlı bir ülkedir ve çok yakın zamanda da layık olduğu güzel yere gelecektir.
Şu an itibarıyla Türkiye, çok iyi bir ivme yakalamış durumda. Arap ülkeleri başta olmak üzere, diğer ülkelerden de Türkiye’ye yatırımcı yağıyor. Daha düne kadar olmayan bu gelişmenin sebebi, Türkiye’nin güçlenmesi ve bu gücün herkes tarafından fark edilmesi…
Başbakan’a suikastler
Memleketin içinden birilerinin yönetimde olmasından rahatsız olan gayrımeşru güçler var ve bunlar boş durmuyorlar. Benim bildiğim, Başbakan’a düzenlenmiş on yedi suikast girişimi var. Ama milletin duası bu hükümetin arkasında ve bu hükümet de millete güveniyor, gücünü milletinden alıyor.
Cumhurbaşkanı-Başbakan ilişkisi
Birilerinin zannettiği ve umduğu gibi ikisi arasında herhangi bir sorun, herhangi bir anlaşmazlık yok. İkisi de bugünün insanı değiller ki… Uzun yıllardan bugüne dayanan bir hukuk, aynı dava etrafında yaşanmış bir mücadele var. Konumu gereği Cumhurbaşkanı, partiler üstüdür ama bu, ikisinin arasında bir sorun olduğu anlamına gelmez. Tayyip Bey milletvekili seçildiği gibi Abdullah Bey istifa edip başbakanlık görevini Tayyip Beye bırakmakta bir an bile tereddüt etmedi. Aralarındaki hukuk, birilerinin sandığından daha güçlüdür ve bu hukuk kolay kolay da sarsılmaz.
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı sonrası senaryolar
Abdullah Bey’in cumhurbaşkanlığı görevinin sona ermesinden sonra Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanı, Abdullah Beyin de başbakan olacağı konuşuluyor. Bu konuyu daha önce kendisiyle konuşmuş biri olarak söylüyorum ki, Abdullah Bey’in gündeminde böyle bir konu yok; geleceğe dair böyle bir planlaması da yok. Şu an sadece görevine odaklanmış, işini en iyi şekilde yapmaya uğraşıyor.
Masonlar, Masonik yapılanmalar…
Hasbihalin sonunda bir dinleyicinin kendisine yönelttiği masonların dünya üzerindeki güç ve etkilerinin ne olduğuna dair sorusuna, masonların dünyada örgütlenmiş İsrail irtibatlı bir örgüt olup belli bir güçlerinin olduğunu ama Türkiye’de güçlerinin henüz bitmese de oldukça zayıflamış olduğunu söyledi.
Daha sonra M. Bahattin Cebeci, Necip Fazıl Kısakürek ile yaşadığı anılarından birkaçını anlatıp Üstadın bir şiirini okuyarak sohbetini noktaladı.
Ahmet Serin, “bu ülkenin evlatlarını” hayırla yad etti
Kaynak: www.dunyabizim.com
Bu haber 5,014 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle