Güvenlik Zirvesi’nden önce ve sonra ne oldu?

14 Haziran 2007 14:38 tsi
Önceki gün gerçekleştirilen güvenlik zirvesi önemli bir tartışmayı sona erdirdi. Bu tartışma 22 Temmuz sandığından çıkacak sonucu doğrudan etkiliyor. Son iki ayda yaşadıklarımız sandıkta önemli bir değişimi vurguluyor. iyibilgi Güvenlik Zirvesi öncesi ve

Önceki gün gerçekleşen güvenlik zirvesi önemli bir tartışmayı bitirdi. Hükümet ile Genelkurmay arasında bir gerginlik varmış gibi basına yansıyan haberler yerini uzlaşı yorumlarına bırakıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında başlayan ve günümüze kadar yükselmeye devam eden gergin siyasi ortam bundan sonra kısa süreliğine de olsa yerini uzlaşmaya bırakacak. Bu önemli… Türkiye’nin rahatlaması açısından.

Türkiye iki aydır iki önemli gerginlik üzerinde tartışıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında ortaya çıkan laiklik tartışmalarının yerini, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında teröre bıraktı. Türkiye bu tartışmalarla sadece enerji kaybetmedi, ayrıca siyasi tarihine geçecek gelişmelere sahne oldu.

Peki, bu yaşananlar 22 Temmuz’da genel tabloyu nasıl etkileyecek? Geçtiğimiz gün bir televizyon programında konuşan AKP’li milletvekili adayı Ertuğrul Günay ilginç bir iddiada bulunuyordu. Günay Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapılan laiklik tartışmaları ile CHP’nin güçlendirilmek istendiğini, şimdiyse terör tartışmaları ile muhafazakar değerlere sahip çıkan toplumun kılcal damarlarına kadar ulaşmak ve “milliyetçi” oyları yükseltmek istendiğini belirtti. Günay’ın sözlerinden şu çıkıyor: AKP’liler son yaşanan gelişmelerin AKP iktidarını zayıflatmak, 22 Temmuz’da partilerinin oy kaybına uğramasını sağlamak amacıyla gerçekleştirildiğine inanıyor. Başbakan Erdoğan da buna dikkat çekiyor ve “partimiz istedikleri noktaya gelmeyecek” diyor.

AKP’lilerin endişesi boşuna olmayabilir. Çünkü yaşanan gelişmeler “acaba bu bir mühendislik eseri mi” diye sorduruyor. DYP-Anavatan ittifakı umuduyla kurulan DP’nin düştüğü hal –ki DYP’nin her halükarda barajı zorlayacağına inanılıyordu… DP misyonunun bu süreçte yok olduğu bir gerçek! CHP’nin eriyen oylarının laiklik tartışmalarıyla konsolide edilmesi ve geçtiğimiz seçimde sandığa gitmeyen kesimlerin kutuplaşma sonucu sandığa yönlendirilmesiyle CHP’nin oylarının üç-dört puan artması… Artan terör saldırıları sonrasında yaşanan gerginlikler ve MHP’nin oylarının yükseldiği iddiaları… Artık –iyibilgi’nin iki hafta önce öngördüğü gibi- AKP’nin 22 Temmuz’da birinci parti olarak çıkması yüksek bir ihtimal görülse de CHP-MHP koalisyonu konuşulmuyor değil. Başbakan Erdoğan’ın bugün Baykal ve Bahçeli’yi aynı kefeye koyması ve aynı dilden konuştukları suçlamasında bulunması sürpriz olmamalı…

Bu güvenlik zirvesinin öncesiydi… Şimdi bu tartışmalar geride kalmışa benziyor. Çünkü artık 22 Temmuz neredeyse şekillenmişe benziyor. Elbette 22 Temmuz’da ne olacağını kimse tam olarak kestiremez. Ancak istenen noktaya gelindiği, bu yüzden el sıkışıldığı söylenebilir. Küçük bir mola gibi…

Burası böyle ancak yeni gelişmeler de yaşanabilir. Bu yeni gelişmeler dışarıya dönük silahların içeriye yönelmesi anlamına geliyor. Sınırötesi operasyon tartışmaları dinerken teröristlere karşı savaşta içeriye yöneliniyor. Terörist saldırılardan canı yanan Genelkurmay sert bir şekilde yumruğunu güneydoğuya indirmeye hazırlanıyor. Çatışmanın olduğu yerde sivil irade olmadığı, sivil iradenin çatışma olan ortamlarda inisiyatifi kaybettiği biliniyor. İnisiyatif hak ve özgürlükler anlamında da kaybediliyor. Terörle savaş çetin olduğundan haklar ve özgürlüklerin kısıtlanması talepleri artabiliyor. Güvenlik-özgürlük ikilemi bölgeyi sardığında bölgede yaşayan kitleler sorumluluğu sivil siyasette görebiliyor. Güneydoğu’da DTP’nin en büyük, hatta kendisinden de büyük rakibi olan AKP oy kaybı ile karşı karşıya gelebiliyor. Bunlar kulislerde konuşulanlar. Bu iddialara karşı ise şu iddia ileri sürülüyor: Evet böyle bir durumda AKP oy kaybetme tehlikesi ile karşılaşabilir.. Özellikle verilen hak ve özgürlükler geri alındığında… Ancak şu da bir gerçek ki oradaki kitleler son yaşananları AKP’ye yüklemeyeceklerdir. Çünkü toplum muhtıra sonrasında yaşanan gelişmelerin AKP’nin sorumluluğunda olmadığına inanıyor… Bu da bir iddia! Hani iddianın geçerlilik kazanacağı, 22 Temmuz’da sandıktan ne çıkacağı yakında belli olacak… Türkiye tek başına iktidarla mı yönetilecek yoksa CHP-MHP koalisyonu mu hükümeti oluşturacak? Bunu da zaman gösterecek…

www.iyibilgi.com

Bu haber 491 defa okundu.