Avro bölgesi çekirdek yapıya dönecek
14 Kasım 2011 19:21 tsi
Yunanistan ile başlayan İtalya ile devam eden Avrupa'daki mali kriz, diğer avro bölgesi ülkelerini de tedirgin ediyor. Birçok kişi sıranın İspanya ve Portekiz de olduğunu düşüncede, bazı iktisatçılara göre krizin sert rüzgarları Avrupa'nın içlerine doğr
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Haşim Köse, AA muhabirine yaptığı açıklamada,Avrupa'yı homojen devletler sistemi olarak görmenin yanlış olduğunu belirterek, Türkiye'de de bunun uzun yıllardır böyle algılandığını söyledi.
Avrupa Birliğinin kuruluşundan itibaren merkez ve çevre mantığıyla birliğini sürdürdüğünü, merkezin de her zaman Almanya olduğunu ifade eden Köse, şunları kaydetti:
''AB esasında mali bir sistemdir. Mastrit Kriterleri de zaten bir mali sistemin mantığı üzerine oturur. Bu da büyük ölçüde Alman maliyesi ve Alman merkez bankasının mantığına tabidir. Bugün Avrupa'da yaşanan krizde dolayısıyla Almanya'yı muhakkak etkileyecektir. Gelecekte en büyük durgunluğu Almanya'nın yaşayacağını söyleyebiliriz. Sermaye en fazla nerede birikmişse durgunluk yoğunlaştığında çöküş de en sert orada olacaktır. Bugün Almanya hiçbir zaman ABD olamamıştır. ABD kendi krizini öteleyebilirken, Almanya'nın bunu yapabilmesi mümkün değil. Almanya ya krizi finanse edecek ya da kendi sistemini yeniden kuracak. Bu kriz bu aşamadan sonra hem küresel ölçekte hem de Avrupa ölçeğinde salt iktisadi bir kriz olarak kalmayacak. Avro bölgesinin yeniden düzenlenme ihtimali çok yüksek ama çökme ihtimali daha da yüksek. Mali sistem çökerse ortak para sisteminden söz edemezsiniz. Avrupa ekonomisi durgunluğa girerse avro sisteminin çökmesi yüksek. Avro çöktüğünde bunun nasıl çökeceği de önemli. Birden mi çökecek, yoksa yavaş yavaş mı olacak.''
Avrupa'nın krizin faturasını en zayıf halkadan en güçlü halkaya doğru ödeyeceğini dile getiren Köse, ''Krizin faturasının ödenmesi Yunanistan ile başlar İtalya ile devam eder. Neticede Almanya'ya kadar gider. Bu olurken de belli bir refah düzeyinde yaşayan halklar tasarruflara zorlanacak. Bu da siyasi bir refleksi beraberinde getirecek. Bu da Avrupa halklarını birbirine düşürebilir. 'bir Alman çıkıp tembel Yunanlının borcundan bana ne' diyecektir. Bunun örnekleri geçmişte yaşandı. Krizlerin geçmişine baktığımızda bunu görebiliriz. 1929 Krizi mesela 1870'lerde başladı. 1929'da ne oldu krizin etkisiyle dünya sistemi çöktü. Bu da dünya savaşları ve 1917 Devrimi'ni ortaya çıkarttı. Bugün Avrupa'da yaşanan da işte böyle bir yapısal kriz. Bu kriz Avrupa'nın içlerindeki refah toplumlarına doğru ilerleyecek. Bu nedenle Belçika ve Hollanda gibi ülkeleri de etkileyebilir'' diye konuştu.
-''Avro bölgesi çekirdek yapıya dönecek''-
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yerdan da krizin tek sorumlusunun olmadığını, sorunun kökenini 1980'lerden itibaren uygulanan iktisadi politikalarda aranması gerektiğini dile getirdi.
1980'lerden sonra istihdam, genişleme ve yoksullukla mücadele kavramlarının yerini, istikrar, finansal sermayenin yükselişi ve finansal serbestleşme kavramlarının aldığını vurgulayan Yerdan, bu sürecin Çin ve Hindistan'ın üretim pazarına girmesiyle hızlandığını söyledi.
Avrupa'nın en büyük hatasının ortak para birimine rağmen ortak mali politikaları uygulayamaması olduğunu belirten Yerdan, şunları kaydetti:
''Para birimi ortak olmasına rağmen mali politikalar farklıydı. Hepsinden önemlisi bu farklı mali politikaları denetleyecek bir yapı da yok. Her ekonominin kendi politikaları denetlediği bir sistem var. Yunanistan ve İtalya Mastrit Kriterleri'ni yerine getirmedi. Bugün İtalya'da çok büyük bir sorun var. Bu sorunun faturası bir yere ödetilecek. Bu fatura ödetilmezse sırada Avrupa Birliği'nin kendisi var. Almanya ve İngiltere dışındaki bütün ekonomiler sorunla karşı karşıya. Çok büyük olasılıkla avro bölgesinde bir revizyona gidilip ilk baştaki altı yedi ülkeden oluşan çekirdek yapılanma geri dönülecek. Büyük Avrupa Birliği projesinin dar ve mütevazı bir biçime dönüşmesi akılcı olacaktır.''
Bu haber 849 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle