Suudların silahlanma harcamaları sürekli artıyor

28 Kasım 2011 16:54 tsi
Arap Baharının muhtemel yansımaları ve İran'ın hem Batılı devletler hem de bölge ülkeleriyle soğuk savaşı sürerken, Suudi Arabistan'ın silahlanma harcamaları sürekli artıyor.

Arap Baharının muhtemel yansımaları ve İran'ın hem Batılı devletler hem de bölge ülkeleriyle soğuk savaşı sürerken, bölgenin en zengin ülkesi Suudi Arabistan'ın silahlanma harcamaları sürekli artış eğiliminde. ABD;li ve Avrupalı silah tüccarlarının başkent Riyad;a ziyaretleri kesilmiyor.

Emir Sultan Bin Abdulaziz;in ABD;de vefat etmesi ve cenazesinin getirilmesinden sonra Riyad;daki törenlere katılan iki isim dikkat çekmişti. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tom Donilon.

Bu iki önemli isim Riyad;a gelip kapalı kapılar ardında bir dizi görüşmeler yaptı. Ardından Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin El Kubail "çevreleyen koşullar nedeni ile daha fazla harcama yapacağını" ilan ederek sürecin yönünü gösterdi.

Washington Post yazarı David Ignatius'un 18 Kasım'daki makalesi, resmi olmayan kaynaklara dayanılarak, Suudi Arabistan ordusunun ne kadar büyümek istediğini de gözler önüne seriyor. Yeni "sipariş listesinin", kardeşi Emir Sultan;ın ölümünün ardından yerine tayip edilen Riyad Valisi Prens Salman Bin Abdul-Aziz tarafından hazırlandığını haber veriyor.

TÜRKİYE'YE İLGİ BÜYÜK
Savunma alanında yeni arayışlara giren Suudlar, Türkiye ile her alanda ilişkilerini geliştirmek istediklerini ikili ziyaretlerde vurguluyorlar. Kral Abdullah Türkiye ile olan ilişkilere çok önem veriyordu.

Türk yetkililer, bu ilgiyi yorumlarken, "Türkiye artık bölgesinde büyüyen bir güç. Özellikle askeri alandaki teknolojik adımlarımız müslüman ülkeler tarafından büyük ilgi ile karşılanıyor ve oldukça büyük miktarlarda siparişler alıyoruz. Bunlardan birisi de Suudi Arabistan."

Evet bu açıklamanın teyidi, Katar;da Doha;daki denizcilik fuarında ortaya çıkmıştı. Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri komutanı Türk standına büyük ilgi gösteriyor ve bir saate yakın kalarak art arda sorular soruyordu.

Washington Post yazarına göre ülkenin yeni Savunma Bakanı Prens Salman Bin Abdul-Aziz;in hazırladığı liste tam anlamı ile her şeyi ikiye katlıyor:

-150 bin kişilik ordu 275 bin olacak.

-100 bin kişilik Ulusal Muhafiz gücü 225 bin kişiye yükseltilecek.

-60 bin kişilik bir kuvvet tıpkı ADB;deki gibi 'Özel Operasyon Komutanlığı; olarak hizmek verecek.

-Deniz kuvvetlerine 30 milyar dolarlık silah alımı yapılacak.

-Hava kuvvetlerinin 50 savaş uçağı filosuna tam 450 adet daha eklenecek. Boeing ile görüşmeler sürüyor.

Washington Post yazarının tezi şu: Suudi Arabistan, güvenliği için tek seçenek olarak ABD'yi görmüyor.

Savunmasını, güvenliğini ABD'ye ihale etmiş gibi görünüyordu Suudi Arabistan ama şimdi bu şemsiyeden çıkıyor. Tabii silahlanma hamlesinin tek sebebinin bu olmadığı da düşünülüyor.

Mekke ve Medine gibi kutsal mekanların korunması için büyük kaynak aradığı zaten biliniyor.

Suudi Arabistan Ortadoğu'da nüfusu ile en hızlı büyüyen Arap ülkesi. Ortadoğu'nun en zenginlerini topraklarında barındıran ve dünyadaki onlarca dev şirketlerin gerçek sahipleri.

Suudi Arabistan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad;ın yönetimden uzaklaşması yönündeki çağrısı bu anlamda oldukça önemli. Bahreyn olaylarına bin kişilik bir askeri güç göndermesi ve olaya müdahil olması, Yemen sorunu ile yıllardır uğraşması, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan liderlere kapı açması Riyad yönetiminin artık uluslararası bir oyuncu olma isteğini ortaya koyuyor.

Kral Abdullah'ın Körfez Ülkeleri Konseyi'ni (KİK) 24 Kasım'da Riyad'da toplayarak Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'e yetkilerini devrettirmesi bu ülkenin bölgesinde etkin olma arzusunu bir kez daha gözler önüne serdi. Salih Yemen'den kaçtığında Kral Abdullah kapılarını ona açmış ve aylarca saraylarında ağırlamıştı.

Hele hele yıllardır açıkça tavır koyduğu İran bu ülke için her zaman bir tehdit olarak görülüyor. İran;ın nükleer silah oluşturma çabaları da Suudi Arabistan;ı olası İran nükleer saldırısına karşı Pakistan ve Çin gibi ülkeler ile işbirliği yapma ihtiyacına sürüklüyor.

Tabii ki Suudi Arabistan sadece silah alımına para yatırmıyor. Kral Abdullah Suudi Arabistan'ın dış dünya'ya açılımı konusunda büyük çaba harcıyor. Özellikle eğitim alanına bütçenin yüzde 35'ini ayırması, sadece Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi için (KAUST) 3,5 milyar dolar para yatırması, ülke gençliğine miras kalması için ülkedeki tüm petrol aramalarını durdurması, inşaat alanına yüz milyarlarca dolar yatırım yapması uzun solukta Suudi Arabistan'ın köklü bir devlet kurmak ve kendi ayakları üzerinde durmak istemesi olarak algılanabilir.

Suudi Arabistan için uzun vadede en önemli müttefik ise hiç şüphesiz Türkiye olacak.

Yapılan yorumlara göre, Kral Abdullah yatırım yapılacak güvenilik ülkeler listesinde Türkiye'ye de yer veriyor.

AA

Bu haber 615 defa okundu.