Maşallah...Allah yerine yakıştırdı!

5 Haziran 2007 17:37 tsi
2002 seçimlerinde meydanlarda kolkola yürüdüler... Bu dostluk ve ideoloji birlikteliğinin yakınlaşması işte o günlerde başladı... Şimdi ise birlikte meclise koşuyorlar... Onları yanyana getiren tesadüf değildi elbette. Peki neydi? İşte o derin dostluğun ö

Cem Uzan ve İbrahim Tatlıses hakklarında açılan davalara karşı en iyi siperi o mükemmel zihinleriyle seçtiler. O siper meclisti... 2002 seçimlerinde seçim meydanında kolkola yürüyen ikili, meclise yalnız mı gidecekti? Birbirlerini yalnız mı bırakacaktı? Üstelik ideolojileri de bu kadar birbirlerine benzerken!

Onlar ki insanlarla ilkokul çocuğuna hitap eder gibi konuşmayı başarabilmiş ender ünlülerimizdendi. Onlar öyle yüce gönüllü insanlardı ki her alanda para kazanma idelojisini savunuyor, asla küçümseyerek "iş ayrımı" yapmıyorlardı. Yani ayrımcı değilller. Bu konuda önderleri ise Napolyondu... Beklenen oldu. Ve bu iki ender güç birleşti. Peki onları bir araya getiren diğer önemli noktalar nelerdi?

İkisi de medya patronu

İkisinin el attığı en önemli sektörlerden biri ise medya! Kurdukları medya organlarını adeta kişisel egolarını besleyen birer aygıt olarak kullanıyorlar. Mesela Tatlıses'in TV ve radyosunun adı: Tatlıses TV, Tatlıses FM... Türkiye'de ilk özel tv ve radyoyu kurduğunu söyleyen kişi olan Cem Uzan, ilk özel tv ve radyoyu kurmasındaki başarısı ise kanuna karşı hile yaparak yurtdışından yayın yaptırması sayesinde oldu. STAR TV ve Star Gazetesi'ni kendi vaadlerinin yer aldığı videoları yayınlarken, yayın aralarına dizi, film ve şovları sıkıştırmayı ihmal etmiyordu. Maksat seyirci sıkılmasın!
Uzan, televizyonu satıldıktan sonra da Kurtlar Vadisi ve derbi maçları gibi çok izlenen prgramların aralarında, kendi konuşmalarını yayınlatarak, bu politikasını sürdürdü. 

Hortumlu kapitalizm

Ne sağda, ne solda, ne de merkezde durmayan Uzan ve Tatlıses'in "hortumlu" kapitalist ideolojiye derinden bağlı oldukları biliniyor. Uzan'ın para mıknatıslı hortumları öne çıkarken, Tatlıses'in ruh hortumları oldukça başarılı çalışıyor. "Mağarada doğduğunu" her fırsatta dile getirerek bizleri yürekten yaralayan, villa sakini İbo'ya karşın; Uzan ailesinin banka ve şirketlerinin ne durumda olduğu ortada... Gözlerimiz yaşarıyor. Nasıl yaşarmasın!

Yolsuzlukları çözeceğini vaad eden Uzan bu konuda oldukça başarılı olacak gibi görünüyor. Çünkü -Telsim örneğinde görüldüğü gibi- bu konuda oldukça bilgi sahibi... O bu bilgiyle çözmeyecek de kim çözecek? Tatlıses de çetelerle mücadele konusunda rakip tanımayacak bir sanatçı... Onun da bu alanda ihtisas sahibi ve takdire şayan başarıları olduğu inkar edilemez. Ne demişler: Yiğidi öldür, hakkını yeme!

Şantaj onları montajladı

"Faşist" ideolojiye yakınlığı ileri sürülen siyasi dünyamızın "iki yüzleri" İbo ve Cem Uzan, "ideolojilerini" sağlamlaştırmak adına mübah saydıkları bazı yöntemlere de başvuruyor. İki ünlü ismimizdeki bu yöntem benzerliği onların biraradalığın en önemli unsurlarından biri: "kibarca uyarma!" Uzan ailesinin daha önce kimi kasetleri elinde tuttuğu ileri sürülürdü (Sorunuz: Gülben Ergen). Tatlıses'in yöntemi ise daha topuktan! (Sorunuz: Asena, Derya Tuna)

Bu birlikteliğe yakışır bunlar:

* Cem Uzan iktidar olursa değerli sanatçımız İbrahim Tatlıses'e Kültür Bakanı olmak yaraşır...
* "İbrahim Tatlıses'in albümleri 1 YTL olacak!"
* Tatlıses ve Uzan bir medya grubu kursunlar: Adı TatlıUzan olsun
* Genç Parti iktidarında bir enstitü kurulsun: Yolsuzlukla mücadele ve şantaj yöntemleri araştırmaları yapılsın, topuk koruyucu ayakkbabılar geliştirilsin!

www.iyibilgi.com

Bu haber 596 defa okundu.