En Sıcak Konular

Suriye’ye girer miyiz?

18 Kasım 2011 09:04 tsi
Suriye’ye girer miyiz? Türkiye’nin söz konusu komşu ülkeye bir askeri müdahalede bulunacağını düşünmek çok mantıklı olmadığından böyle bir müdahaleyi kolaylaştıracak adımlar atılmaya çalışılıyor...

Dikkatinizi çekti mi bilmem, dünkü STAR’da yer alan köşe yazılarından altısı Suriye meselesi üzerineydi. Dünün gündeminde Suriye konusunda -Arap Birliği’nin her zamanki kararlarından biri dışında- öyle çok sıcak ve somut bir gelişme söz konusu olmadığı halde...

Çünkü Suriye Türkiye’nin kendi meselesi. Hem tarihi-kültürel yakınlığımız dolayısıyla hem insani-vicdani hisler bakımından Suriye’de olup bitenlere ilgisiz kalamıyoruz. Ama öbür taraftan insani veya İslami yaklaşımı bir kenara atıp sadece siyaset gözüyle ve pragmatik bir bakış açısıyla baksanız dahi Suriye’ye bigane kalmanız mümkün değil. Zira en geniş sınıra sahip olduğumuz yakın komşumuzdan söz ediyoruz. Oradaki ateşin kıvılcımlarından Türkiye’nin etkilenmemesi düşünülemez.

Konunun Türkiye’yi ilgilendiren noktalarının başında ise Suriye’ye müdahale için çok yönlü baskılara maruz bulunmamız geliyor. Öncelikle Suriye’deki muhalefet Türkiye’nin müdahalesini istiyor. Bu da gayet normal. Çünkü ortaya çıkan tablodan anlaşılan şu ki Suriye muhalefetinin Baas rejimini ortadan kaldırmaya yetecek seviyede bir gücü yok. Güç derken silahlı güçten söz ediyoruz elbette. Çünkü Baas rejimini başta ordu olmak üzere silahlı güçler ayakta tutuyor. Ordu, polis teşkilatı ve istihbarat birimleri Esed Ailesi’nin elinde olduğu için “güç kullanarak” Suriye rejimini değiştirmek çok zor görünüyor. Böyle bir girişimin ne yazık ki çok fazla kan dökülmeden gerçekleşmesinin de imkânı yok.

Belki de bunun için Arap Birliği’nin Suriye ile ilgili önceki gün açıkladığı karar metninin bir yerinde Suriye ordusunun duruma müdahale edip Tunus’ta ve Mısır’da olduğu gibi bu işi temiz bir şekilde sonuçlandırması talebini ima eden bir bölüm dikkat çekiciydi. Evet, bugünkü şartlarda en temiz çözüm ordunun veya ordu içinden bir grubun duruma müdahale edip kansız bir rejim değişikliğiyle her iki tarafı da memnun edebilecek bir ara formül oluşturması olabilir.

Ama bunun da mümkün olması için iki şartın gerçekleşmesi gerekir. Biri Baas yönetimi içinde muhalefetle anlaşma becerisi gösterebilecek bir grubun ortaya çıkması. Diğeri de Suriye’deki rejimi ortadan kaldırmak üzere yola çıkmış olan güçlerle bu rejimin varlığını kendi stratejik güvenliğinin gerekçesi gören diğer güçlerin uzlaşması. Yani olacak gibi değil bu da. Bu yüzden Suriye muhalefetinin dışarıdan silahlı destek almadan rejim değişikliği hedefine ulaşması kolay değil. Ondan dolayı da Türkiye’nin desteğini almak istiyorlar.

Ne var ki Türkiye’nin söz konusu komşu ülkeye bir askeri müdahalede bulunacağını düşünmek çok mantıklı olmadığından böyle bir müdahaleyi kolaylaştıracak adımlar atılmaya çalışılıyor. Mesela Suriye’deki silahlı grupları Türkiye’nin eğittiği, silahlarını Ankara’nın verdiği, Türk ordusunun bir müdahaleye hazırlandığı... gibi “bilgi”ler yayılmaya çalışılıyor.

Mesela daha dün Suriye İhvanı’nın Türkiye’nin müdahalesini kabul edeceğine ilişkin bir haber el Arabiya gazetesinde çıktı. Tam da Suriye İhvanı’nın İstanbul’da toplanıp bir deklarasyon yayınlamasının beklendiği gün bu haberin çıkmış olması konuyla ilgili sabırsız tazyik ve manipülasyon çabalarının boyutlarını gösteriyor olmalı.

Bir de ABD yönetimi kendileri adına bu işi bizim yapmamızı arzu ediyor. Çünkü onların da Bush döneminde ağızları yandığı için yoğurdu üfleyerek yemeyi tercih ediyorlar. Libya’da bunu yaptılar. Müttefiklerine bıraktılar görevi. O zaman başta İngiltere olmak üzere Fransa ve İtalya bu görevi üstlenmekte tereddüt göstermediler.

Ama Suriye söz konusu olduğunda nasıl bir tavır gösterecekleri biraz da Türkiye’nin tutumuna bağlı.

Öyleyse Türkiye’nin tavrının ne olması gerektiğini “bizim” daha çok tartışmamız lazım.

İbrahim Kiras / Star

Bu haber 798 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,498 µs