En Sıcak Konular

'Rabbimiz bir defa daha Kerbalalar yaşatmasın'

4 Aralık 2011 23:06 tsi
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, '''Kerbela'yı tarihte yaşanmış bir kıssaya, tarihsel bir hadiseye, bir mitolojiye, bir efsaneye dönüştürmek hiçbirimizin hakkı değildir'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfınca Hacı Bayram-ı Veli Camisi'nde, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in kıldırdığı yatsı namazının ardından ''Aşure Günü ve Kerbela şehitlerini anma programı'' düzenlendi. Anadolu Ajansı tarafından canlı olarak yayınlanan programa, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Görmez, burada yaptığı konuşmada, Hicri Takvim'in ilk ayı olan Muharrem ayına girildiğini belirtti. 26 Kasım'da başlayan Hicri 1430. yılın bütün insanlığa hayırlar getirmesini temenni eden Görmez, ''Her yıl Muharrem'in 10'u, Aşura geldiğinde kalbinde iman taşıyan her kardeşimizi bir acı, bir hüzün, bir elem, bir keder kaplar'' diye konuştu.

Hicri 61. yılın Muharrem ayının 10. gününde Hz. Muhammed'in, 'benim dünyadaki çiçeğim, reyhanım' dediği, 'cennet gençlerinin efendisi' olarak nitelendirdiği Hz. Hüseyin ve beraberindeki 70 kişinin Kerbela çölünde şehadete ulaştığını anımsatan Görmez, ''Yürekleri dilhun eden bu acı, bu elem, bu hüzün, bu keder, dünyanın neresinde olursa olsun, mezhebi, meşrebi, kültürü, coğrafyası ne olursa olsun, kalbinde iman taşıyan, Resul-i Ekrem'e, ashabına ve ehl-i beyt-i Mustafa'ya zerre kadar muhabbet besleyen her müminin ortak acısı, ortak elemi, ortak hüznü, ortak kederidir'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de neredeyse her evde Hasan, Hüseyin, Ali, Cafer isimli bireylerin olduğuna dikkati çeken Görmez, Kerbela çölünde yaşanan acının tarih boyunca tüm insanların ortak elem ve kederi olduğunu söyledi.

Kerbela'nın acısını hissetmenin önemli olduğunu dile getiren Görmez, şöyle devam etti:

''Bugün Kerbela şehitleri için gözyaşı dökmek elbette takdire şayandır. Ancak sizce bu yeterli midir? Sadece hüzün, sadece keder, sadece gözyaşı yeterli midir Kerbela'yı anlamak için. Hüseyince yaşamak için Hüseyin'in güzelliğini bu güne taşımak için sadece hüzün, sadece keder yeter li midir?

Bu acılardan yeni acılar üretmek için anmıyoruz Kerbela'yı biz bugün. Bugün bize düşen Kerbela'yı doğru okumak, Kerbela'yı doğru anlamaktır. Kerbela'yı tarihte yaşanmış bir kıssaya, tarihsel bir hadiseye, bir mitolojiye, bir efsaneye dönüştürmek hiçbirimizin hakkı değildir. Kerbela'dan bugün ortak dersler çıkarmaya ihtiyacımız var.''

-''Kerbela'yı doğru anlamak...''

Kerbela olayının gücü ve iktidarı elinde bulunduranların imandan uzaklaşınca bu güçlerini nasıl zulme dönüştürdüklerinin açık bir göstergesi olduğunu anlatan Görmez, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin uğruna canlarını verdikleri yolu bilmeden, yüce değerleri idrak etmeden Kerbela'yı anlamanın mümkün olmadığını da bildirdi.

Hz. Hüseyin gibi zulme, haksızlığa, zalime ve dayatmaya karşı çıkmadan Kerbela'yı anlamanın mümkün olmayacağını ifade eden Görmez, ''Kerbela'yı anlamak, Kerbela'yı yaşamak, hakka, hakikate, hürriyete, adalete, ahlaka, erdeme, fazilete, izzete, onura, şerefe sevdalı olmak demektir'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları kaydetti:

''Kerbela'yı doğru anlamak için bize düşen vazifelerden biri de Kerbela'dan bir ayrılık gayrılık değil bir birlik ve beraberlik çıkarmaktır. Hz. Hüseyin'in en büyük gayesi kendisinden sonra yeni Kerbela'ların yaşanmamasıdır. Bugün 1300 küsur sene sonra hep birlikte İslam dünyasına bakalım. İslam dünyasına baktığımız zaman Kerbela'yı anladığımızı, Kerbela'da Hz. İmam Hüseyin'in canı ile bütün Müslümanlara verdiği mesajı anladığımızı, ondan dersler ve ibretler çıkardığımızı söyleyebilir miyiz? Sadece ülkemizde, Anadolumuzda değil, İran'da, Irak'ta, Suriye'de, Lübnan'da, Afganistan'da, Pakistan'da Şiisiyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, Caferisiyle, Hanefisiyle, Şafiisiyle, Kadirisiyle, Mevlevisiyle mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bütün Müslüman kardeşlerime soruyorum.

Bize düşen Kerbela'nın kerbu belasını bugüne taşımak mıdır? Bize düşen Kerbela'nın kerbu belasını devam ettirmek midir? Yoksa, Hz. Hüseyin'in canını feda ettiği o yüce değerlerin; Hakk'ı, hakikati, adaleti, ahlakı, fazileti, şerefi ve onuru bugüne taşımak mıdır? Maalesef bizim Kerbela'nın hikmetini evrenselleştirmek yerine zaman zaman Kerbela'nın kerbu belasını bu asra taşıdığımızı görüyoruz. Dünyanın çeşitli yerlerinde, çevremizde, yanı başımızda Irak'ta, Suriye'de akan kardeş kanı bizim Kerbela'yı hiç anlamadığımızı gösteriyor. Bizim Kerbela'da canını veren Hz. Hüseyin'i ve onunla birlikte canını verenlerin mesajlarını doğru anlamadığımızı gösteriyor.''

Hz. Hüseyin'in şehadetinden önceki sözlerini de hatırlatan Görmez, konuşmasını ''Yüce Rabbimiz bizlere bir defa daha Kerbelalar yaşatmasın'' sözleriyle bitirdi. 

Bu haber 662 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,215 µs