'Silah bırakılırsa olumlu gelişmeler olur'

7 Kasım 2011 07:58 tsi
“Türkiye Cumhuriyeti devletinin, kendisine paralel bir devlet anlayışına, KCK gibi, müsaade etmesi mümkün değil. Güvenlik güçlerinin silahı kendi enstrümanıdır, onu bırakamaz”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şunu çok açık ve net söyleyeyim, bir defa hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türkiye’de kalkıp da kendisine paralel bir devlet anlayışına, KCK gibi, müsaade etmesi mümkün değil” dedi. Erdoğan, Kurban Bayramı namazını kıldığı Sultanahmet Camisi’nden çıkarken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Mesud Barzani’ye görüşmesini de değerlendirdi:

Silah bırakılırsa olumlu gelişir
“Mücadelede bizimle beraber Peşmergeler’i değerlendirmeli ve gerekli desteği sağlamalıdır. Kuzey Irak yerel yönetiminden bunu bekliyoruz aksi takdirde biz kendimiz gerekli olanı yapmak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, kendisine paralel bir devlet anlayışına, KCK gibi, müsaade etmesi mümkün değil. Kimse bizim güvenlik güçlerimizin silah bırakmasını da bizden beklemesin. Çünkü güvenlik güçlerinin silahı, bir kere kendi enstrümanıdır adeta. Onu bırakması söz konusu olamaz. Silah bırakması gereken birileri varsa bunlar terörist gruplardır. Silahın bırakılması halinde bir çok şeyin olumlu istikamette gelişeceğini de rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun yeri de parlamentodur. Mücadele, gereği de orada verilir.”

İnkar politikaları ortadan kalktı
Erdoğan, “Etnik unsurların farklılığını hiçbir zaman birbirimize düşmanlık nedeni olarak görmedik, göremeyiz. Ama burada bir şeyi hep beraber paylaşmalıyız. O da; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da kimseyi rahatsız etmemeli. Olayın aslı budur” dedi.
Erdoğan, iktidarları döneminde red, inkar politikalarını tamamen ortadan kaldırdıklarını, asimilasyon politikalarına karşı da  iktidarın ciddi mücadeleler vermek suretiyle bunu da adeta sıfırlama noktasına geldiğini söyledi.

Türk de Kürt de gerçeğimiz
Erdoğan, hiçbir zaman bu ülkede Kürt gerçeğini halkın görmezlikten gelmediğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Bu ülkede benim Türk vatandaşım ne denli bir gerçekse, bir vakaysa, aynı şekilde Kürt vatandaşım da, Laz’ı da, Çerkez’i de, Abhaz’ı da, Roman’ı da, Arnavut’u da velhasıl hepsi bu ülkenin bir gerçeğidir ve biz bunları birer zenginlik kabul ediyoruz. Bu farklılıklar bizim zenginliğimizdir. Etnik unsurların farklılığını hiç bir zaman birbirimize düşmanlık nedeni olarak görmedik, göremeyiz, bir zenginlik olarak görüyoruz, görmeliyiz ve geleceğe de böyle girmeliyiz. Ama burada bir şeyi hep beraber paylaşmalıyız. O da; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da kimseyi rahatsız etmemeli. Olayın aslı budur.”

Dünya programlanmış
Erdoğan, bu bayrama bir taraftan Çukurca’daki 25 şehit, ardından Van depremi sebebiyle 604 vatandaşın ebediyete yürüyüşü ile girildiğini söyledi. Erdoğan, “Bunlar tabii acımız ama dünya adeta bunlarla programlanmış” dedi. Erdoğan, ülke genelinde kentsel dönüşüm projelerini de uygulamaya koyacaklarını söyledi.

 

Bayram tatili için memleketi Rize’ye gitti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı tatilini geçirmek üzere memleketi Rize’nin Güneysu İlçesi’ne gitti. Karayoluyla baba ocağı Güneysu’ya geçen ve ilçe merkezinde yoğun yağmura rağmen kendisini bekleyen hemşehrilerini görünce makam aracını durduran Erdoğan, korumalarının tuttuğu şemsiyeler yardımıyla yaklaşık 100 kişiyle tek tek tokalaşarak bayramlaştı. Çocukları da seven ve bayram hediyesi olarak oyuncak veren Erdoğan, vatandaşlara da, “Birkaç gün buradayım. Bol bol görüşürüz” dedi.


Bu haber 887 defa okundu.