'AB sokakları da karışacak'

15 Aralık 2011 07:40 tsi
"Ne yazık ki yıllardır örnek aldığımız AB’de işler sarpa sarmaya devam ediyor...Avrupalı, tıpkı 2. Dünya Savaşı’ndan önce olduğu gibi bir günah keçisi arayacak."

Görünüşe göre AB üyeleri büyük bir ekonomik felaketle karşı karşıya olduklarını düşünerek, geçmişte imzalamayacakları belgeleri istemeden imzalamak üzereler. Hatırlayınız, Aralık başında İtalya’da Sosyal Güvenlik Bakanı Fornero hükümetin yeni ekonomik yaptırımlarını içeren kararnamesini açıklarken gözyaşlarına boğulmamış mıydı? Anlayacağınız Avrupa’da pek çok devlet ölümü görüp, sıtmaya razı oluyor. Yunanistan’ın düştüğü duruma düşmemek için acı reçeteler gözyaşları içinde içiliyor.

Kriz ırkçılığı besler mi?

Böyle bir psikoloji içinde AB doğru kararlara mı imza atacak, yoksa sonunu mu getirecek, bunu bilen yok. Ancak benim dikkat çekmek istediğim asıl husus konuya sadece mali açıdan bakmanın getireceği sosyal ve siyasal yükler. Avrupa zaten kültürel genlerinde ırkçılık ve dincilik hastalıklarını güçlü bir şekilde taşıyor. Buna bir de 11 Eylül’den sonra ABD tarafından hortlatılan İslam düşmanlığı ve Hristiyan Fundamentalizmi eklendi. Hollanda’dan İsviçre’ye, Danimarka’dan Norveç’e kadar geçmişte demokrasi ve eşitliğin sembolü olan Avrupa ülkelerinde ırkçı-ayrımcı dil siyasetin günlük dili haline geldi. Geçmişte akla gelmeyecek manzaralar bugün rutin sayılıyor.

Örneğin Hollanda’da ırkçı ve İslam düşmanı Geert Wilders’ın partisi PPV (Halkçı Özgürlük Partisi) her geçen gün iktidara yürüyor. İsviçre’de camilere minare yasak, yabancıların istenmediği alenen söylenebiliyor. En son seçimlerde İsviçre Halk Partisi yabancıları ‘beyaz koyunlar arasında kara koyun’ olarak resmetti ve tüm yabancıların, özellikle de Müslümanların sınır dışı edilmesini talep etti. Artık AB ülkelerindeki seçimlerde yabancı düşmanlığı rutin haline geldi. 22 Temmuz 2011 günü çoğu genç, 69 kişiyi katleden Norveçli ırkçı terörist Breivik’in son gelişmelerden kopuk, bireysel bir deli olduğunu kim söyleyebilir? Ya da Almanya’da ortaya çıkan ve ucu devletin derinlerine uzanan Nazi katillerinin Almanya’da taban bulmadığını iddia etmek mümkün müdür?

Ne yazık ki yıllardır örnek aldığımız AB’de işler sarpa sarmaya devam ediyor. Alınacak mali önlemler ve azalan sosyal haklarla birlikte Avrupalı, tıpkı 2. Dünya Savaşı’ndan önce olduğu gibi bir günah keçisi arayacak. Ekonomi ve gelir dağılımı bozuldukça suçlanacaklar Müslümanlar, göçmenler ve azınlıklar olacak. Kısacası AB sokakları da karışacak. 

Sedat Laçiner / Star (İlgili kısım)

Bu haber 3,017 defa okundu.