En Sıcak Konular

Gülen baskı altında

0 0 0000 00:00 tsi
Gülen baskı altında Özellikle ulusalcı yayın organlarının hedefi haline gelen Fethullah Gülen, bu kez, bir zamanlar kendisine çok yakın duran Nurettin Veren’in ilginç iddiaları ile karşı karşıya kaldı. iyibilgi yorum

Danıştay Gülen'in başını ağrıtacak!

Danıştay’a yapılan saldırı ve çete operasyonlarının ardından, Fethullah Gülen cemaati mercek altında. Özellikle cemaate yakın olduğu iddia edilen basın kuruluşlarının yaptığı ‘istihbari’ haberler, cemaati ve Fethullah Gülen’i tekrar tartışma konusu yaptı. Özellikle ulusalcı çevreler Gülen ile ilgili ilginç iddialar ortaya atıyor.

Bu kez bir eski yakını

Fethullah Gülen’e çok yakın isimlerden biri olan Nurettin Veren’in cemaat ile ilgili yaptığı açıklamalar uzun süredir yapılan tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Veren, Zaman gazetesinin genel yayın müdürlüğü görevinde bulunmuş ve Asya Finans’ın kuruluşuna öncü olmuştu. 1998 yılından itibaren Fethullah Gülen ile fikir ayrılığına düştüğünü belirten Veren, Gülen hakkında ciddi eleştirilerde bulundu. Bugün geldiği konum itibariyle “Müslümanlara ve insanlığa” hizmet misyonundan tamamen uzaklaştığını söylediği Fethullah Gülen cemaatinin, ABD yanlısı politikaların bir aracı haline geldiğini iddia etti. Yaptığı açıklamalarla ilgili olarak kendisinin de suçlanabileceğini kabul eden Veren, 35 yılın ardından bir anlamda günah çıkarttı.

ABD bağlantısı?

Yaptığı açıklamalarda, cemaatin daha en başından tek tip insan yetiştirmeyi amaçladığını ve Fethullah Gülen’in istediği şekilde ‘bağımlı’ şakirtler yetiştirildiğini belirtti. Cemaat mensuplarının, liderleri Fethullah Gülen’e karşı çıkmak şöyle dursun verdiği emirleri sorgulamaya bile müsaade edilmediğini, bu yüzden de Fethullah Gülen Ütopyasının İmparatorluğa dönüştüğünü ifade etti. Bu İmparatorluğun ABD projesinin bir parçası haline geldiğini belirten Nurettin Veren, Orta Asya’daki cemaat okullarının ABD tarafından üs olarak kullanıldığını iddia etti. Fethullah Gülen okullarında ABD ve Avrupa’dan gelen birçok akademisyen ve eğitimcinin bulunduğu ve bunların çoğunluğunun bu okulları paravan olarak kullanan ajanlar olduğu belirtildi.

Dün akşam Kanaltürk kanalında ‘Yolsuzluk ve Yoksulluk’ isimli programa katılan Nurettin Veren, bütün bu iddiaları kanıtlayabileceğini ifade etti ve savcıları göreve çağırdı. Nuh Mete Yüksel’in ‘laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurma’ suçundan hazırladığı iddianameden yakın zamanda beraat eden Fethullah Gülen’in bu yeni iddialara nasıl cevap vereceği merak ediliyor.

'Gülen medyayı ele geçirdi'

Fakat Nurettin Veren’in iddiaları bunlarla da sınırlı değil. Veren’in iddialarına göre Gülen’in medyadaki etkinliği sanılanın çok üstünde. Veren’e göre Fethullah Gülen medyayı adım adım ele geçiriyor. Bütün kanallara ve gazetelere başvurmasına rağmen şimdiye kadar Aydınlık ve Ulusal Kanal’dan başka kimse kendisine kulak asmamış. Zaman ve Samanyolu’ndan sonra şimdi Tercüman, Sabah ve Star’da Fethullah Gülen’in hâkimiyeti altına girmiş. Samanyolu Televizyonu Ankara Temsilcisi Haluk Örgün’ün Star grubunun başına getirilmesi ve Zaman gazetesi Yayın Danışmanı Eyüp Can’ın Hürriyet grubuna girişi Nurettin Veren’in verdiği örneklerden bazıları. Sabah gazetesinin başında bulunan Turgay Ciner’e yönelik Fethullah Gülen tarafından şantaj yapıldığı iddialarını da gündeme getiren Veren elinde daha pek çok delil bulunduğunu ifade ediyor.

Zamanlama ilginç

Nurettin Veren’in iddiaları bu şekilde. İddiaların ne derece doğru olduğu bilinmez, ama bir zamanlar Veren’in cemaat içinde Fethullah Gülen’den sonra ikinci adam olduğu bir gerçek.

Fakat Veren’in çıkışı zamanlama açısından dikkatleri çekti. Yukarıda da bahsedildiği gibi, Veren cemaatle arasını 1998 yılında ayırıyor. Yani 28 şubat süreci sonrasının en şiddetli yaşandığı bir dönemde. Fethullah Gülen’in 1999 yılında ABD’ye gittiğini de unutmayalım. Yani Veren’in cemaatten ayrılışı, cemaatin üzerinde baskının kurulduğu zamana tekabül ediyor. Şimdi Veren’in tekrar ön plana çıkması ilginç. Tam Danıştay saldırısı olmuş ve bazı çeteler çökertilmişken, bu olaylarda Gülen cemaatine bağlı olduğu iddia edilen basın kuruluşlarından, genel kabulün aksine ‘istihbari’ bilgiler sızmışken, yani bazı ‘istenenler gerçekleştirilememişken’ Veren’in Gülen’i eleştirmek için seçtiği zaman dikkatleri çekiyor. Gülen’e yönelik eleştiriler sadece Veren’inkilerle sınırlı değil. Çete haberlerinden oldukça rahatsız olan özellikle ulusalcı basın kuruluşlarında Fethullah Gülen’in ciddi bir baskı altına alınmaya çalışıldığı bir gerçek. Gülen ile ilgili ulusalcı basın kuruluşlarında özellikle dile getirilen iddialar ise cemaatin ABD ile ilişkisi bağlamında. Bakalım karşı kıyıdan, yani Fethullah Gülen’den konuyla ilgili nasıl bir açıklama gelecek. Merakla bekliyoruz…

M. Sıddık Tüter, İstanbul/iyibilgi

Bu haber 437 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,268 µs