En Sıcak Konular

Arap Baharı'ndaki devrimciyle Wall Street'i işgal eden aynı insan

4 Kasım 2011 15:09 tsi
Yüzde doksan dokuzun zenginliğini yüzde birin sömürdüğü sözde serbest ve liberal düzenin insanlık onuruna yakışmadığını haykıran gençler Tunuslu devrim şehidi işsiz genç Buazizi’den çok şey öğrenmişlerdi.

Yusuf Korkmaz *

Liberal ferdiyetçiliğin temellerini atan kişi olarak görülen ünlü İngiliz filozof John Locke "Sivil Hükümet Üzerine Deneme" adlı başyapıtında teb’anın ayaklanması olgusunu şu cümlelerle ifade ediyor: "Krallar ne kadar yüceltilirse yüceltilsin, ne kadar parlak ve muhteşem vasıflarla donatılırsa donatılsın, kutsal kişilikleriyle ilgili ne kadar güzel şeyler söylenirse söylensin, ne kadar gökten inme kutsal bir insan gibi gösterilirse gösterilsin, kötü muameleye maruz kalan halk sonunda, sefaletinden kurtulabileceği, adaletsizliklere son verebileceği, altında inlediği boyunduruğu silkeleyebileceği her fırsatı değerlendirir."

Bu yılın başından itibaren Kuzey Afrika'dan başlayarak Ortadoğu'ya yayılan ve "Ortadoğu'nun soğuk savaşı"nı yirmi yıllık bir tarihi sapmayla sona erdirmeyi hedefleyen halk ayaklanmalarını aklımızın bir kenarına, şimdilerde Amerika'nın ve dolayısıyla dünyanın finans politikalarına yön veren Wall Street'i işgal temalı sokak gösterilerini de diğer kenarına koyup düşünmeye başladığımızda aslında insanoğlunun en yalın güdülerinden biriyle karşılaşıyoruz: Hürriyet. İlk örneğimizde batının çoktan tecrübe edip eskittiği siyasal ve toplumsal hürriyetin susuzluğuyla yanan Ortadoğu halkları. Diğerinde siyasal ve toplumsal hürriyetini çoktan elde etmiş olan ama ekonomik boyunduruktan kendini bir türlü çekip çıkaramamış kapitalizm mağduru ekonomik hürriyet sevdalıları.

İki grubun da ortak yönleri hürriyetlerinin birileri tarafından haksız bir şekilde kısıtlandığına ve insanca yaşama alanlarının daraltıldığına inanmaları.

Türkiye'de ve dünyada Arap Baharı'nın genellikle siyasi yönüne bakıldığını ve en az onun kadar önemli olan ekonomik yönünün gereğince tahlil edilmediğini görüyoruz. Devrimlere ilk kıvılcımı çakan kişi Tunuslu genç bir işsizdi. Mısır'da geçtiğimiz yıllarda insanların en temel ihtiyaç maddesi olan ekmeği dahi satın almakta zorlandığını ve meselenin kriz boyutlarına vardığını biliyoruz. Suriye'de servet tamamıyla Esed ailesinin ve yakınlarının kontrolü altında.

Libya gibi istisnaları olsa da diktatörlüklerin karakteristik özelliklerinden biri de halkı tıpkı siyasi özgürlüklerinden mahrum bıraktıkları gibi ekonomik özgürlüklerinden de mahrum bırakmaları.

Dolayısıyla işsiz bir gencin kıvılcımını yaktığını da düşünürsek Arap Baharı'nın saikleri arasında en az siyasi ve toplumsal unsurlar kadar ekonomik unsur da önemli.

Elbette ki insanlar en müreffeh ekonomik koşullarda yaşasalar da siyasi ve toplumsal özgürlüklerini kısıtlayan ve hatta yok eden diktatörlüklere baş kaldırmaktan geri kalmayacaktır. Bunu kısmen halkına yönelik ekonomik politikası nispeten müspet olan 89 Romanya'sında ve 2011 Libya'sında gördük. Ama ekonomik adaletsizliklerin de tıpkı Tunus'ta olduğu gibi bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyebiliriz.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da bunlar olurken, Amerika'dan zamanlaması itibariyle çok manidar bir haber geldi. Ekonomik göstergelerin sadece hükümetlerin açıkladığı rakamlardan ibaret olmadığını haykıran binlerce insan tüm dünyanın finans merkezi olan Wall Street sokaklarını doldurmuş ve mevcut ekonomik sistemin diktatörlerine isyan bayrağını çekmişti.

Yüzde doksan dokuzun zenginliğini yüzde birin sömürdüğü sözde serbest ve liberal düzenin insanlık onuruna yakışmadığını haykıran gençler Tunuslu devrim şehidi işsiz genç Buazizi’den çok şey öğrenmişlerdi. Tıpkı yüzde doksan dokuzu siyasi ve toplumsal baskılarla yöneten yüzde birlik yönetici elitine sahip Ortadoğu halkları gibi Amerikalılar da yüzde doksan dokuzu ekonomik olarak sömüren bir yüzde birlik elitin olduğunu gördüler ve aslında kendilerinin de bu anlamda geri kalmış Ortadoğu ülkelerinden farklı durumda olmadığını anladılar.

Bir zamanlar dünyayı kasıp kavuran sosyalist ideolojinin de çok fazla peşinde değil bu insanlar. Aradıkları kapitalizmin de sosyalizmin de kapsayamadığı çok daha insani ve adil bir dünya. Artık tüm dünya halkları ne siyasi, ne toplumsal, ne de ekonomik olarak baskı altında tutulmak ve sömürülmek istiyor. İnsanlık kendi tabiatına en uygun çıkar yol arayışında.

Bu noktada doğunun batı tecrübesinden, batının doğu tecrübesinden alacağı çok dersler var. İnsanlık doğuyla batıyı çok farklı yerler olarak görmediği, dünyanın iki tarafında yaşayanların da aynı temel insani duygu ve güdüleri paylaştığını ve ancak ortak bir anlayışla bu en uygun çıkar yolu bulabileceğini anladığı gün umut ışığı belirecektir. Artık Arap Baharı’ndaki devrimciyle Wall Street’i işgal edenin aynı insan olduğunu anlamalıyız. Her ikisinin de derdinin daha insani bir hayat sürmek olduğunu görmeli ve birbirlerinin ötekisi olmadığını anlamalıyız.

Şimdiye kadar insan aklının eseri olan tüm ideolojiler denendi. Ne sosyalizm erdirdi insanları felaha ne kapitalizm. Ne diktatörlükler yar oldu insanlara ne de Amerika gibi ülkelerde tiyatral seçimlere dayalı göstermelik siyasi hürriyet demokrasileri. İnsanlar tabiatlarına en uygun yolu bulmak için giriştikleri bu zorlu mücadelede fıtratlarına ne kadar dönebilir ve akılları kadar sağduyularını da kullanmayı başarabilirlerse o kadar başarılı olacaklar. Yoksa fıtratıyla çatışan insanlık arasından yeni diktatörler ve yeni Wall Street tiranları çıkarmaya devam edecektir.

* Milat Gazetesi



Bu haber 771 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,659 µs