'Genel af ve vatandaşlık tanımıyla terör sona erer'

28 Kasım 2011 11:25 tsi
Genel af ve vatandaşlık tanımıyla terör sona erer

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin PKK’yla arabuluculuk yaptığını ve örgütün “Genel af” ve “Anayasa’da ‘Türkiye’nin farklı ırklardan oluştuğuna yönelik tanım bulunması” durumunda silah bırakacağını açıklamasını değerlendiren MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Türkiye’nin güven arttırıcı önlemler, vatandaşlık tanımı ve genel afla PKK’nın silahlı mücadele sorununu çözebileceğini söyledi. Öneş, PKK’nın etkili olduğu siyasi çevrenin demokratik siyasete entegrasyonuyla KCK gibi bir meselenin de kalmayacağını ifade etti. Öneş, Dersim tartışmalarıyla ilgili de, “Türkiye geçmişiyle yüzleşmeli” dedi. İşte Öneş’in yaptığı açıklamalardan önemli satır başları:

Muhalefetin de desteği alınmalı

PKKnın silahları bırakması konusunda yapılan her tülü girişim çok önemli. Silahların susturulması ve barış şartlarının gerçekleşmesi için yapılan her girişim çok önemli. Silah bırakma ne kadar erken gerçekleşirse, o kadar faydalı olacaktır. Mesele sadece Talabani’nin girişimleriyle sonuçlandırabilecek bir mesele değil. Türkiye’nin çok kapsamlı bir çözüm politikasına bağlı olarak çalışmalarını şekillendirmesi lazım. Özellikle anayasa inşa çalışmaları sürecini iyi değerlendirerek, muhalefetin desteğinin alınması çok önemli. Türkiye’nin geciktirmeden güven arttırıcı önemleri öne çıkaran bir demokratikleşme çalışmaları, PKK’nın silah bırakmasında etkili zemini oluşturacaktır. Siyasi partiler arasında diyaloğu geliştiren adımlara paralel olarak Talabani’nin, Barzani’nin girişimleri değerlidir.

Türk değil Türkiye vatandaşlığı

Türkiye’nin yeni bir sayfa açabilmesi için hakların teslim edildiği bir ortamda, dağda PKK’lının kalmadığı bir süreçte yeni bir toplumsal uzlaşının ortaya çıkması çok önemli. Yeni anayasa çalışmaları ve silahların bıraktırılmasıyla birlikte bir genel affın, daha doğrusu devlete yönelik işlenen suçların affı önemlidir. Yeni anayasada “Türkiye’nin hepsi Türk değildir” talebini değerlendirirsek, zaten çok kimlikli Türkiye’de, TC vatandaşlığı çerçevesinde meseleye baktığımızda yeni anayasa sürecinde gerçekleştirilebilecek bir olaydır. Hiç bir kimliğe ayrıcalık tanımadan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerinde inşaa edilecek bir değişimin bu konuyu halledebileceğini biliyoruz.

PKK SİLAH BIRAKIRSA

Türkiye bölgede yıldız gibi parlar

Silahların teslim edildiği bir süreç, ardından genel af ve nitelikli bir anayasa inşaasıyla birlikte Türkiye’nin yeni bir dinamizm kazanacağını belirten Öneş, “Özellikle bölgesinde siyasi ve ekonomik istikrar bakımından yeni bir ivme kazanır. Toplumsal destekle bölgesinde bir yıldız olarak parlar. PKK’nın silahlarının teslim edildiği ve gerçekten demokratik anayasanın inşaa edildiği bir Türkiye, zaten çoğulcu bir yapıyı ve çoğulcu bir siyaseti ortaya çıkaracaktır. Bu çoğulculuk PKK’yı da etkileyecektir. Böylece PKK’nın da etkili olduğu siyasi çevrenin demokratik siyasete entegrasyonu ile ilgili bir süreci ortaya çıkaracaktır. Bu entegrasyon zaten çoğulculuğu getirir. KCK gibi ayrı bir PKK vesayetini ortadan kaldıracaktır. Zaten PKK da demokratik siyasete entegre olarak, düşünceleri hukuki çoğulcu partilere içerisinde yerini alacaktır. KCK gibi bir mesele kalmayacaktır” dedi.

DERSİM TARTIŞMALARI

Geçmişimizle yüzleşmeliyiz

Cevat Öneş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dersim özrünün” ardından yaptığı “İç savaş” değerlendirmesi hakkında da şunları söyledi: “Sadece Dersim’le değil. Türkiye geçmişiyle, yanlışlarıyla yüzleşmekten kaçınamaz. :u demokratikleşmeye giden halkın talebidir. Dersim yada Kahramanmaraş, Sivas gibi karşımıza çıkan diğer sorunlarla yüzleşerek daha güçlü bir Türkiye’yi yaratabiliriz. Yalnız bu yüzleşme meselesini siyasi istismar meselesi yapmadan, sadece bir arınma sorunu, güçlü Türkiye’yi yaratma meselesi olarak alıp özellikle parlemantodan partilerin birlikte haraket edebileceği bir ortamı yaratmak zorundayız. (Şeyh Said ve İskitlal Mahkemeleri ile yüzleşilmeli mi?) Yüzleşme meselesinde şunu dahil edebiliriz, bunu edemeyiz yada tarihin şu sayfalarını açalım, şu sayfalarını açmayalım diye bir ayrımcı yaklaşım içerisine giremeyiz. Karanlık olan noktalarla topyekun yüzleşme gibi bir sorunumuz var. bundan kaçınamayız.”

Seda Çakmak / Star

Bu haber 643 defa okundu.