Yetkin'in "linç" korkusu!

8 Haziran 2007 15:45 tsi
Genelkurmay'ın ikinci gece yarısı bildirisinde öne çıkardığı "terörle kitlesel mücadele" çağrısı ne anlama geliyor? Murat Yetkin'e göre bu çağrının linç hareketi olarak algılanma riski büyük: Umarım öyle algılanmaz!

Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesinde yayınlanan gece yarısı bildirisindeki teröre karşı kitlesel tepki çağrısı ne anlama geliyor? Özel bir TV kanalına konuk olarak katılan uzmanlar bildiriyi bakın nasıl yorumladı:

"Siyasi irade harekata zorlanmak istendi"

Armağan Kuloğlu:

Terör etnik hesaba dayalı olmasına rağmen barış, demokrasi gibi kavramları paravan olarak kullanıyor. Bildirinin amacı halkın teröre karşı mücadeleyi desteklemesi ve bu mücadelenin siyasi kararın da belirgin olduğunu vurgulaması. Kuzey Irak harekatı için siyasi irade zorlanmak istenmiştir.

"Linç davranışı olarak yanısıyabilir"

Murat Yetkin:

Bildiride İspanya örneğinde görüldüğü gibi teröre karşı kitlesel hareket bekleniyor. Fakat bu açıklamadan sonra yapılacak gösteriler manipüle olacak mı? Bu açıklamaya gölge düşecek mi? Bu noktada düşünmek gerekiyor. Keşke bu hareketlenme şimdiye kadar olsaydı. Bu tepkiye sadece şehit cenazelerinde rastladık. Sakarya'da gençlerin Ahmet Kaya tişörtü  giyen insanları tartaklaması gibi görüntüler ortaya çıkacak mı? Açıklamaların izinden gidilen yön ne olacak? Hükümet asker arası bir güvensizlik olduğu bu bildiride açığa çıktı.

"Beklenen tepki teröre karşı bilinçli olmaktır"

Prof. Dr. Doğu Ergil:

Kitlesel tepki olumsuzlukları lanetlemek değil. Sokaklara çıkan bombacılar kendilerini bir kitlenin sorunlarını aktaran bir temsilci olarak gösterir. Onlara göre bu siyasi duruşun başka bir ifadesidir. Kitlesel tepki halkın bu yalana inanmamasıdır. Orayı burayı bombalatanların özgürlük hak ve demokrasi adına çalışmadıklarının bilincinde olmalarıdır. Bu insanları siyasi temsilci olarak görmemeleridir.  Bu örgütlerin teorisyenleri üniter yapı içinde demokratik birliktelik istediklerini iddia etseler de yaptıkları bunla hep çelişir.

Bu bildiride hükümetle asker arasında ayrılık izlenimine varmadım. Aynı zamanda Türk üniter devletin tartışmaya açılmasını da terörizm olark görmemek gerekiyor. 1930'daki üniter devlet ile bugünün dengeleri çok farklı. Baba devlet ona tabi millet ilişkisi bitti. Bugün ulusal savunma stratejilerimiz NATO'ya yani ulusüstü yapılara bağlı. Bunu tehdit olarak ileri sürmek, ihanet olarak algılamak çağı yakalamayı engeller.

Genel Kurmay'ın bildirisinde bir eksiklik vardı: Terörizm ve teröristle mücadele ayrımı yapılmamıştı. Teröristle mücadele hususu üzerinde durulmuştu. Terörizmle mücadele boyutuna odaklanılıp soruna kapsamlı yaklaşılsaydı daha sağlıklı olurdu.

iyibilgi.com

Bu haber 585 defa okundu.