'Savunma konseptimizde nükleer silah yok'

15 Kasım 2011 18:43 tsi
Savunma Sanayii Müsteşarı: Bizim savunma konseptimizde nükleer silah yok. Bunun sebebi de şu...

Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, ''Geçtiğimiz dönemde çok fazla hedef alanımızda görmediğimiz bir muharip uçağı önümüzdeki 20 yıllık dönemde artık hedeflerimiz arasına aldık'' dedi.

Bayar, Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezinde düzenlenen ''Türkiye'de savunma sanayinin gelişimi'' konulu konferansta yaptığı sunumda, ülkede savunma sanayide yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Savunma sanayinin aslında ülkedeki bütün sanayi kollarının savunma alanındaki uygulamasından oluştuğunu ifade eden Bayar, ''Yani kendi başına bir sanayi değildir. Otomotiv sanayiniz varsa ve güçlüyse siz buradan askeri araçlar, zırhlı araçlar da yapabilirsiniz. Gemi inşa sanayiniz belli bir seviyedeyse savaş gemileri de yapabilirsiniz'' diye konuştu.

Müsteşarlıklarının çalışma sistemi ve teşkilat yapısı hakkında bilgi veren Bayar, yürütmekte oldukları projelerden de örnekler vererek, şunları kaydetti:

''Yürütmekte olduğumuz proje sayısı bugün 260 civarında. Bu da yıllar içinde bir artış gösterdi. Bu aslında silahlı kuvvetlerdeki ihtiyacın artmasını söylemiyor, bu savunma sanayi eliyle yürütülen ve Türkiye'de savunma sanayi üzerinden yürütülen projelerin sayısındaki artışı gösteriyor. Yüklendiğimiz projelerin büyüklüğü de şu anda 24 milyar dolar. Bunlar sözleşmeye bağlı, fiilen yürütülmekte olan projelerimiz. 24 milyar dolarlık bugün müsteşarlığımızda yürüyen proje var.''

Bir ürünü üretmeyle, tasarlanıp geliştirilmesinin farklı şeyler olduğunu vurgulayan Bayar, ''Üretebilirsiniz, lisans alırsınız üretirsiniz. Mesela bugün ülkemizde güncel bir tartışma var. Başbakanımız 'Türkiye'de otomobil yapalım' diyor. Türkiye'de otomobil yapılmıyor mu? Türkiye'de bugün her yıl 1 milyon araç üretiliyor. Ama Başbakanımızın kastettiği şu, o araçlar Türkiye'de tasarlanıp geliştirilmiyor, onlar lisansla üretiliyor'' dedi.

Altay tankı, savaş gemisi MİLGEM, Atak helikopteri, insansız hava aracı ANKA, yerli piyade tüfeği gibi yerli üretimler ile diğer ülkelerle yaptıkları çeşitli savunma sanayi üretim çalışmaları hakkında görüntüler eşliğinde bilgiler sunan Bayar, Türkiye'de en fazla mühendis istihdam eden sektörün savunma sanayi sektörü olduğunu belirtti.

Türkiye'de en fazla Ar-Ge harcaması yapan sektörün de savunma sanayi sektörü olduğunu vurgulayan Bayar, ''Türkiye'nin büyük imalat sektörlerinin hepsinden daha fazla savunma sanayi Türkiye'de Ar-Ge harcaması yapıyor, bunu da son yıllarda yapıyor. Önceki yıllarda dikkat ederseniz bizim de fazla yoktu. Ama Ar-Ge harcaması yapmadan da bir teknoloji ve ürün geliştirmek zaten mümkün değil'' ifadelerini kullandı.

-Mayın patlamalarına karşı 'Kirpi'-

Mayına dayanıklı kara aracı ''Kirpi'' hakkında bilgi veren Bayar, şunları kaydetti:

''Mayın koruması çok yüksek bir araç. Tamamen Türkiye'de tasarlandı ve bugün güneydoğudaki birliklerimize yoğun bir şekilde sevk ediyoruz. Mayın patlamalarına karşı askerimizi korumak için. Çünkü normal bir zırhlı araç o mayınlara karşı korumuyor. Normal zırhlı araç hafif silahlara karşı koruyor, hafif mayınlara karşı koruyor. Ama bu araç koruyor. Çünkü özel bir tasarımı var. Altı 'V' tasarım, yerden yüksek, içinde çok özel donanım var aracın. İçinde mankenlerle defalarca mayın testine tabii tutuldu. O mankenlerin üzerinde nereye ne kadar basınç gibi hepsi ölçüldü.''

İnsansız hava aracı ANKA'nın uçuş testlerinin başladığını hatırlatan Bayar, ''Çok ciddi bir teknoloji ürünü. Sivrihisar'da hava alanında uçuş testlerimizi yapıyoruz. Bunun üzerindeki bütün kritik sistemler Türkiye'de yapılıyor. Bu uçağın içi tamamen elektronik dolu, yani içinde hiç boş yer yok. Otomatik pilotla iniş kalkış yapacak bu uçak. Önümüzdeki seneden itibaren biz bunu silahlı kuvvetler kullanımına vereceğiz'' ifadelerini kullandı.

Bugün Türkiye'nin kendi markası olan hiçbir sanayi ürünü olmadığını, üretilen bütün sanayi ürünlerinin lisansla üretildiğini anlatan Bayar, ''Yani Türkiye'deki hiçbir sanayi ürünü Türk teknolojisi ürünü değil, lisansla üretiliyor. Ne yapıyorsunuz, montaj, bir miktar mekanik imalat, bunları bir araya getirmek. Burayı çözmezseniz de teknolojimiz var diyemezsiniz. Onun için savunma sanayinde tabii biz bunu bu kadar zorluyoruz ama ülke sanayide bir yerde olacak ki, biz de onun üzerinden hareket edelim'' diye konuştu.

-Yerli muharip uçak ve hedeflenen projeler-

Hedefledikleri çeşitli projeler hakkında da bilgi veren Bayar, şunları kaydetti:

''Bir jet eğitim uçağı ve muharip uçak çalışmamız var. Bu tamamen bir kavram geliştirme çalışması şu anda. İki senelik bir kavram geliştirme çalışmamız olacak, ondan sonra projenin fizibilitesini tamamlayıp devam etme kararını vereceğiz. Ama bu proje mesela en az 20 yıllık bir proje, yani bugünden itibaren 20 yıl içinde bir seri üretime geçmeyi hedefliyor. Bir 10 yılda bir uçağı uçururuz da, işte 20 yılda da seri üretime geçebileceğimiz bir proje. Uydu projelerimiz var. Çok önemli bir helikopter gemisi projemiz var. Türkiye'nin bir uçak gemisine ihtiyacı yok ama bu boyutta bir gemiyi projelendiriliyoruz. Özellikle uzak bölgelerde, deniz aşırı bölgelerdeki harekatlarda bir ana üs gemisi olabilecek bir gemimiz olacak. Bir milli fırkateyn, yani MİLGEM'in bir adım sonrası ve bir orta sınıf helikopter geliştirme projelerimiz... Bugün bunların adı kondu, kaynakları var ve biz bu projelerde adımlar atmaya başlıyoruz. Dolayısıyla, geçtiğimiz dönemde çok fazla hedef alanımızda görmediğimiz bir muharip uçağı önümüzdeki 20 yıllık dönemde artık hedeflerimiz arasına aldık.''

-''Bizim savunma konseptimizde nükleer silah yok''-

Sunumunun sonrasında katılımcıların sorularını da yanıtlayan Bayar, nükleer başlıklı füze üretme noktasında bir çalışmanın olup olmadığının sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:

''Yok. Türkiye'nin öyle bir konsepti yok. Yani bizim savunma konseptimizde nükleer silah yok. Bunun sebebi de şu NATO üyesi olduğu için Türkiye burada NATO şemsiyesi altında olarak kabul ediliyor. Bu tamamen bir strateji konusu, yani siz ülke savunmanızı nasıl yapacaksınız. Türkiye'nin stratejisi konvansiyonel silahlara, sistemlere dayanıyor. Nükleer konu bir tercihtir. Yapmak isterseniz yaparsınız, nükleer silahlar ikinci dünya savaşında geliştirilmiş. Yeni bir teknoloji değil. Ama Türkiye'nin böyle bir hedefi yok.''

ASELSAN'ın üç mühendisinin ölümüyle ilgili soru üzerine de, ''O konuda bizde bir veri yok. Yani bu üç olayın birbirleriyle ilişkili olduğuna dair bir veri bizde yok. ASELSAN'da çalıştıkları alanlar da aynı değil, çalıştıkları zamanlar da aynı değil. Farklı zamanlarda çalışmışlar. Hatta bir tanesi zannediyorum ayrıldıktan sonra bu oluyor. Dolayısıyla öyle bir veri bizde yok, bunların sistematik bir şekilde hedef alındığına dair'' dedi.

Bu haber 1,461 defa okundu.