En Sıcak Konular

Bağış'tan AB'ye sefil yakıştırması

24 Kasım 2011 13:41 tsi
Bağış'tan AB'ye sefil yakıştırması "Sayın Cumhurbaşkanımızın teşhisi aslında çok yerinde. Avrupa’da sefilleri oynayan bir siyasi tablo ile karşı karşıyayız."

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bakan Bağış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AB için yaptığı son değerlendirmelere destek vererek: "Sayın Cumhurbaşkanımızın teşhisi aslında çok yerinde. Avrupa’da sefilleri oynayan bir siyasi tablo ile karşı karşıyayız. AB’nin bu çare arayışı içerisinde en önemli değerinden uzaklaşmakta olduğunu da büyük bir tedirginlikle takip ediyoruz. AB’nin en önemli değeri demokrasidir, barıştır, birlikteliktir" dedi.

Egemen Bağış, AB’nin içinde bulunduğu kriz nedeniyle en önemli değeri olan demokrasiden ödün vermeye başladığını söyleyerek, "Demokrasiden uzaklaşmak, atanmışlarla işler yapmak, uzun vadede kalıcı çözüm getirmez. Teknokrat hükümetleri ile mıntıka temizliği yapabilirsiniz, ama arazi düzenlemesi yapamazsınız" diye konuştu.

Ama maalesef AB bu krizden dolayı demokrasiden ödün vermeye başladı. Halkın iradesi ile seçilmiş yöneticiler yerine atanmış bazı yöneticilerin görevi devraldığını izliyoruz. Bu da biraz tedirgin edicidir." Bakan Bağış, Türkiye’nin de 10 yıl kadar önce benzer bir sorun yaşadığını, faizlerin 8 bine vurduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin bu krizi aşmasının arkasında iki tılsımlı kelime olduğunu, bunların da istikrar ve güven olduğunu belirtti. Türkiye’de halkın isteği ile kurulan istikrarlı hükümetin halkın güvenini kazandığını, böylelikle yatırımların ve istihdamın arttığını, ekonominin de dönmeye başladığını bildirdi. Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda AB’nin içinde olduğu konum; demokrasiden uzaklaşmak, atanmışlarla işler yapmak uzun vadede kalıcı çözüm getirmez. Teknokrat hükümetleri ile mıntıka temizliği yapabilirsiniz, ama arazi düzenlemesi yapamazsınız. Arazi düzenlemesi yapabilmeniz için, kapsamlı reform gerçekleştirebilmeniz için milli iradenin güvendiği, seçtiği, desteklediği güçlü ve istikrarlı siyasi irade gerekir. O yüzden AB’nin en önemli değeri olan demokrasiye bugün her zamankinden daha çok sahip çıkması gerekir." AB’nin ekonomik olarak sıkıntılı bir dönemden geçtiğini, ancak AB coğrafyasının bugün hala dünyanın pek çok açıdan en müreffeh bölgesi olduğuna işaret eden Bağış, Türkiye için AB’nin önemli bir pazar olduğunu kaydetti. Bakan Bağış, Almanya’nın bugünkü ihracatının Türkiye’nin 2023 hedefinin 3 katı olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "Avrupa’da ekonomik olarak bazı sıkıntılar olabilir, ama Avrupa ekonomisi diğer coğrafyalarla kıyaslandığı zaman hala güçlüdür. Bu çerçevede bizim Avrupa’nın sorunlarına ’bana ne’ deme lüksümüz yoktur. Onların çare bulmasına, sorunlarını aşabilmesine destek vermemiz gerekir. Çünkü onlar kemer sıkarsa bu bizi de rahatsız edebilir." Bağış, Avrupa Birliği’nin insanlık tarihinin en kapsamlı barış projelerinden biri olduğunu anımsatarak, bu projenin güçlü olmasının arkasındaki en önemli gücün milletin iradesi olduğunu söyleyerek, AB’nin bu güçten kopmaması gerektiğini bildirdi.

Bakan Bağış, AB’nin yoluna bugünkü karar mekanizmaları ile devam edemeyeceğini de söyleyerek, "Öyle 27 ülkenin oy birliği ile her kararı alması mantığa da aykırıdır" diye konuştu. AB’nin bazı konularda yetkileri Komisyon’dan, Brüksel’den üye ülkelerin başkentlerine devretmesi gerekeceğini belirten Bağış, AB’nin içinde bölgelerin ya da şehirlerin daha ön plana çıktığı bir dönem olabileceğini, önemli kararlarda da belki oy birliği yerine nitelikli oy çokluğunu tercih edeceklerini ifade etti.

Bağış, daha sonra şunları söyledi: "Çünkü 27 ülkeli devamlı genişleyen bir AB, ancak daha sistematik, daha mantıklı bir süreçle yol katedebilir. AB’nin para birimi olan avronun da daha iyi regüle edilebilmesi için daha güçlü bir merkez bankasına kavuşması gerekir." Daha farklı bir yapılanma içindeki AB’ye Türkiye’nin girmek isteyip istemeyeceğinin ve konumunun ne olacağının sorulması üzerine de Bağış, şöyle konuştu: "Türkiye AB’yi hiçbir zaman bir ekonomik birlik ya da siyasi birlik olarak görmedi, bir barış projesi olarak gördü. Bu çerçevede eğer o barış vizyonu ortada olursa ona göre değerlendirmemizi yaparız. Ama iç çekirdek-dış çekirdekten ziyade belkiavro kullanan ya da kullanmayan bölgeler olarak ayrım yapmak daha doğru olur. Çünkü avro bölgesi içinde olan ülkelerin birbirine daha bağımlı olması gerekir. Sonuçta aynı parayı kullanıyorlar. Türkiye o günkü koşullara bakar, kendisi için ulusal çıkarlarını gözetecek biçimde gereken adımı atar.

Türkiye öyle bir durumda da doğru kararı alacaktır."

A.A.



Bu haber 687 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,513 µs