Abdullah Öcalan'ı mutlu eden haber

25 Kasım 2011 08:20 tsi
Teröristbaşı bu haberi alınca tebbessüm etti.

Terörist başının avukatlarına yönelik yapılan son KCK operasyonu, Güneydoğu’daki Yatılı İlköğretim Bölge Okulları’na yönelik yapılan 9 saldırının Öcalan’ın talimatıyla gerçekleştiğini ortaya çıkardı.

Doğu ve GüneydoğuAnadolu’daki Yatılı Bölge İlköğretim Okulları’na (YİBO) yönelik saldırıların, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarının Kandil’e ilettiği talimatlarla yapıldığı ortaya çıktı. Öcalan’ın İmralı’daki avukat görüşmelerinde okullarla ilgili verdiği 5 talimat sonrasında masum çocukların eğitimgördüğü okullara tam9 saldırı gerçekleştirildi.

OKULLARI ÖRGÜT KONTROLÜNE ALIN

KCK soruşturmasını yürüten İstanbul Özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı, Öcalan’ın 5 avukat görüşmesinde YİBO’ları hedef gösterdiğini ve örgütün bunun üzerine gitmesi gerektiğini incelemeye aldı. Okulların örgüt kontrolüne alınamaması nedeniyle Öcalan’ın avukat görüşmelerinde Kandil’deki PKK’lılara talimat gönderdiği saptandı. AvukatlarMehmet Bayraktar, Mehmet Sani Kızılkaya ve İbrahim Bilmez’in aldığı notlar aracılığıyla Kandil’e iletmesinin ardından YİBO- ’lara art arda saldırı yapıldığı ortaya çıktı. Öcalan’ın avukat görüşmelerinin ardından 8 Eylül 2010 ile 5 Ekim 2011 tarihleri arasında YİBO’lara 9 ayrı bombalama, kundaklama ve taşlı saldırı gerçekleştirildi. Samsun Ladik’te 17 Nisan 2010’da 2 polisin şehit edilmesinden 4 gün sonra Öcalan avukatları ile görüştü.

2 ŞEHİT HABERİNE TEBESSÜM ETTİ

“Samsun’daki saldırıyı HPG üstlendi. Yerel birimlerin kendi insiyatifleriyle misilleme amaçlı yaptıklarını söylüyorlar” diyen avukatlar, Abdullah Öcalan’ın cevabını izlenimlerini aktarırken şu şekilde yazmış: “Tamam. Samsun-Karadeniz hattına kadar örgütlenip eylem yapma güçlerine kavuştuklarınamemnun olmuş tarzda mimikleriyle- Oralarda güçleri var mı? - biraz tebessüm ederek- Oralara kadar gidebiliyorlar mı?

İşte YiBO talimatları

♦ 30 Nisan 2010: Yatılı bölge okullarında 10 bin dolayında Kürt çocuklarının anadili yasaklanıyor. Ama benim asıl öfkelendiğim neden siz daha fazla ses çıkarmadınız?

 ♦ 5 Mayıs 2010: Erdoğan, Hitler’in ruhunu çok uzaklarda aramasın, kendi partisine, partisinin politikasına baksın yeter. Bir taraftan tecavüzlerle bir taraftan YİBO’larla, bir taraftan da Kürt siyasetçilerin tutuklanmasıyla Kürtler’- in soykırımına girişeceksin öte yandan da Kürtler’den destek isteyeceksin!

♦ 25 Ağustos 2010: Yatılı bölge okullarında daha 5 yaşındayken çocuklar alınıp asimilasyona tabi tutuluyor.

♦ 1 Eylül 2010: Şırnak’taki yatılı bölge okulundaki tecavüzler, bunlar tek başına yatılı bölge okulu gerçekliğiyle açıklanamaz. İşte siz avukatlar da bu tür olayların üzerine gitmelisiniz. Ama bakıyorsunuz doğru düzgün bir ilgilenme bile yok.

♦ 8 Eylül 2010: Dünkü kayıpların karşılığı, misliyle cevabı verilmelidir. 7 Eylül 2010’da Hakkâri’de öldürülen 9 terörist için sarf ettiği bu sözlerin ardından avukatların notlarıyla talimatlar Kandil’e iletildi. Aynı gün akşamında PKK, Hakkâri’deki bir YİBO’ya saldırdı. Ardından okullara, öğrencilere, öğretmenlerin araçlarına tam 8 saldırı daha düzenlendi.

Kandil hattı için fason dava

Öcalan’ın, İmralı’dan avukatları aracılığıyla örgütü yönetmek için izlediği strateji deşifre oldu. Türkiye’deki davası biten Öcalan’ın AİHM’e davalar açarak avukatları aracılığıyla Kandil’e talimat yolunu tıkamamak için çabaladığı belirlendi. Öcalan, yakalanma sürecinde bulunduğu Kenya, Yunanistan ve İtalya gibi ülkeleri sığınma hakkı vermedikleri gerekçesiyle AİHM’e dava ederek avukatları ile görüşme sürecini 2011’e kadar uzattı. AİHM’in tek dava olarak birleştirme isteğini Öcalan’ın avukatları “Talimat ağı kapanmasın” diye reddetti. Mart- Kasım 2011 arasındaki 56 avukat görüşmesinde hukuki konuda hiçbir görüşme yapmadığı belirlendi. AİHM’den Türkiye aleyhine bir karar çıkması durumunda Öcalan’ın şehit ailelerinden de alınan vergilerle cebini doldurmak istemesi tepki topladı.

bugün

Bu haber 831 defa okundu.