En Sıcak Konular

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a ağır eleştiri

1 Kasım 2011 16:30 tsi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'a ağır eleştiriler yönetlti. İşte o eleştiriler:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısındaki sözlerine, CHP grup toplantısında yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:

"Kutlamayı yasakladın koşa koşa düğüne gittin Olur mu arkadaşlar. Çocuklar ne yapacak cumhuriyeti yakalayacaklar. Neyi yasakladığınızın farkında mısınız? Biz bunu eleştiriyoruz. Yasakladılar sonra koşa koşa düğünlere gittiler. Cumhuriyeti yasakladın koşa koşa düğüne gittin. Adama sormazlar mı. Bu iki yüzlülük nedir. Yasakladıysan evinde otur. Vatandaşa gelince yasak ama sen koşa koşa düğüne gidiyorsun. Diyor ki “Biz bunu Genelkurmay başkanı ile beraber aldık”. Genelkurmay senin onay makamın mı? Neden Genelkurmay Başkanı’nın arkasına saklanıyorsun.

Bütün yasaklara rağmen cumhuriyet kutlandı. Sonuçta tasada ve kıvançta beraber olan güzel bir ülkeyi yaşatmaya çalışıyoruz. Şehitlerimiz için nasıl üzülüyorsak terör nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımıza da öyle üzülüyoruz. Canlı bombanı üzerine atlayan Hatice Belgin’in acısını yüreğimizde yaşamayacak mıyız? Terörün ne zaman kimin canını alacağını kimse bilmiyor.

"MECLİS’E GELSEYDİN ÖNERİLERİMİZİ GÖRÜRDÜN"

Mecliste terör görüşmesi istedik. Başbakan katılmadı. Şimdi buradan soruyorum bu sorunu görüşelim diye daveti yapan sensin. Çözümler konuşulsun diyen de sensin sonra parlamentodan kaçan da sensin. Parlamentoya hesap vermekten kaçan bir Başbakan olabilir mi. Söze gelince “bunların çözüm önerisi yok” diyor. Gelseydin Meclis’e görürdün önerilerimizi. Ülkeyi sıfır terörle devralacaksın on yı9lda kan gölüne çevireceksin. Seçimler zamanında özel temsilcini gönderip saygılarını sunacaksın ardından da genel görülmeye katılmayıp milletin önüne çıkıp “terör biz çözeceğiz” diyeceksin. Terör bu hükümet çözemez. Çünkü iradesi, gücü, yolu ve yöntemi yok. Parlamentodan kaçan bir iktidar tüm şehitlerin sorumlusudur. Kimse başka bir yerde sorumlu aramasın.

Peki AKP’nin çözümü be. Hepsini alt alta sıraladım:

1 ABD anlık istihbarat verecek

2 Barzani bölgesini PKK’ya kapatacak

3 Medya susacak

Sorumluluğu hep başka yerlerde arayıp kendi hep üstte kalan bir siyasi anlayış. 24 şehidin olduğu gün yaptığı ilk i,ş muhalefeti suçlamak oldu. Böyle bir anlayıştaki iktidar bu sorunu çözebilir mi. Bu iktidar değil 10 yıl 50 yıl da kalsa bu sorunu çözemez. AKP’ye bir çağrım var. hadi sen bizim önerlerimizi dinlemiyorsun kendi çözüm önerilerini getir de destek verelim.

VAN DEPREMİ

Hadi diyelim terörün dış kaynakları var depreme ne demeli. Tüm bilim adamları Türkiye’nin bir deprem kuşağında olduğunu söylüyor. Depremden hemen sonra Van’a gittik. Siyasi malzeme yapmadık bu konuyu. Sadece hükümetin bu sorunları aşması için çağrıda bulunduk. Yaralar sıcaktı. Deprem kolay atlatılacak bir olay değil.

“HANGİSİ DOĞRU SÖYLÜYOR”

Böyle bir olayda politika yapmanın doğru olmadığını hepimiz biliyorduk. Ama biz daha oradayken 24 ekim tarihinde, hükümetin bakanı Beşir Atalay “Ulaşılmadık bir yer kalmadı. Tüm sorunları çözdük. Hiç eksiğimiz kalmadı” diye bir açıklama yapıyor. İki gün sonra Başbakan konuşuyor, “İlk 24 saatte eksiklikler oldu” diye bir açıklama yapıyor. Hangisi doğruyu söylüyor. Aynı hükümet. Biri başbakan bir bakan. Kazara CHP’den iki ayrı ses çıksa AKP medyası başlık üzerine başlık atmıştı.

“BİNA RUHSATINI LONDRA BELEDİYE BAŞKANI MI VERDİ”

Başbakan bu binaların ruhsatını kim bilir hangi belediyeler verdi diyor. Ben cevap vereyim Londra belediye başkanı verdi bu binaların ruhsatını. Sen nasıl bilmezsin senin belediye başkanların verdi bu ruhsatları. Herkes müteahhitlere saldırıyor. Peki kim izin verdi bu binalara. Televizyonlarda “devlet organize olamadı” diyorlar. “Hükümet organize olamadı” diyemiyorlar. Biliyorlar ki derlerse ertesi gün başbakan çağıracaklar onları.

O belediye başkanı kim. Şimdi milletvekili. Hangi partiden… Buradan soruyorum, savcının Erciş’le ilgili daha önce talebi üzerine sen soruşturma izni verdin mi, vermedin mi? O belediye başkanı şimdi senin koltuğunun altında milletvekilliği yapıyor. CHP’li belediye olsaydı sadece Başbakan değil bütün AKP’liler koro halinde söyleneceklerdi.

DEPREM VERGİLERİ

Deprem vergileri vardı biliyorsunuz. Vatandaş da haklı olarak soruyor “deprem vergileri ne oldu” diye. TRT’de bu konuyu dile getiren bilim insanına yaptıkları ilk iş sesini kısmak. Maliye Bakanı “deprem vergilerini toplayıp yol yaptık diyor. Bu bakanın bütçenin ne olduğundan haberi yok. Bütçelerde birlik ilkesi vardır. Bundan haberi yok ama maliye bakanı. İthal maliye bakanı olduğu için, ama İngiltere’de de var. ama haberi yok. Deprem vergilerinin nereye harcandığı her vatandaşın sorması gereken bir sorudur. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir. Amma alırsınız, altını yıkasınız suyla vergi veririsiniz. Eğer vergilerinizi hesabı verilmiyorsa o hükümet hortumcu hükümettir.

İÇİŞLERİ BAKANI DEPREM İÇİN ESPRİ YAPIYOR!

Bir de İçişleri Bakanı var Allah akıl fikir verin. İnsanlar acı içinde o da espri yapıyor, “Burası saray gibi” diye. Takdirini bu millete bırakıyorum.

DENİZ FENERİ DAVASI VE YARGI

Deniz Feneri davasında tutuklu kimse kalmadı. Savcının gerekçesi dellillerin tamamen toplanmış olması. Bu karar siyasidir. Ergenekon davasında büyük dramlar yaşanıyor. TRT 3 Meclis TV7yi artık yayınlamıyor. Ergenekon duruşmasını yayınlasa da herkes kimin doğruyu söylediğini görebilse. Bir kadın gazeteci cezaevine atılıyor. Suçunu ve örgütle bağlantısını bilmiyor. Ona soru sorulmuyor. 1 sene cezaevinde kalıyor. İlk defa hakim karşısına çıktığında örgütle ne gibi bir bağlantısı olduğunun açıklanmısını istiyor. Lütfen bir iki soru soruyorlar. Onlar da gazetecilik faaliyetleriyle ilgili. Bir yıl daha cezaevinde kalıyor. Bu sırada kanser oluyor. Tedavisi iyi bir biçimde yapılamıyor. Sonunda yaşamını kaybediyor. O kadın gazeteci Suzan Zengin" diye konuştu.

Ajanslar

Bu haber 653 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,266 µs