Bağış: Rum kesimi Truva atı gibi

12 Ekim 2011 18:47 tsi
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, AB Komisyonu'nun ilerleme raporunda Türkiye ile ilgili övülecek konularda cimri, eleştirilecek konularda ise cömert davranıldığını söyledi. Rapordaki Kıbrıs konusuna da değinen Bağış, "Bugün Güney Kıbrıs Rum yönetimi

Açıklanan AB ilerleme raporunu Ortaköy ofisinde değerlendiren Egemen Bağış, yeni ve sivil bir anayasa vurgusu yapıldığını belirtti. Hükümetin sivil bir anayasa için attığı adımların olumlu karşılandığını kaydeden Bağış, "Mümkün olan en geniş katılımcı ve demokratik bir anayasa yapma arzumuz teyit edilmiştir. AB'nin bizden önümüzdeki dönemde en büyük beklentisi yeni sivil bir anayasa odduğu acıkca görülmektedir. AB üyelik süreci olsa da olmasa da hükümetimizin önümüzdeki dönemde en öncelikli konusu budur." diye konuştu. 2011 ilerleme raporunda bu yıl çekilen Türkiye fotoğrafında fulu kalan bir çok nokta olduğunu aktaran Bağış, fotoğrafın yanlış noktalar zumlandığı yerlerin de bulunduğunu söyledi. "2011 yılı ilerleme raporu gerek siyasi kriterler gerekse ekonomik kriterler gerekse 33 faslın sadece biri dışında Türkiye'nin ilerleme kaydettiği teslim etmektedir." diyen Bağış, "Ancak bu ilerlemelerden bahsederken gerçekleştirilen reformların uygulanması konusunda ciddi şüpheler oluşturabilecek ve yanlış bilgilere ve münferit olaylara dayalı ifadelerin kullanıldığı görülmektedir. Yani Türkiye ile ilgili övülecek konularda biraz cimri, Türkiye'deki bazı eleştirilebilecek konularda aşırı cömert davranıldığı bir rapor ile karşı karşıyayız. Bu vesile ile 2011 ilerleme raporunun AB'nin fotoğraf makinesinin daha güncel, daha teknolojik daha profesyonel bir makine ile değiştirilmesi için fırsat olarak görüyoruz." ifadesini kullandı. 'MESLEĞİNDEN DOLAYI TUTULU BULUNAN TEK GAZETECİ YOK' Bağış, raporda bahsi gecen gözaltına alınan, tutuklu olan veya hapishanelerde mahkum konumunda bulunan gazetecilerin her birinin başka suçla yargılandığını söyledi. Kendi meslekleriyle ilgili olarak değil bazı illegal eylemler içerisine girdikleri iddiasıyla yargılandıklarını vurgulayan Bağış, Türkiye'de tarihin en özgür demokratik dönemi yaşandığını aktardı. Son 9 yılda basın özgürlüğü konusunda tarihte hiçbir hükümetin cesaret edemediği düzenlemelerin AK Parti hükümetinin hayata geçirdiğini kaydetti. Burada ayırt edilmesi gereken çok ciddi ve hassas bir durum olduğunu belirten Bağış, "Şu anda mesleğinden dolayı cezaevlerinde tutuklu bulunan ve hüküm giymiş tek bir gazeteci dahi yoktur. Mesleği ile ilgisi olmayan illegal faaliyetlerde bulunmuş bazı gazetecilerin yargılanması ve bu kapsamda tutuklanması ya da hüküm giymesi tamamen yargının tasarrufunda bir husustur. Bu çerçevedeki tartışmalarda kasıtlı ve art niyetli olarak sanki basın mensuplarının suç işleme özgürlüğü varmış gibi izlenim oluşturulmaya çalışıldığını görüyor ve bunu son derece tehlikeli buluyoruz." şeklinde konuştu. 'AB İLERLEME RAPORU YAYINLANSA TÜRKİYE BİR ÇOK AB ÜYESİ ÜLKEDEN İLERİ OLDUĞU ANLAŞILIR' Raporda Türkiye AB ilişkilerinde AB'nin statükocu bir tablo çizdiğini savunan Bağış, "AB ilerleme raporu yayınlansa emin olun Türkiye'nin bir çok AB üyesi ülkenin ilerisinde olduğu anlaşılacaktır. AB'nin de ilerlemesi için kendi raporunu hazırlaması yada aday ülkelerden AB ile ilgili rapor hazırlamasını istemesi de faydalı olabilecektir." yorumunu yaptı. 'KIBRIS RUM KESİMİ TRUVA ATI GİBİ HAREKET EDİYOR' Kıbrıs konusuna da değinen Bağış, sözlerini şöyle tamamadı: "Çözümü istemeyenlerin, sindiremeyenlerin yaşadığı 'gaz sancıları' AB tarafından sahiplenilmesi bizi gerçekten düşündürmektedir. Kıbrıs'ta gerçekler adanın arkasına saklanılmayacak kadar acıktır. Türkiye ve Türk tarafı olarak biz her zaman çözümden yana olduk. 'Çözümsüzlük çözümdür' anlayışını terk ederek Kıbrıs konusunda bütün parametrelerin değişmesini, ezberlerin bozulmasını sağladık. Türkiye'nin AB üyeliğiyle Kıbrıs meselesinin çözümünü ilişkilendiren bir tavrı asla kabul etmedik. Güney Kıbrıs'ın şımartılmasını ve bu suretle müzakere sürecimizin engellenmesini AB için tarihi bir hata olarak görüyoruz. Bu gün karşı karşıya bulunduğumuz sorunun temelinde Güney kıbrıs Rum Yönetimi'nin uluslararası ve AB hukukuna aykırı olarak üyeliğe kabul edilmiş olması yatmaktadır. Bugün Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir tarafta İsrail, diğer tarafta AB'deki malum çevrelerin Truva atı olarak hareket etmektedir. Güney Kıbrıs'ın arkasına saklanarak Türkiye'ye atılmak istenen taşlar esasen AB'nin küresel bir güç olma vizyonunu hedef almaktadır." (CİHAN

Bu haber 838 defa okundu.