Bağış'tan AB'ye uyarı

2 Aralık 2011 12:18 tsi
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yaptığı çağrılarla Yunanistan ve İtalya'da seçilmiş hükümetleri teknokratlarla değiştiren AB'den, Türkiye'nin yaptığı gibi ekonomik krizi demokrasi içinde çözmesini istedi.

Bağış, Europolitics'te yayımlanan makalesinde, mali krizin Yunanistan ve İtalya'da siyasi krize dönüşmeye başladığını ve bu ülkelerde seçimle göreve gelmiş hükümetlerin istifa ederek görevi teknokrat hükümetlerine bıraktığını hatırlattı.

Bağış, ''AB'nin, küresel finansal krizi aşabilme yeteneğine sahip olup olmadığı konusunun yanı sıra, ekonomideki açıklarla mücadele ederken mevcut demokrasi açığını meşru görüp görmediği meselesi günümüzde önemli bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Yunanistan ve İtalya;nın yakın geçmişteki tecrübeleri, AB;nin bu konudaki samimiyetine ilişkin olarak bazı şüpheler doğurmaktadır. Ekonomik darbelerin, demokratik ve seçilmiş hükümetleri devirdiğine tanık oluyoruz. AB;nin, demokrasi ile ekonomi arasındaki dengeyi nasıl sürdüreceği, yakın gelecekte yaşayacağı zorlayıcı bir sınav gibi görünmektedir. Türkiye, Avrupalı dostlarını, demokratik çerçeveden uzaklaşmaları halinde, AB;nin kural ve değerlerini zayıflatmaktan öteye gitmeyecekleri konusunda samimiyetle uyarmaktadır'' ifadesini kullandı.

Makalesinde ''Ekonomik krizin üstesinden gelmenin yegane meşru ve etkili aracı gerçek demokrasidir. Bu çerçevede Türkiye;nin dokuz yıllık tecrübesi ilham vericidir'' diyen Bağış, Türkiye'nin büyük ekonomik dönüşümünün arkasındaki iki sihirli sözcüğün ''istikrar ve güven'' olduğunu dile getirdi.

-''Hükümetin en önemli başarısı demokrasiye yaptığı yatırım''-

Başmüzakereci Bağış makalesinde ''Esas itibarıyla, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en reformist ve en liberal hükümeti olan AK Parti Hükümeti, ülkemizi küresel sorunlar karşısında daha güçlü bir konuma getirmiştir. Türkiye artık, bölgesindeki lider ülkelerden biridir. Hükümetimizin en önemli başarısı, son dokuz yıl içinde demokrasiye yaptığı yatırım olmuştur. Türkiye artık gösterdiği etkileyici ekonomik gelişim ve sahip olduğu siyasi istikrar ile küresel anlamda damgasını vurmaktadır'' dedi.

Türkiye'nin dünyanın ve Avrupa'nın refahına büyük katkı yapabileceğine işaret eden Bağış, 2001 krizi sonrasında gerçekleştirdiği yapısal reformlar sayesinde dikkat çeken bir ekonomik performans sergileyen Türkiye'nin ''vatandaşlarının ve küresel yatırımcıların güvenini kazanmış, güçlü ve istikrarlı demokratik bir hükümete sahip olmasının'' ekonomik krizler karşısındaki en önemli avantajı olduğunu belirtti.

AB Bakanı Bağış, Türkiye;deki tüm küresel yatırımların yüzde 85;inin ve 2011 yılının ilk yarısında yapılan yabancı yatırımların yüzde 92;sinin, AB üyelerinden gelmesinin dikkat çekici olduğunu kaydederek ''Bu durum, Avrupa;da iş dünyası ve ekonomi alanındaki karar alıcıların, siyasi karar alıcılardan çok daha ileri görüşlü olduklarını ortaya koymaktadır'' tespitinde bulundu.

-''Türkiye'nin nüfus yapısı Avrupa'nın eksik parçası''-

Bağış, Türkiye'nin AB ekonomisine yapacağı katkıları anlatırken şu ifadeleri kullandı.

''Türkiye;nin demografik yapısı, 'Avrupa'nın eksik parçası' olarak görülebilir. Türkiye, genç, dinamik, iyi eğitimli ve kültürel çeşitliliği olan bir topluma sahiptir. BM;ye göre, Türkiye 'demografik fırsat penceresi' dönemine girmiştir ve bu dönemin 21. yüzyılın ortalarına kadar sürmesi beklenmektedir. Söz konusu dönemin, Türkiye ekonomisi bakımından tamamlayıcı nitelikteki 'daha fazla tüketim, daha fazla üretim ve daha fazla büyüme' döngüsünün yaratılmasıyla elde edilen bir canlanma dönemi ve Avrupa bakımından ise bulunmaz bir fırsat olacağı aşikârdır.

Geniş ve büyümekte olan iç pazarı, deneyimli ve dinamik özel sektörü, bölgedeki lider rolü, serbest ve güvenli yatırım ortamı, yüksek vasıflı ve düşük maliyetli işgücü, gelişmiş altyapısı ve kurumsallaşmış ekonomisiyle Türkiye, AB;ye önemli fırsatlar sunmakta ve ekonomik kazançlar sağlamaktadır.

Doğu-Batı ve Kuzey-Güney arasında doğal bir köprü olan Türkiye, doğal kaynaklara, enerji kaynaklarına ve özellikle Balkanlar, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika piyasaları da dahil olmak üzere küresel piyasalara erişimin kolaylıkla sağlandığı bir konumdadır. En büyük enerji tüketicisi olan Avrupa, Türkiye;nin batısında yer almaktadır; enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 70;i ise, Türkiye;nin güneyinde ve doğusunda bulunmaktadır.''

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin dahil olacağı bir AB'nin iç pazarını büyüyeceğini ve küresel ekonomide rekabet gücünün artacağını ifade etti.

Bağış, ''Türkiye;nin, AB üyesi ülkelerin AB pastasından aldıkları payı küçültmeyeceği zaten kanıtlanmış durumdadır. Aksine Türkiye, AB üyesi olduğunda pastayı daha da büyütecektir'' dedi.

aa

Bu haber 641 defa okundu.