En Sıcak Konular

'Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser'

5 Aralık 2011 15:40 tsi
'Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser' "Üniversite de veya dışında yapılan çalışmaların hemen hemen tamamı büyük ilaç şirketleri tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmaların temel amacı ise... "

Marx bugün yaşasaydı eğer mevcut durumu şöyle izah ederdi, ‘’Dünyanın üzerinde bir heyula dolaşıyor. Kolesterol heyulası.’’ Durum tam da budur. Halk arasında  ‘’kolesterol müptelalığı’’ öyle bir hal aldı ki artık kocasıyla kavga eden kadın suçu yüksek kolesterolde arıyor. Beli ağrıyan, kolu uyuşan, ağlama nöbetleri geçiren hastalar dahi kolesterolün buna neden olabileceğini düşünüyor. İnsanlar bu hale geldi, getirildi.

Tam da bu noktada bazı sorulara doğru, açık yanıtlar vermek gerekiyor. Madem ki kolesterol bu kadar berbat bir şey o zaman neden var? Tabi  koca koca profesörler ellerine almışlar kolesterol tenekesini çaldıkça çalıyorlar. Bunu gören halk ne yapsın? Bu lanet illeti yok etmek için elinden geleni yapıyor. Zaten millet olarak yıllardır onulmaz dertlerin pençesinde kıvranıp duruyoruz. Bir zamanlar enflasyon canavarı vardı, Allah’a şükür o şimdi yok ama nur topu gibi iki yeni canavarımız var biri  trafik diğeri kolesterol.

Pek çok insan kolesterolü insanın kanında dolaşan saldırgan bir mikrop olarak düşünüyor. Oysa kolesterolün sağlığımız için oldukça yararlı etkileri ve görevleri vardır. Hücre duvarında bulunan kolesterol hücreyi dış etkilere karşı korur. Birçok hayati hormonumuz testosteron, östrojen ve de D vitamini gibi kolesterolden sentezlenir, kısacası erkekliğimizi ve kadınlığımızı, soyumuzun devamını kolesterole borçluyuz, böylesine uhrevi görevleri de vardır.

Kötü kolesterol olarak gösterilen ‘’düşük yoğunluklu lipoprotein’’ (LDL) ’ye bile insan vücudunun ihtiyacı vardır. Zaten insanın ürettiği bir kan yağı olan kolesterol durup dururken neden kötü işler yapsın ki? Kötü işlerden kasıt ise kalp ve damar hastalığı oluyor. Yapılan binlerce çalışmadan çıkan kesin sonuç şudur ki sağlıklı bir kişide tek başına kolesterol yüksekliği hiçbir şekilde kalp ve damar hastalığı yapmamaktadır

Ateroskleroz denilen ve halk arasında damar tıkanıklığı ve sertliği olarak bilinen hadiseyi açıklamak bu aşamada bizim için elzem oldu. ABD’de yapılan araştırmalarda ölümlerin yaklaşık yüzde  % 50’sinde altta yatan patolojinin ateroskleroz olduğu hesaplanmaktadır. Bu rakamların yüksekliği  beni bile şu an korkuttu; ama ben yine de  ‘’kormayın’’ derim. Aterosklerozda ilk olay bu lanetli (?) berbat (?) ‘”LDL kolesterolünün’” damar yatağına gidip orada birikmesidir. Damar yatağında oluşan bu küçük tümsek zamanla üzerinden kanın geçmesine bağlı olarak deforme olur, travmaya maruz kalır ve tümsek büyüdükçe büyür. Belli bir zaman sonra da damarın bütün cidarını kaplar ve damarı tıkar. Bu durum eğer kalpte olursa buna kalp krizi denir. Fakat burada kritik noktayı atlarsak LDL’nin azaltılmasıyla kalp krizi ve damar sertliğinin önlenebileceği gibi bir yargıya varabiliriz. Şimdi esas sorulması gereken soruyu sormanın zamanı geldi ‘”Neden tüm LDL yüksek kişilerde bu tıkaçlar oluşmuyor?” Oluşmuyor, oluşamaz da. Çünkü yüksek LDL değeri ile oluşan bu tıkaç arasında direkt bir ilişki yok. Çünkü damar cidarında oluşan LDL özel bir LDL’dir ve biz buna “Okside LDL” diyoruz. LDL oksitlenmediği sürece damar yüzeyinde birikmez ve insana hiçbir zararı olmaz. Şu an için mevcut bilgimiz LDL’nin neden bazı insanlarda daha hızlı oksitlenip böyle damar tıkanıklıklarına neden olduğunu çözmüş değildir.

 Burada ateroskleroz için risk faktörlerini açıklamak çok önemli bir olay; erkek cinsiyet, ailede kalp hastalığı, kalıtımsal kolesterol hastalıkları, alkol ve sigara kullanımı, yüksek tansiyon, şimanlık, böbrek yetmezliği, guatra hastalıkları ve artmış homosistein miktarı özellikle bu yükseklik okside LDL olgularında suçlanmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere çok faktörlü bir hastalığı tek bir faktöre  indirip oradan çözüm üretmeye çalışmak ya saflıktır ya da sahtekarlıktır. Zaten ek hastalıklar olmadan sadece yüksek kolesterol değerlerine bakarak tedavi vermenin tartışmalı bir konu olduğu ortada.

1980’li yıllardan önce kolesterol seviyesi 240 üzerindeyse riskli kabul edilirdi. Şimdi bu durum total kolesterol 180 olarak kabul ediliyor. Eğer kalp krizi geçirmişseniz seviye ne olursa olsun kolesterol ilacı kullanın deniyor. Peki kim diyor? 2004 yılında toplanan 14 uzman, bu uzmanlar daha sonra anlaşıldı ki dünyanın büyük ilaç şirketlerinden yüklü paralar almışlar. Zaten dünyada kolesterol seviyeleri ve ilaçlar konusunda ortak bir noktada yok. Europen Society of  Cardiology, American Heart Association ve American College of Cardiology gibi temel organizasyonlar arasında bile ciddi görüş ayrılığı var. Onun için biri eğer kolesterol ilaçlarını öğüp yere göğe bırakmıyorsa hemen kimin veya hangi şirketin adamı diye araştırmakta fayda var. Hatta burada namlı bir yere sahip olan bir dernek de vardır ismi de American  Heart Association; bizde ki Türk Kardiyoloji Derneğine ne kadar da benziyor. Bu dernek yıllarca margarin firmalarından yüklü paralar alarak (tabi ki bizim Kadiyoloji Derneği’nin finansörü de bir margarin firması) bu margarinlerin trans yağ özelliklerini bildikleri halde reklamlarını yapmışlardır. Özellikle artık anlaşıldı ki kolesterol ilacı üreten bu firmalar bu derneğe 2 milyon dolar para yardımında bulundu.

Kolesterol ilaçlarının ciddi yan etkileri de göz ardı edilemez. En çok yan etkisi kas ağrıları, böbrek yetmezliği, baş ağrısı, beyin kanaması, baş dönmesi, uykusuzluk, kramp, hazımsızlık vb. şikayetler. Kolesterol yüksekliği dışında herhangi hiçbir şikayeti olmayan hastaya verilen bu kolesterol ilacı ile hastada yeni yeni hastalıklar üretilmektedir.

Kolesterolden bahsetmişken ilaç firmaları tarafından uydurulan yeni bir hastalıktan bahsetmezsek ayıp kaçar. Metabolik Sendrom denilen bu hastalığın tanısı şu şekilde konulmaktadır 1) Trigliserit Yüksekliği 2)HDL düşüklüğü 3)Karın bölgesi yağlanması 4) Şeker hastalığına yatkınlık 5)Yüksek tansiyon. Şimdi bu kriterlere bakarak etrafınızı bir tarayın. Muhtemelen her 50 yaş üstü erkek ve kadında bu kriterlerin bir kısmını bulacaksınız. Bu hastalık büyük ilaç şirketleri için sonsuz hasta kaynağıdır. Kriterleri bu kadar genişletirseniz dünyada hasta olmayan hiç kimseyi bulamazsınız. İnsanlar sürekli çalışıp bu büyük dolandırıcı ağına para kazandıracaklar, bir nevi gönüllü kölelik. Üstelik olmayan hastalıklarını tedavi ettirmek için  çok ciddi hayati riskler alarak, gereksiz ilaç kullanacaklar. Kaldı ki bu kolesterol ilaçlarından Bayer Firmasının ‘’Baycol’’ adlı kolesterol ilacı 31 kişinin ölmesine neden olmuştur.

Kapitalizm insanlara çeşitli payeler verir, ünvanlarla süsler; sıradan insanlar ‘’kolesterol ilaçları gerekli ve kullanılmalıdır’’ dese buna kimse inanmaz ama bir ‘’Profesör’’  bunu söylediğinde inandırıcılığı çok yüksektir. Üniversite de veya dışında yapılan çalışmaların hemen hemen tamamı büyük ilaç şirketleri tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmaların temel amacı insanlığın yaralarına merhem olmak değil daha çok kâr elde etmektir. Bilinmelidir ki kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser.

Dr.Bob Rango / Nüve



Bu haber 1,840 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,880 µs