Yakınlığın sebebi belli oldu

13 Kasım 2011 15:37 tsi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Demirel'i Ecevit'i anma toplantısına davet etmesinin perde arkasında neler yatıyor. Gazeteci Barış Yarkadaş, bu ilişkinin perde arkasını yazdı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına geçmesinden itibaren, Süleyman Demirel'in CHP aşkı açığa çıktı.

28 Şubat'tan sonra 40 yıllık çizgisini farklılandıran ve iddialara göre "gerçek rengini" ortaya çıkaran Süleyman Demirel, aslında CHP ile aynı parelelde politika izlediğini ise 2007 seçimleri öncesinde ortaya koydu.

Gürsel Tekin'in CHP'nin "İkinci adam" koltuğundan ayrılmasına kadar Genel Başkan Kılıçdaroğlu hakkında övücü yazılarıyla tanınan Barış Yarkadaş, son aylarda eleştirel yazılarıyla dikkat çekmeye başladı. Yazılarında Kılıçdaroğlu'nun tutarsızlığını ortaya koyan Yarkadaş, Gerçekgündem sitesinde kaleme aldığı "CHP üzerine geç kalmış bir yazı" başlıklı makalesinde çarpıcı anekdotlara yer verdi.

CHP tabanının, Demirel'in Ecevit'in ölüm yıldönümünde 6 oklu bayrak önünde eski siyasi rakibine övgüler dizmesini tartıştığını hatırlatan Barış Yarkadaş, Kılıçdaroğlu'nun bürokratik kariyerinde oynadığı role dikkat çekti. Kemal Kılıçdaroğlu'nun aslında, Demirel'e bu daveti yapmakla bir tür vefa borcu ödediğini öne sürdü.

Barış Yarkadaş'ın yazısında, Demirel-Kılıçdaroğlu ilişkinin nereye dayandığına dair önemli ipuçları vardı:

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanki çok yeni ve orijinal bir fikirmiş gibi, Bülent Ecevit'in anma törenine Süleyman Demirel'i davet etti. Demirel de bu davet üzerine bir oteldeki toplantıya gelerek güya Ecevit'i anlattı."

"CHP'nin altı oklu bayrağı altında konuşan Demirel'in bulunduğu otelin salonunda "tek bir genç"in bile bulunmaması, aslında hem Kılıçdaroğlu'na hem de ona bu fikri veren danışmanlarına anlamlı bir yanıttı. CHP'nin geleceği olan gençler, halk nezdinde "eskiyi ve kötüyü" temsil eden Demirel'i dinleyip zaman kaybetmemeyi tercih etmişlerdi."

"Yıllarını CHP'ye karşı düşmanlıkla geçirmiş ve CHP'nin ezilmesi için mücadele etmiş Demirel'e "hürmet gösterisi" sırasına girdiler. O Demirel ki; Ecevit'in Başbakanlık yaptığı dönemlerde, ondan hep "hükümetin başı" diye söz etmiş ve Ecevit'in Başbakanlığını sindiremediğini göstermiştir. "

"O gün o salonda, adeta Demirel'i kutsama ayinine dönen "Ecevit Anması" sırasında gösterilen filmdeki ayrıntılar bile, yukarıda anlattıklarımızı anlayamayanlar için öğretici derslerle doludur. Ecevit'in yurt gezilerini anlatan filmde gösterilen ve 1970'li yılların sonlarını yansıtan pankartlarda, "Süleyman Başvekil, işçi - köylü aç sefil" yazması acaba Kılıçdaroğlu ve ekibi için bir şey ifade etmiş midir? Ya bir köylünün elinde tuttuğu "Katil İktidar" yazısı?"

"Kılıçdaroğlu, kendisini SSK Genel Müdürü yapması için Mehmet Moğultay'a baskı yapan Süleyman Demirel'e vefa borcunu ödemek istiyor olabilir. Ama bunun yeri CHP çatısı değildir. CHP, Demirel'in ve onun yarattığı kirli düzenin aklama merkezi olamaz. (Üstelik bu borç, sağcı Mehmet Haberal'ın Demirel'in isteği üzerine milletvekili yapılmasıyla ödenmiştir.)

Kılıçdaroğlu, kendisini İhsan Sabri Çağlayangil'le tanıştıran ve "Dersim Araştırması" için randevu alan Demirel'e vefa borcunu ödemek isteyebilir. Ama bu, Demirel'i CHP'nin kurumsal kimliğini kullanarak, o'na ''muteber adam" pozisyonu sağlama hakkı vermez. Bugün eğer Kılıçdaroğlu'nun kamuoyu nezdindeki inanırlığı git gide zayıflamışsa, bundaki temel etken Ecevit ve Demirel gibi "eski" anıları canladıran kişilerle kurmaya çalıştığı "tarihsel bağ"dır. "

Rotahaber

 

Bu haber 1,304 defa okundu.