En Sıcak Konular

'Artık dünyada belirleyici olacağız'

5 Ekim 2011 14:04 tsi
'Artık dünyada belirleyici olacağız' "Bugün burada yeni jeopolitik fırsatlar ortaya çıkmıştır. Bölge ilk kez kendi bağımsız jeopolitik alanını oluşturmuştur"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk Cumhuriyetlerinin dünyada artık etken ve belirleyici olacaklarını belirterek, böylesi bir arka plana sahip devletler topluluğunun bir araya geldiği takdirde dünyada etkin olmamasının mümkün olmadığını söyledi.

Bakan Davutoğlu, "Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri Uluslararası Toplantısının" Rixos Otel'deki açılışında yaptığı konuşmada, geçen 20 yılın nice asırlara ulaşmasını temenni etti.

Yıl dönümlerinin bir muhasebe imkanı olduğunu belirten Davutoğlu, toplantıyı Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlık coşkularını paylaşmak, bu coşkuları gelecek nesillere aktarmak ve gelecek yılların planlamasını yapmak üzere düzenlediklerini dile getirdi.

Bu coğrafyada 20 yılda jeopolitik, jeokültürel ve jeoekonomik olmak üzere 3 büyük dönüşümün gerçekleştiğine işaret eden Davutoğlu, bu dönüşümlerin 1989'da çift kutuplu yapının dağılmasının ardından Balkanlar, Kafkaslar, Doğu Avrupa ve Orta Asya'da kendisini gösterdiğini kaydetti.

Davutoğlu "Bütün bu coğrafyalardaki bütün halklar dost ve kardeş halklardır, onların başarıları bizim başarımız, onların serüvenleri bizim serüvenimiz, onların acıları bizim açılarımızdır. Onlara bigane kalamayız" diye konuştu.

Orta Asya ve Kafkaslar coğrafyasının, İngiltere Rusya arasındaki büyük oyundan ve soğuk savaş dönemi kutuplaşmadan en çok etkilenen bölge olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bugün burada yeni jeopolitik fırsatlar ortaya çıkmıştır. Bölge ilk kez kendi bağımsız jeopolitik alanını oluşturmuştur" dedi.

Bu coğrafyada jeokültürel bir hafızanın da doğduğunu kaydeden Davutoğlu, özellikle Sovyetler döneminde edilgen olmaya mahkum edilen, kendi dilini, örfünü, inancını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bu coğrafyada sonunda bugün büyük bir jeokültürel bütünleşme alanı oluştuğunu söyledi.

Bölgedeki jeoekonomik dönüşüm sürecinde de İpek Yolunun ardından Orta Asya ekonomilerinin periferi ekonomilerine dönüştüğünü, bu ülkelerden çıkarılan hammaddenin Rusya'da işlenir ve satılır olduğunu anlattı.

Davutoğlu "Şimdi yeni bir dönüşümün eşiğindeyiz. Tekrar İpek Yolunu bu kez tren yolları, enerji boru hatları ile yeniden uyandırmak zorundayız" diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu, 20 yıl önce Orta Asya'daki kardeş halkların bağımsız olduklarını, bütün bu ulus devletlerin ulusal egemenliklerini ve toprak bütünlüklerini sağladıklarını belirterek Dağlık Karabağ'ın topraklarının bir kısmının işgal altında olmasının tek istisnayı teşkil ettiğini dile getirdi. Davutoğlu, "İnşallah bu işgal de yakın zamanda bitecek" dedi.

Her bir ulus devletin kendine has özel güçlü avantajları olduğunu belirten Davutoğlu, bu avantajların yanında meydan okumaları da görebilmek gerektiğini söyledi.

-"Hiçbir ulus devlet diğerinden bağımsız başarılı olamaz"

Ahmet Davutoğlu, ulus devletlerin sınır kimlikleri ile Orta Asya'da yaşayan yerel kimlikler arasındaki geçişkenliğe dikkati çekerek Kırgızistan içindeki Özbekleri örnek gösterdi.

Kardeş toplulukların bütün coğrafya iç içe geçtiğini dile getiren Davutoğlu, bütün bu ülkelerin ulus devlet (vatandaşlık) kimliği ile yerel kimlikler arasında bir uyum çalışması yapması ve barış kültürü yayması gerektiğini belirtti.

Davutoğlu, ulusal egemenliğin daha güçlü demokratik kurumlarla güçlendirilmesi gereğine de işaret etti, kendi halkına güvenmeyen, onların tercihini yansıtan yapıları kurmayan ve bu demokratik yapılanmalara intibak edemeyen ülkelerin hayatta kalamayacağına dikkati çekti.

"Hiçbir ulus devlet, bir diğerinden bağımsız olarak başarılı olamaz. Bir ülkedeki siyasi istikrarsızlık diğerini de etkileyebilir, o yüzden ortak bir siyasi istikrar kültürünün bölgeye hakim olması lazım" diye konuşan Davutoğlu, bu konudaki en ciddi atılımın Türk konseyinin oluşturulması olduğunu kaydetti.

Siyasi istikrar için ekonomik kalkınmanın da önemli olduğuna işaret eden Davutoğlu, ulusal ekonomilerin hiçbir şekilde bölgesel ekonomilerden bağımsız olamayacağını, bölgesel birleşimin ulaşım hatlarının kurulması ve su gibi çeşitli kaynakların ortak kullanımı ile mümkün olabileceğini ifade etti. Davutoğlu, "Bu güçlü ekonomilerin bir araya gelip nasıl bir işbirliği havzası oluştururuz, bunun planlamalarını yapmaları gerekiyor" dedi.

Ortak eğitim ve kültürel faaliyetlerinin önemine de değinen Davutoğlu, Türksoy'u bu alanda yaptığı çalışmalar dolayısıyla tebrik etmek istediğini söyledi.

Ülkelerin kendi içinde ne kadar güçlü olursa olsun küresel alanda bu gücünü yansıtması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, küresel jeopolitiğin kalbinin Orta Asya'da olduğuna işaret ederek "Küresel alana özgüven içinde girmek gerektiğini" dile getirdi.

Davutoğlu, "Biz artık dünyada belirleyici olacağız, etken olacağız, sözümüz olacak, onun için de küresel alana çıkacağız. Böylesi bir jeopolitiğe böylesi güçlü bir kültürel arka plana sahip bir devletler topluluğunun dünyada etkin olmaması mümkün değil, yeter ki bir araya gelsinler, yeter ki birlikte geleceği planlasınlar" diye konuştu.

-"Bizim büyükelçiliklerimizi kendi büyükelçilikleriniz gibi kullanabilirsiniz"

Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün bu kardeş devletlerin hem ulusal gelişim hem bölgesel işbirliği çabalarında hem de küresel etkinlik süreçlerinde hep yanlarında olduğunu kaydeden Davutoğlu, bunun ebediyete kadar da böyle olacağını vurguladı.

Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim dışişleri bakanlığımızı kendi dışişleri bakanlığınız gibi kullanabilirsiniz. Benim büyükelçilerime kendi büyükelçileriniz gibi talimat verebilirsiniz. Afrika'da büyükelçiliğiniz olmadığını biliyoruz. O büyükelçiliklerini kendi vatandaşlarınız için kendi büyükelçilikleriniz kendi eviniz gibi kullanabilirsiniz.

Bu bilinci yaygınlaştırdığımızda ortak bir kültür, ortak bir siyasi gelecek, ortak bir ekonomik çıkar alanı ve en önemlisi ortak bir gelecek vizyonu geliştirdiğimizde, 20'nci yılı kutladığımız bu coşkulu günde geleceğe çok daha güvenle bakabiliriz, 30'uncu yılı kutladığımızda, yeniden muhasebe yaptığımızda aldığımız yoldan çok daha övgüyle bahsedebiliriz. 40'ıncı ve 50'nci yıla geldiğimizde de inşallah bu eksen dünyanın siyasetini ekonomisini belirleyen bir eksen, küresel kültüre en fazla katkı sağlayan bir havza haline dönüşür."

Toplantının Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Osman Horata da Türk Cumhuriyetlerinin bir taraftan devletlerini bir taraftan kimliklerini inşa ettiklerini ifade ederek, SSCB'nin dağılmasının ardından zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip bu ülkelerin kısa sürede dağılıp gideceklerinin düşünüldüğünü kaydetti.

Horata, bu ülkelerin 20 yılda büyük zorlukları aşarak kendi ayakları üzerinde durmayı başardıklarını belirterek bu mücadelenin önünde saygıyla eğildiğini söyledi.

Horata, bundan sonra bölgede kan ve gözyaşı yerine dostluk ve barışın hakim olması açısından bu tarihi tecrübenin ele alınması gerektiğini, bu ülkeler için en öncelikli konunun devletlerini ve kimliklerini yeniden inşa etmeleri ile küresel ve bölgesel güçlerin Orta Asya'ya dönük politikalarının olduğunu kaydetti.

Toplantıda ayrıca Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi ile Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Çalışmalar Enstitüsü arasında mutabakat zaptı imzalandı.
5 Ekim 2011, Çarşamba
AA

Bu haber 966 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,836 µs