Yeni bir enerji faciası mı?

8 Haziran 2007 16:28 tsi
Küresel güçler petrolün yerine yeni enerji kaynaklarına yöneliyor. Zira petrol için savaş çıkarmak onlara pahalıya patlıyor. Gözlerine kestirdikleri yeni enerji kaynağı ise etanol! Finans sihirbazı olarak kabul edilen Amerikalı yatırımcı George Soros "İt

Petrol kaynaklarının azalması ile yeni enerji kaynağı alternatifleri içinde en öne çıkanı etanol! George Bush, Latin Amerika'da "etanol" gezileri yaparken,  Brezilya’da şekerkamışından etanol üretilmesi için 900 milyon dolar yatıran Soros, "İtiraf ediyorum etanole yatırım yapan bir spekülatörüm" diyor. Peki etanol nedir? Petrol gibi enerji kaynaklarından daha mı çevreci. Yoksa daha büyük bir felaket mi?

Etanol nedir?

Etanol, etil alkol ya da bitkisel alkol olarak da biliniyor. Renksiz ve yanıcı bir kimyasal bileşik olan etanol küresel dünyanın yeni enerji kaynaklarından.
Etanole fermente edilmek üzere kullanılan glikoz, selulozdan da elde edilebilir. Yakın zaman kadar, selulozu hidrolize edebilen selulaz enzimlerinin maliyeti oldukça yüksek idi. Kanadalı bir şirket Iogen, 2004 yılında seluloz bazlı ilk etanol tesisini hayata geçirdi. Selulozik etanolün ticarileşebilmesine katkıda bulunmak üzere milyonlarca dolar yatırım yapan Amerika Birleşik Devletleri (özellikle Enerji Departmanı'na bağlı, Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuarı) ve Kanada hükümetleri öncelikli müşterileri oldular. Böyle bir teknolojinin gerçekleştirilebilmesi, mısır koçanı, saman ve tahta talaşı gibi seluloz içeren pek çok zirai yan ürünün yenilenebilir enerji kaynağına dönüşmesine olanak sağlayacaktı. Etanol, otomobiller ve diğer motorlu araçlarda, tek başına bir yakıt olarak kullanılmakta. Etanol, hava kirliliğini azaltmak ya da petrol ürünlerinin tüketimini azaltmak amacıyla, benzinle değişik oranlarda karıştırılarak kullanılıyor.

Bitkilerden elde edilen etanol (biyo-etanol), yaygın olarak şeker kamışı ve mısırdan elde ediliyor. Şeker kamışından etanol üretmek, mısıra göre daha verimli olduğu söyleniyor.  Şeker pancarı, gine mısırı, dallı darı, arpa, kenevir, Hibiscus cannabinus, (tatlı) patates, manyok, ayçiçeği, meyveler, melas, kesik süt, mısır koçanı, hububat, buğday, tahta, kağıt, saman, pamuk ve diğer biyokütleler ile çeşitli selüloz atıkları gibi pek çok farklı besin kaynağı da etanol üretmek için kullanılıyor.

Etanol pazarı

* Brezilya şekerkamışından, ABD mısırdan, Avrupa kanoladan, Güney Asya palmiye yağından etanol üretiyor.

* Etanolü mısırdan elde eden ABD, yüzde 37 ile dünyanın bir numaralı etanol üreticisi. ABD'nin şu andaki mısır ve soya üretiminin tamamı etanol ve biodizel üretimine tahsis edilse bile bu ülkenin benzin ihtiyacının ancak yüzde 12'si, dizel ihtiyacının ise yüzde 6'sı karşılanabiliyor. ABD'nin bu nedenle güney ülkelerine taşması kaçınılmaz. Nitekim, Bush'un son Latin Amerika çıkartmalarının özünde (Brezilya ile yapılan etanol anlaşmasında apaçık ortaya çıktığı üzere) ekonomik geleceğini garantileyecek yeni ilişkiler kurmak yatıyor.

* Brezilya ise yüzde 35 ile dünyanın iki numaralı üretici ve bir numaralı ihracatçısı. Biyoyakıtı şeker kamışından elde eden Brezilya’nın yönteminin daha verimli ve daha çevreci olduğu iddia ediliyor. Ayrıca Brezilya, biyoyakıta en iyi motor uydurmuş ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Çünkü araçların yüzde 80’inin motoru sadece etanol ya da benzin-etanol karışımıyla çalışacak şekilde üretilmiş durumda. Bu yıl şeker kamışından 20 milyar litre etanol üretmesi beklenen Brezilya’nın kendi pazarı doymuş durumda.

* Arjantin hükümeti yakıt tüketiminin yüzde beşini biyoenerjiden sağlama kararı alarak ABD’nin etanol kervanına katıldı.

Etanol petrolü aratacak mı?

Gıdalar enerji üretimine harcanıyor, yiyecek ve yem fiyatları artıyor!

* Artan etanol tüketiminin sonucu olarak, şeker kamışı ve mısır gibi besin kaynaklarına olan  aynı zamanda geniş ve verimli ekilebilir alanlar ile suya olan talebi de artırıyor. Çiftçilerin biyoyakıta uygun tarım ürünlerine yönelmesi dünya gıda dengesini tehlikeye atıyor hayvan yemi, dolayısıyla gıda fiyatları yükseliyor. Tahılların etanol üretimi için kullanılması politikası, Amerika kıtasındaki yoksul kesimleri etkilemeye başladı. Meksikalıların temel gıda maddesi mısırın fiyatı iki kat arttı. ABD'nin etanol planı Meksika'da gıda fiyatlarının artmasına neden olarak ülkenin yoksullarına zarar vermeye başladı. Meksika'nın en yoksul insanları için temel besin maddesi olan mısırdan yapılan Meksika pidelerinin fiyatı geçen yıla oranla iki katına çıktı. Uzmanlar bunun nedeninin çiftçilerin ürünlerini gıda yerine enerji üretimine sevk etmeye başlamaları olarak gösteriyor. Purdue Üniversitesi'nde tarım ekonomisi profesörü Wally Tyner "Mısırı kullanan her şey gittikçe daha pahalıya mal olacak ve bu fiyat artışları tüketicileri doğrudan etkileyecek" diyor. Mısırdan etanol üretimi fikri özellikle kümes hayvanları ve büyükbaşların yem fiyatlarında çoktan hissedilmeye başlandı. Etanol üretimi yapılan ülkelerde kümes hayvanlarını beslemek neredeyse yüzde 15 daha fazlaya mal oluyor.

Ormanların varlığı tehlikede!

* Bir diğer eleştiri konusu ise Brezilya’da şeker kamışı üretimi için dünyanın akciğeri sayılan Amazon ormanlarının tahrip edilme olasılığı. Uzmanlar, ormanların yok olmasının küresel ısınmayı azaltmak için atılan adımların başarısızlığa uğramasına yol açacağı uyarısı yapıyor. Bu tür endişeler Küba Devlet Başkanı Fidel Castro ve Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez gibi liderler tarafından da dile getiriliyor.
Hollanda, Güney Asya'dan palmiye yağı ithal ederek biyoyakıt üretmeye kalkınca, Malezya ve Endonezya'daki yağmur ormanlarının hunharca katledilmişti. Çevre örgütleri "biyoyakıt çılgınlığı"nın yeşil alanları tarıma açarak ormanların yok edilmesine ve bölgenin çölleşmesine yol açacağını dile getiriyor. Çevreciler biyoyakıtların zengini daha zengin yapacağı ve yoksullara sadece daha fazla açlık ve sefalet getireceği ifade ediyor.

Küresel ısınma tüccarları, etanolcü çıktı!

* Küresel şirketlerin de bu noktada "Küresel ısınmayı" aniden bu denli sahiplenmesi ve benimsemesi anlamlı görünüyor. Etanol üretimi de küresel güçlerce "küresel ısınmaya karşı" mücadele olarak gösteriliyor. British Petroleum (BP), Berkeley'nin yanı sıra içinde Illinois Üniversitesi ve Lawrence Livermore Laboratuvarı'nın da olduğu bir gruba araştırma için 500 milyon dolarlık bir bağışta bulunacağını açıkladı. Araştırılacak alan, tahmin edilebileceği gibi hayli özgül ve net bir biçimde tanımlanmış: Tahıllardan yakıt elde edilmesine dönük bio-teknolojinin geliştirilmesi, daha doğrusu mükemmelleştirilmesi. Bilindiği gibi teknoloji mevcut. Mısırdan elde edilen etanol benzin yerine, soyadan elde edilen biodizel de bildiğimiz dizel yerine zaten uzunca bir süredir üretiliyor. Bio-teknolojinin "mükemmelleştirilme"sinden kasıt, mısır, soya ve benzeri tahılları daha çok etanol ve biodizel elde edilebilir hale getirmek. Ve bu hedefe uygun genetik müdahaleler geliştirmek. Moda terminolojiyle söyleyecek olursak, 'verimliliği artırmak'. BP'nin bağış haberinin süslenip, püslenip kamuya duyurulması sırasında, "temiz enerji", ne anlama geldiği meçhul "daha iyi tahıl" gibi kaypak ifadelerin titizlikle seçilerek olası tepkileri hafifletmeye özen gösterildiği dikkat çekiyor.
 

Fazla üretim için genetiği değiştirilmiş organizmalar üretiliyor...

* Küresel ısınma bahanesiyle petrole karşı etanolü destekleyenler, bitkisel ürünlerin genetiğini değiştiriyor daha fazla üretmek için. Bilindiği gibi genetiği değiştirilmiş organizmalar, çevrenin ve canlıların dengesini geri dönülemez ölçüde bozma tehlikesi taşıyor! Bilindiği gibi genetiği değiştirilmiş mısır üretimi çok büyük bir artış gösterdi. Hatta bu GDO'lu mısırlar Türkiye'ye de büyük ölçüde pazarlanıyor...

İşte bu araştırmalardan biri:

ABD’nin prestijli araştırma kurumu Massachusetts Institude of Technology kimya mühendisliği profesörlerinden Greg Stephanopoulos ve Whitehead Biyomedikal Araştırmalar Enstitüsü, alkol direncinin artırılmasında diğer genleri kontrol edebildiği anlaşılan SPT15 adlı bir gen olduğunu keşfetti. Bu gende yapılan oynama ile mayanın alkole direnci artırıldı. Bu sayede, mısır ve bitkisel atıklardan etanol üretimi daha verimli hale gelecek. Stephanopoulos araştırmayı şöyle özetliyor: “Mayanın genetik dönüştürülmesinde genleri teker teker ayrı seferlerde değiştirebiliyoruz. Ancak alkole direncin artırılması birçok geni bir arada dönüştürmeyi gerektiriyor, bu durumda klasik metodlar işlemiyor.” Araştırmacılar, SPT15’in mutasyonunu yapmak için mayanın önceden bilinen bir genom dizisini temel aldı. Bu genin genom dizisi içindeyken ürettiği bir protein, metabolizmadaki diğer genleri kontrol etmesini sağlıyor. Bu sayede etanol dönüşümünde 21 saatlik bir sürede yüzde 50 daha fazla etanol üretildiği ortaya çıktı. MIT uzmanları bu dönüşümün nedenini henüz bilimsel olarak tanımlayamadıklarını belirtiyor.

Doğal şekere de veda

* Etanol üretimi Cargill gibi şeker kamışından doğal şeker üretimini azaltıp, genetiği değiştirilmiş genetiği değiştirilmiş gıda kaynaklarından yapay şeker üretmek isteyen şirketlerin işini kolaylaştıracak gibi görünüyor. En kaliteli etanol şeker kamışından elde ediliyor. Bilindiği gibi bu şirketler dünyadaki şeker kamışından şeker üretimine kota koyduruyor. Türkiye şeker kamışı üretiminde dünyanın üst sıralarında yer alan bir ülke olarak bu engellemeden büyük ölçüde zarar görüyor. Ayrıca GDO'lu uyduruk şekerin ise günümüzdeki kanser artışının en önemli nedenlerinden biri olduğu biliniyor.

Etanol çevreyi daha fazla kirletiyor

* Küresel ısınmayı kullanan etanol spekülatörlerinin iddialarının aksine etanol benzinden daha çok çevreyi kirlettiği açıklandı. Tarım ürünlerinden elde edilen bioyakıt etanolle çalışan taşıtların havayı,sadece benzinle çalışan araçlara göre daha fazla kirlettiği bildirildi. Amerikan Stanford Üniversitesi’nden uzmanların bilgisayar ortamında yürüttüğü çalışma, yüksek oranda etanol karıştırılan benzinin, halk sağlığı açısından benzinden daha tehlikeli olduğunu gösterdi. Buna göre otomobillerin hepsinde etanol kullanıldığı takdirde, ülkede hava kirliliğine bağlı ölümler yüzde 4 artacak.  Buna rağmen BM Enerji Konsorsiyumu geçen hafta içerisinde yayınladığı bir raporda biyoenerjinin sera etkisini azaltmak, küresel ısınmayı durdurmak, enerji güvenliğini sağlamak ve kırsal kalkınmayı hızlandırmak için "olağanüstü bir fırsat" olduğunu dile getiriyor. Uygunsuz Gerçek filmi ile küresel ısınma karşıtı rolünün oynayan "yalancı çevreci" Al Gore'un da konuşmasında biyoyakıt projesini meşrulaştırmak için küresel ısınmaya engel olacağı iddiasını öne sürmesi dikkat çekiyor.

iyibilgi.com

Bu haber 2,982 defa okundu.