En Sıcak Konular

Almanya bizi yarı yolda bıraktı!

2 Kasım 2011 14:16 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye olarak, kendilerinin Almanya tarafından yarı yolda bırakıldıkları hissi taşıdıklarını' bildirdi.

Erdoğan Alman Bild gazetesine verdiği demeçte, Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliği ve bu ülkede yaşayan Türklerin uyumu ile ilgili olarak uyguladığı politikaları da eleştirdi.

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'den işgücü için Almanya'ya gelen Türklerin bu ülkeyi ne kadar değiştirdikleri" sorusunu, "Değişim karşılıklıydı. Bizim Almanya'da şu anda üçüncü kuşağımız var. Üç kuşak da aralarında birbirinden farklı. Bizim insanlarımız açık ve sadık. Bu bizim genlerimizde var. Tabii ki herkes için konuşamam. Türk halkı, Alman halkına hala olumlu hislerle bakıyor.

Bundan dolayı Almanya'nın Türkiye'ye ile daha fazla dayanışma göstermesi lazım. İlk kuşak misafirdi. Çoğu kaldı ve artık dönmeyi düşünüyor. 72 bin işveren 350 bin kişiye istihdam sağlıyor. Dünün misafir işçisi yavaş yavaş işveren, akademisyen, sanatçı oluyor" diye cevapladı.

Erdoğan, "Bu insanları 'Türk' olarak mı, 'Alman' olarak mı tanımlarsınız" sorusuna karşılık da, "Alman vatandaşı iseler tabii ki Alman, diğerleri Türktür. Bizim burada yaşayan çok sayıda Alman emekliyi ben Türk olarak niteleyemem. Onlar tüm onurlarıyla ve tüm haklarıyla Almanlar" yanıtını verdi.

Almanya'nın uyum politikasındaki en büyük hatasının Alman politikasının Almanya'da yaşayan 3 milyon Türkün bağlarını yeteri kadar takdir etmemesi olarak gösteren Erdoğan, bu konuda somut adım olarak Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliği için çok daha fazlasını yapması gerektiğini, çünkü bu şekilde Türklerin uyumunun daha fazla ilerletebileceğini belirtti.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz Türkler Almanya'ya çok olumlu yaklaşımlar içinde olduğumuz için özellikle bu konuda yarı yolda bırakılmış hissediyoruz. 700 bini Alman vatandaşı olan yaklaşık 3 milyon Türk ve Türk kökenli yaşıyor. Tabii ki 3 milyonun da çifte vatandaş olmasını tercih ederim. Fransa gibi bir AB ülkesi bunu başarabiliyorsa Almanya neden yapmasın?"

Türk kökenli göçmenlerin de zaman zaman hatalar yapabildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye olarak Alman hükümeti ile birlikte hangi faktörlerin uyumu engellediğini, eğitimin nasıl desteklenebileceğini araştırmaları gerektiğini kaydetti.

Alman siyasetinin bu ülkeye göç eden Türkleri bir tehlike olarak değil, zenginlik olarak görmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Almanya bu mentaliteye göre davranması lazım. Örnek olarak, Bir Türk genci Türkiye'den bir kızı severse ve onunla evlenmek isterse, bu bir hata olarak görülüyor. Çünkü Alman hükümeti bu kadınların önceden Almanca öğrenmesini istiyor. Söyleyin bana sevgi hangi dili konuşur? Genç insanların sevgisi bir düzenleme ile sadece Almanca ile uygulanması olamaz. Hayır, kim Almanca bilmeyi en önemli ön şart olarak belirlerse insan haklarını ihlal eder. AB yönetmenliklerinde böyle şartlar yok. Böyle şeyler bizi üzer" ifadelerini kullandı.

"Almanya son ziyaretinizde Türklerin çocuklarına ilk önce Türkçe daha sonra Almanca'yı öğretmelerini istemeniz nedeniyle çok eleştirdiniz. Buna şimdi nasıl bakıyorsunuz?" şeklindeki bir soruya da Erdoğan, bilimsel olarak dilbilimcilerin ifade ettiği bir bilgiyi kendisinin belirttiğini, bir çocuğun yeni bir dili öğrenmesi için önce kendi ana dilini iyi bilmesi gerektiğini, aksi takdirde başka bir dilin öğrenilemeyeceğini kaydetti.

Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un geçen yıl söylediği "İslam Almanya'ya aittir" ifadesi ile bir tartışma yarattığı yönündeki soruyu da, "Cumhurbaşkanını bu cümle nedeniyle o dönemde tebrik ettim. O gerçekleri ifade etti. Almanya'da 5-6 milyon Müslüman yaşıyor. Onlar ülkenin realitesine aitler. Aynı şekilde Türkiye'de yaşayan Hristiyanlar ve Museviler Türkiye'ye aitler. Bu cümleyi medeniyetler ittifakı oluşturmaya çalıştığımız dünyada önemli buluyorum" diye cevapladı.

Başbakan Erdoğan, Alman eski Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi Thilo Sarrazin'in yazdığı "Almanya kendini yok ediyor" adlı kitap ile ilgili bir soru üzerine de, uyumun bir zenginlik olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de farklılıkları toplumun ve onun geleceği için zenginlik olarak görüyoruz. Biz hepimiz dinler ve milletler arasında savaşları yapıldığı bir çağdan geliyoruz. Almanya ile Fransa kaç kez karşı karşıya savaş yaptı. Bunu tüm zamanlar için aşmamız lazım. Bunun için de farklılıkları kabul etmemiz ve onlarla yaşamayı öğrenmeliyiz" ifadelerini kaydetti.

AA



Bu haber 588 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,699 µs