En Sıcak Konular

Yeni senaryoda Türkiye'nin yeri

2 Kasım 2011 09:38 tsi
Yeni senaryoda Türkiye'nin yeri Suudi Arabistan yerine Türkiye..?

Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri’nin düzenlediği “Bölgedeki Fırsatlar ve Tehditler” konulu seminerin son derece uzman ve tanınmış konuşmacıları vardı. Yabancı konukların hemen hepsi, ABD’nin küresel siyaseti ve ekonomi politikalarını son derece yakından izleyen, hatta yönlendiren kişilerdi. Dolayısıyla, hem ne söyledikleri hem de nasıl söyledikleri önemliydi, dolayısıyla öğrenme noktası da buradan geçiyordu.

Seminerin bütününde, yabancı konuşmacıların genel yaklaşımlarının Türkiye’yi “önemseme” üzerine kurdukları gözleniyordu. Bu önemseme halinin zaman zaman inandırıcılık dışına çıkmış olması dinleyicilerde şüphe yaratmış olsa da, en azından herkes dünya gerçeklerini fazlasıyla farkında olduğundan çok karşılık bulmadı. Kantarın topuzunun kaçtığı noktayı da belirtelim. Konuşmacıların Türkiye’nin bölgesel güç değil küresel güç olduğunu iddia ederken Çin ve Rusya ile yaptıkları karşılaştırmalar vardı ve neredeyse eşdeğer bir “güç”ten söz ediliyordu. Ama ekonomik karşılaştırmalar yapıldığında Türkiye’nin Almanya’nın neresine düştüğü görülebiliyordu.

***

Türkiye ile ilgili kulağa hoş gelebilecek tanımlamaların gerçekliklerle bağından çok, bunların neden dile getirildiği önemli. Siyasi konuların ele alındığı oturumda, yabancı konukların “Arap Baharı”na fazla değinmedikleri, ancak defalarca koltuğu bırakmayan liderlerin artık siyaseti belirleyemeyeceğinden bahsetmeleri ve sonunda sözü Suriye’ye değil de Suudi Arabistan’a getirmeleriydi.

Suudi Arabistan’ın yeni kralının ABD’yi rahatsız ettiğini anlamanın ötesinde bir durum daha olduğu söylenmeli. Suudi Arabistan, kapalı ve şeffaf olmayan yönetimi sürdüremeyecek gibi ifade edildi, ancak bu durum İran ile olan rekabet nedeniyle bir endişe konusu olarak dile getirildi. İran-Suudi Arabistan rekabetinin Ortadoğu’da çok güçlü olduğu, Bunun Irak-İran savaşında nasıl bir patlamaya yol açtığı dile getirilirken Suriye’nin ve Irak’ın akıbeti de bu rekabete bağlandı. Dolayısıyla küresel güç gibi tarif edilen Türkiye’ye de ne yapması gerektiği konusunda kibar bir yol haritası önerildi. Bu, İran’ı bugüne kadar durduran Suudi Arabistan’ın yerini Türkiye’nin almasıydı. Söz konusu ima, geleneksel Suudi Arabistan-İsrail ittifakının da bozulduğunu ortaya koyuyordu, ancak İran’ı çevrelemesi beklenen Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin nasıl şekilleneceğine dair bir öneri sunmuyordu. Bu tartışmalardan anlaşılan, ABD’nin Irak’tan çıkıp-çıkmama konusunda çok sıkıntıda olduğuydu.

***

Bu yaklaşıma en muhteşem yanıtı, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Sayın Murat Özçelik verdi. Konuşmasında, Türkiye’nin kendi güç ve kapasitesinin farkında olduğunu ve özellikle Irak’ta aslında istikrara daha fazla katkı sağlayabilecekken bunun bizzat ABD politikaları nedeniyle olmadığını dile getirdi. Türkiye’nin Irak siyasetinin tüm mezhep ve etniklere eşit yakınlıkta durmak olduğunu, ancak ABD’nin bazılarına ağırlık vererek tam da İran etkisi olarak tanımlanan sorunlara kaynaklık yaptığını belirtti. Kibar üslubu, ülkeler arası ilişkilere hala çevreleme, sıkıştırma bağlamında stratejik değerlerle bakılmasının anlamsızlığını ortaya koyuyordu; zira insanlar arası ilişkilerin bu kalıplara uymadığını ifade etti.

Öte yandan Sayın Özçelik, Türkiye’nin Suudi Arabistan İran rekabetinde Türkiye’nin Suudilerin rolünü devralma imasına, gayet açık olarak, Türkiye’nin İran ile ilişkilerini bozmaya niyeti olmadığını belirterek yanıt verdi. Bu, aynı zamanda Suriye konusunda Türkiye’yi alana sürmek isteyenlere de bir yanıt niteliğindeydi. Konuşmasında açıkça dile getirmese de, neden Ortadoğu sorunsalı tartışılırken hiç İsrail’den söz edilmediğini düşünmemize hizmet eden bir dil kullandı, “batılı” güçlerin çifte standardına gönderme yaptı ve kısaca Türkiye’nin her şeyi farkında olduğunu söyledi. Bunları duymak çok iyi geldi.

Beril Dedeoğlu / Star



Bu haber 2,006 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,664 µs