Davutoğlu, Alman yetkilileri uyardı
3 Aralık 2011 15:25 tsi
"Almanya gibi sistemi güçlü, güvenlik yapıları güçlü, işleyen son derece disiplinli bir toplumsal ve siyasi bir yapı içinde bir mesele 10 yıl gizli kalıyorsa, önce Alman yetkilerinin, bu nasıl gizli kaldı diye sorması lazım."
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya'da 2000 yılından beri öldürülen Türkler ile ilgili olarak ırkçı tehlikeye vurgu yaptı ve cinayetlerin Almanya gibi disiplinli bir toplumsal ve siyasi yapıya sahip bir ülkede 10 yıl boyunca aydınlatılamamış olmasının vahim bir durum olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu, bugün Berlin'deki Türkevi'nde vatandaşlara ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine hitaben bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında vatandaşların Muharrem ayını kutlayan Bakan Davutoğlu, daha sonra Almanya'da işlenen ırkçı cinayetler hakkında görüşlerini dile getirdi.
Cinayetlerin muhasebesinin herkesin açısından yapılması gerektiğini düşündüğünü belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Konuştuğum bütün yetkililere ben bunu anlattım ve ben kendilerine şunu sordum. İki tane ürkütücü nokta var burada. Gerçekten de Almanya'nın da, hepimizin de düşünmesi gereken iki nokta. Birincisi, eğer bu ırkçı terör örgütü bir tesadüf neticesi yakalanmış olmasaydı ya da ele geçirilen evraklar tümüyle yok olmuş olsaydı, hiçbir zaman biz bu cinayetlerin mahiyetini bilemeyecektik.
O kadar ürkütücü bir şey ki, daha ne kadar cinayet bu sebeple işlendi, bunu sorgulamak durumundayız. Araştırmalısınız, çünkü benim dinlediğim hikayeler, benim dinlediğim olaylar, sizin ciddi bir sorgulama yapmanızı gerekli kılıyor. Bugün Sayın Wulff ve Sayın Westerwelle ile de aynı hususları paylaşacağım. Eğer bu olayların arka planı ortaya çıkmaz ve aydınlatılmazsa verilen, yapılan güzel açıklamaların bir önemi kalmaz.
Solingen faciasından sonra çok güzel açıklamalar yapıldı. Solingen faciasından sonra gösterilen dayanışma ve açıklamalar güçlü ve kararlı bir irade ile ortaya çıkartılamadığı için 2000'li yıllarda bu insanların bu acıları yaşamasına sebep olundu. Şimdi benzer olayların 10 yıl sonra yaşanmaması için, 50 yıl sonra yaşanmaması için, bunun sonuna kadar aydınlatılması lazım."
Hiç kimsenin, Türklerin 1960'lı yıllarda olduğu gibi kalkıp, valizleri alıp gideceğini düşünmemesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Onlar burada kalacaklar, bu topraklar Türklere alışacak. Eğer yabancılar atılacak bir ur gibi görülürse, burada önce Almanya huzursuz olur. Buradaki toplumsal barış kaybolur. Eğer bir kişi diğer bir kişiyi öldürürse bu kişisel bir cinayettir. Eğer bir örgütlü yapı, bir ideoloji etrafında, hele hele ırkçılık gibi bir idelojik yapıyla insanlar öldürülmeye başlarsa bu çok büyük bir tehlikedir. Ama daha vahimi, bu yapının 10 yıl gizli kalabilmiş olmasıdır. Bu çok daha vahimdir. Bu herhangi başka bir ülkede olmuş olsaydı, bu 10, hatta belki 20, 30 yıl mazur gösterilebilirdi, ama Almanya gibi sistemi güçlü, güvenlik yapıları güçlü, işleyen son derece disiplinli bir toplumsal ve siyasi bir yapı içinde bir mesele 10 yıl gizli kalıyorsa, önce Alman yetkilerinin, bu nasıl gizli kaldı diye sorması lazım. Bu yapı içeriden destek almadan bu şekilde gizli kalabilirmiydi? Onun için soruşturma sadece cinayetleri aydınlatma noktasında kalmamalı. Hem Almanya'nın iç huzuru, hem de buradaki vatandaşlarımızın güven duygularının uyanabilmesi için mutlaka bunun arka planına gidilmesi lazım" diye konuştu.
Esas çarpıcı olanın, kurban ailelerinin yıllarca bir zanlı gibi muamele görmüş olması ve birçok DNA testine tabi tutulmuş olması olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Bunu dün görüştüğüm değerli dostum İçişleri Bakanı Friedrich'e açıkça ifade ettim. Bu şu demek, verilen intiba şu: Bunlar düşünülürken bunun bir ırkçı cinayet olması ihtimalinin akla gelmemesi öyle bir ırkçı zihniyeti yansıtıyor ki, bu cinayetlerden çok daha büyük bir felaket. Verilen intiba şu, Türkler öylesine bir barbar millet ki, baba oğulu öldürebilir, kocasını öldürebilir, dostuyla işbirliği yapabilir, bunların hepsi olabilir, ama bu ülkede ırkçı cinayet olmaz gibi bir yaklaşım. Ta ki, bu ırkçı çete yakalanana kadar, bir tesadüf neticesinde" şeklinde konuştu.
Bu cinayetlerle ilgili soruşturmaların takipçisi olacaklarını ve Almanya'daki birinci gündem maddelerinin bu olduğunu ifade eden Davutoğlu, Alman yetkililere de gösterdikleri dayanışma ve yaptıkları güzel açıklamalardan dolayı teşekkür etti, özellikle Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un kurbanların ailelerini kabul etmesinin takdire şayan ve çok güzel bir sinyal olduğunu söyledi.
Sözkonusu ailelerin gösterdiği metaneti de takdir eden Davutoğlu, "Gerçekten tebrik ediyorum. Ben her birini burada sizlerin huzurunuzda kahraman ilan ediyorum, kahraman. Sadece vefat edenler değil, geride kalanlar, vakur bir şekilde bu kimliği savunmaya devam ediyor. Hiç birisi de burayı terk etmeden. Bir şeyi ispat etmek için: Biz burada kalacağız. Kim ne derse desin, burada yaşamaya devam edeceğiz" dedi.
Bu haber 846 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle