En Sıcak Konular

'Uyum'suz parça: Deniz Baykal!

14 Haziran 2007 14:20 tsi
'Uyum'suz parça: Deniz Baykal! Terörün siyaset üstü olması gereğinin Başbakanlık’taki güvenlik toplantısından gelen açıklama ile sabitlenmesinden sonra, bu konuyu seçimlere yönelik bir ‘koz’ olarak kullanan sadece CHP kaldı! CHP belden aşağı vuruyor, işi hemen şirazes

Tüm muhalif partiler açısından, yükselen terör olayları ve bu bağlamdaki Kuzey Irak tartışması biraz da iktidarın ağır çekim adımlarıyla birleşince; kamuoyu tepkisinin AKP’ye yönelmesi seçim öncesi bir avantaj olarak algılandı mı?

Ancak meselenin günlük siyasi hengamenin bir parçası yapılamayacak denli “milli” olması, son güvenlik toplantısından çıkan “uyum” işaretiyle hemen her kesimi “makul” çizgiyi çekti.

Bir istisna ile... Cumhuriyet Halk Partisi lideri Baykal, bu “kartı” sürekli açık tutmayı benimsemiş gibi. Hem toplantı sırasında ve hem de ertesi gün yaptığı açıklamalar, hâla silahlı kuvvetleri ve iktidarı Kuzey Irak’a davet ederken, terörün önlenememesinin faturasını iktidara kesmeye devam ediyor.

Yanlış mı?

Değil! Ama bir farkla. Toplumun tamamının ve elbette muhalefetin ister milli ister günlük, olumsuz gelişmelerin çözüm yeri ve sorumlu makamı olarak iktidarı eleştirmesinden doğal bir tanım olamaz.

Esasen sorunların hâl mercii açık biçimde iktidardır. Fakat Baykal’ın yaptığı bu mu? Bunun için özellikle son konuşmalarına özenle bakmak gerekiyor. Örneğin şu sözler; “Bir partinin içinde Kürtçü kanat olabilir. Bizim içimizde de var. Ama biz ‘teröre müsamaha yapılamaz’ diyoruz. Bunu içimizdekilere de anlatmalıyız”.

Ne anlama geliyor?

Bu sözler ne anlama yorulmalı? AKP içinde “Kürtçü kanat”tan kastedilen kimler? İşaret edilen AKP’nin Güneydoğu’lu milletvekilleri ise söylenmek istenen ne? Yani bu vekiller bölgede huzurun sağlanmasını mı engelliyor? Tabii daha önemlisi “Kürtçü kanat” sözü ne demek?

Bu milletvekilleri Kürtçü akımları mı destekliyor? Ya da daha vahimi bu vekiller “ayrılıkçılık mı” yapıyor? Bunlar ihtimaller içinde sert olanları ama bu söz daha ılımlı okumalara maruz bırakıldığında, belki, “bu kanat bölgeye yönelik güvenlik uygulamalarının bazılarını istemiyor” anlamı da çıkabilir.

Hepsi doğru hepsi yanlış olabilir. Ama bu noktadan sonra, bilinen anlamıyla bir muhalefet eleştirisinin ötesine geçiliyor ve amiyane tabirle “belden aşağı” bir vuruş yapılıyor. “Şimdiya kadar hiçbir hükümet terör olayları nedeniyle suçlanmadı. Halkımız, terörle mücadele konusunde beklenen yaklaşımın sergilenmediğini düşünüyor.”

Gerçek mi politika mı?

Bu açıklamalardan sonra CHP lideri bazı gazetecilerin soruları üzerine şu sözleri söylüyor; “Erdoğan yanlış işler yaparak terörü tahrik ve teşvik ediyor.” Önceki hükümetlerden herhangi birinin terörle olayları nedeniyle suçlanıp suçlanmadığı tartışılabilir ama bu tür ithamların herhangi bir Başbakana yöneltilmediği gerçek.

Türkiye’de muhtemelen ilk kez bir başbakan terörü teşvik etmekle itham ediliyor. Ama arkasından ekleniyor; “Bu hükümet gider başkası gelir. Terör o zaman da olabilir. Önemli olan samimiyet.”

Bu da bir “ön alma” cümlesi. Olası bir CHP iktidarında terörün devam etmesi durumuna karşı siyasi zırh getiriliyor. Ama aynı zamanda önceki söylemine zımnen ters düşüyor. Yani terör bundan önceki tüm iktidarların döneminde vardı. Bundan sonra da olabilir.

Baykal’ın seri konuşmalarına alıcı gözüyle bakıldığında benzer örnekler çıkarmak mümkün. Ancak önemli olan, terör üzerinden yapılan bu konuşmaların, seçmene dönük olarak mı yapıldığı, yoksa, siyaset üstü görülmesi gereken milli bir meselenin halli için mi yapıldığı?

AKP’nin önlemi…

AKP’nin bu söylemlerden ve son zamanlarda bu konu üzerinden gelen eleştirilerden canının sıkıldığı da bilinmeyen bir şey değil. Ama iktidar partisi de öncelikle savunmasını CHP cephesinde kurmayı düşünüyor.

O da AKP’nin bundan sonra sık dillendireleceği anlaşılan şu yeni tezinde vücut buluyor; “Terör 1 Mart tezkeresi geçmediği için azdı. Bunun sorumlusu açık biçimde CHP’dir”. Başbakan Erdoğan’ın dün söylediği bir cümle de bu tezin işletileceğinin işareti; “Bunu engelleyenin konuşma hakkı yok.”

Anlaşılıyor ki tüm bu çekişmeler içinde sağduyu yine halka düşüyor; “Terörü politikaya karıştırmayın” mesajını vermek.



Bu haber 681 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,275 µs