En Sıcak Konular

O gazeteciler nasıl açığa düştü

5 Kasım 2011 22:47 tsi
O gazeteciler nasıl açığa düştü Başbakan Erdoğan'ın KCK konusundaki açıklamalarıyla hükümete yakın diye bilinen bazı gazeteciler açığda düşmüştü. Peki o gazetecileri kim açığa düşürdü. Şok iddia?

Başbakan Erdoğan'ın KCK açıklaması sonrası Ankara adeta kaynıyor. KCK'tan tutuklanan Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun tutuklanması sonrası, onları savunan ve KCK soruşturmasını eleştiren yazılar yazan Hükümete yakın diye bilenen bazı gazetecilerin Başbakan Erdoğan'la ters düşmeleri daha doğrusu, Başbakan'ın açıklamaları sonrası açığa düşmelerinin arkasında kim(ler) var?

Başbakan'ın açıklamaları sonrası adeta kızılca kıyametin koptuğu Ankara'da büyük bir fay kırılması var diyen Gazeteci Talat Atilla, kulislere yansıya son gelişmeleri değerlendirdi.

İşte Talat Atilla'nın şok kulis bilgilerini içeren analizi;

KCK soruşturmasında devlet ve hükümet organlarının yaklaşımında gözle görülür bir farklılık gözleniyor.

Büşra Ersanlı ve Rakıp Zarakoğlu’nun KCK soruşturması çerçevesinde tutuklanmaları sonrası başlayan bu kırılma medya savaşı üzerinden kendini gösteriyor.

Hükümete yakın olarak tanımlanan medyada ilginç ve öngörülmeyen biçimde Ersanlı ve Zarakoğlu’nu savunan asimetrik yazılar çıkmaya başladı.

Ondan fazla köşe yazarı aynı anda, aynı noktadan savunma hattına geçerek tutuklamaları eleştirmeye başladılar.

Bu ilginç durum, Başbakan Erdoğan’ın yurt dışı gezisi sırasında Genel Yayın Yönetmenleri’ne söylediği sözlerle çok daha sisli bir hal aldı. Çünkü Erdoğan’ın sözlerindeki hedef direkt olarak Ersanlı’yı savunan hükümete yakın gazeteler ve gazetecilerdi.

Okuyalım: “Şunu çok açık söyleyeyim: KCK'ya sahip çıkan arkadaşların kendilerini gözden geçirmeleri lazım…Yazar arkadaşlarımızın, bu konuyu yazarken, ‘Biz filancayı tanıyoruz; bu dava bizi kuşkulandırıyor’ gibi yaklaşımlar sergilemeleri uygun değildir.”

Erdoğan’ın, “arkadaşlarımız” kelimesinin altını çizmek gerekiyor.  Erdoğan hiçbir zaman muhalefet medyası olarak adlandırılan medya için, “Arkadaşlar” ifadesini kullanmadı, kullanmaz.

Daha da ötesi; Hükümete yakın medyada yazan onlarca yazarın KCK’yı savunan yazıları zaten ortada.

Erdoğan ve hükümete yakın medya ilk defa ters düşünce, olayın perde arkası daha ilginç hale geldi.  Aldığım  bilgilere göre  Ankara’daki Fay Kırılması sanıldığından daha büyük.

O AÇIKLAMALARIN ARKASINDA KİM VAR?

Ersanlı&Zarakoğlu’nun KCK üyeliğinden tutuklanmalarında hükümete yakın medyada görülen beklenmedik tutumun arkasında, önemli bir müsteşar ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın olduğu yönünde güçlü bilgiler var.

BEŞİR ATALAY KCK OPERASYONLARINA KARŞI

Açılım Süreci’nin iki mimarından Beşir Atalay’ın geçmişten bu yana KCK operasyonlarının yanlış olduğunu savunduğu biliniyor.  Profesör seviyesinde tutuklama sonrası Atalay ve önemli müsteşarın,  KCK Soruşturmasının artık durdurulması için yoğun kulis yaptıkları bilgisine sahibim.

Erdoğan’ın sözleri sonrası açığa düşen gazetecilerin bu nedenle hayli öfkeli olduklarını öğrendim.  Başbakan Yardımcısı’nın yaptığı telkinin, Başbakan’ın görüşü olarak algılanması nedeniyle oluşan durumun ilerdeki günlerde ne hal alacağı daha da ilginç bir nokta.

Atalay’ın özellikle Ankara’da geçmişten bu yana kendisiyle organize hareket eden birkaç gazeteciden oluşan ekibi olduğu biliniyor. Daha çok bu ekibi üzerinden medyayı yönlendiren Atalay’ın,  bu yapıyı daha da güçlendirdiği ve etkili hale getirdiği son olayda görüldü. Ancak bu yapılanmanın Erdoğan’ın gündemi ve kritik konulara bakışıyla uyum aramadığı ve kendilerine ait gündem için operatif davrandıkları da açığa erken çıkan başka bir nokta oldu.

Yani,  hükümete yakın bu gazetecilerin Başbakan Erdoğan’ın görüşleriyle taban tabana zıt çalışmalar yapmaları gerçekten sıra dışı bir durum.

BOCALAMA DÖNEMİ

Beşir Atalay’ın ekibi üzerinden gelen mesajlar ile Başbakan'ın direkt açıklamaları arasında yaşadığı bocalamada kimin kazanacağı az çok belli.

Yazdıklarımın karbon testi için; hükümete yakın gazetelerin yayınlarını önümüzdeki birkaç gün aynı konuda karşılaştırmak yeterli olacak.

MİT RAPORUNU BİLE BİLE Mİ?

Tutuklamalar sonrası, Ersanlı 1972'de yapılan operasyonda Ferit İlsever ile birlikte bir İngiliz akademisyenin evinde basıldığı ortaya çıkmıştı. Olayı anlatan MİT’in tarihi kişiliklerinden Mehmet Eymür….

MİT’in Kontraterör Daire Başkanlığı’ndan emekli olan Eymür’e göre Ersanlı, İngilizlere çok yakın ve bu konuda MİT’te kaydı bulunuyor. Yani Büşra Ersanlı’nın ismi KCK'dan önce MİT’in İngilizlerle yakın temaslı Türk vatandaşları listesinde yer alıyor.

Bu durumda, Ersanlı'ya, üstelik Başbakan Erdoğan’a rağmen sahip çıkılmasını nasıl anlamak gerekir?

Asıl kritik nokta burası.

Bu haber 955 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,989 µs