Mayınlı ateşkes!

Bir kere dikkatten hiç kaçmasın, ‘aracıyı’ anımsatalım! “Associated Press” ya da dünyada bildik ismiyle “AP”! Bu tür haber kısa sürede ikinci kez AP eliyle Türkiye’ye servis yapılıyor.

Hemen hatırlanacağı gibi bir önce haber, Türkiye’nin sınırı aşarak Irak’a girdiği yönündeydi ve tüm dünya haber karşısında paniğe kapılmıştı. Ancak Türkiye’deki hem sivil hem askeri kaynaklar haberi sadece yalanlamakla kalmadı, “maksatlı” olduğunu söyleyerek “AP”yi işaret etti.

Yani daha “mayına” daha basmadan “pimine” dikkat. AP’nin haberi Belçika’da bulunan ve PKK’nın organı gibi çalışan-ismi hiç lazım değil-bir haber kaynağına referans veriyor. Buna göre terörist PKK ateşkes ilan ediyor ve diyor ki, “biz saldırıları kesiyoruz ama saldrırılırsa kendimizi koruruz”.

Bugün iki olay var!

Bu açıklamanın zamanlaması ile ilgili birden çok “okuma” yapılmalı. İlki elbette bu akşam Ankara’da, Başbakanlık merkez binada yapılacak terörle mücadele toplantısı. Buradan nasıl bir karar çıkabileceğine ilişkin spekülasyon çoksa da, öncelikle TBMM’nin hükümete ve doğal olarak Silahlı Kuvvetler'e, gerekenlerin yapılması konusunda yetki verme kararının çıkması bekleniyor.

Ateşkes ilanı önce bu olasılığa karşı bir pozisyon alma, “yumuşatma” adımı sayılmalı. İkinci olay ise yine bugün Başbakan’ın yaptığı “içerideki 5 bin teröristi halletik de 500 teröristin peşine mi düşeceğiz, önce içeriye bakalım” minvalli açıklaması.

Sözde ateşkes ilanı buna bir yanıt da olabilir; “Tamam biz de zaten bir şey yapmıyoruz artık” bağlamında. Tabii her iki olaydan önce, böyle bir ilanın gelmesinin asıl ve “değişmeyen” nedeni, Kuzey Irak’ta kaç PKK’lının olduğu değil.

Kavanoz!

Çünkü belli ki Türkiye bir sınır ötesi operasyona karar verirse, burada bir tampon bölge oluşacak ve teröristler hattın iki yanında sıkışacak. Yani mesele gidip oradaki 500 teröristi etkisiz hale getirmek değil. Aradaki bağ kopmuş olacak.

Doğal olarak “içeride” kaç teröristin bulunduğu önemli değil. Örnek olarak şöyle bir benzetme yapılabilir. Kavanozun içinde kaç hamam böceği olduğu önemli değildir! Kapak kapalıysa eninde sonunda hepsi-siz bir şey yapmadan-ölür!

İşte ateşkes teklifinin bir yönü bu. Bir başka yönü de Washington ve Bağdat ile ilgili. Her iki ülkede bugün, üst üste “iyi polis-kötü polis” hamleleri yaptılar. Örnek mi Dışişleri Bakanı Rice çıkıp, biraz da aba altından sopa da göstererek “böyle bir harekat kimseye yaramaz” dedi.

Ancak öte yandan Fransa’da-çok belli ki ABD baskısıyla-PKK’lı teröristler yakalandı. Ek olarak PKK’ya da, “hemen kendini topla, Kuzey Irak’ta Türkleri istemiyoruz” dendi. Belçika’dan gelen hızlı ve beklenmedik ilan da bunun etkisi.

ABD’nin daha büyük korkusu!

Kuzey Irak’ta büyük Türk birliklerinin bulunması fikri, Washington için nefretlik bir ihtimal. Ama daha büyük bir korkusu daha var ABD’nin. Açıkça söylediği zamanlar da oluyor bunu.

O da Türkiye’de zaten yükselen milliyetçi hassasiyetin bir de üst üste gelen şehit haberleri ile zirve yapması. Çünkü 22 Temmuz’da bu hissiyat somut bir hal alarak TBMM’ye yansıyabilir. İşte o halde ABD’nin canının çok daha sıkılacağı aşikar.

Ateşkese cevap ne olmalı?

Bu soru boş. Türkiye çok uzun süredir PKK’nın bu türden çıkışlarını adam yerine koymuyor. Doğalı ve doğrusu da bu. Tek yanıt bölgede yeni bir operasyona başlamak olabilir.

Ancak burada da dikkatli olmak lazım. Bu sözde ilandan sonra, bu akşamki toplantıdan çıkacak "sonuçları yanıt sayacak çok odak bulunuyor". Özellikle de Batı da ve güneyde. Yani terörist PKK çifte mayın kullanmış olabilir.

Eğer toplantıdan çok keskin bir sonuç çıkarsa, “bakın barış teklifimizi” yine geri çevirdiler, “yumuşak” bir karar çıkarsa “ateşkesi kabul ettiler” propagandasına hazır olmak lazım.

www.iyibilgi.com