Lisedeki fırtınanın perde arkası: Alman usulu lobi savaşı!

30 Eylül 2011 16:23 tsi
Türkiye’nin en köklü okullarından İstanbul Erkek Lisesi’nde son birkaç gündür küçük bir çocuğun üzerinden yapılan kampanyayla ilgili pek çok soru işareti var. Kampanya yasal sebeplere mi dayanıyor? Bu ideolojik bir tepki mi? Yoksa Almanların d

Verdiği mezunlarla siyaset, ekonomi ve bilim dünyasına önemli katkılarda bulunan ve Türkiye’nin en gözde eğitim kurumlarından birisi olan İstanbul Erkek Lisesi, farklı bir tartışmayla gündemde. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki mevzuat ABD’den gelen Türk aileye çocuklarını nakil yoluyla bu okula kaydetme hakkını vermesine rağmen, dahası MEB’in olur görüşüne rağmen, bir öğrencinin bu okula kaydedilemeyeceğine yönelik büyük bir kampanya yürütülüyor. Oysa sadece bu yıl tam 78 öğrenci, tıpkı o öğrenci gibi, yurtdışından nakil yoluyla çeşitli Anadolu liselerine gelerek kayıt yaptırabildi. Yani ortada öğrencinin kaydının önünde hukuki her hangi bir engel bulunmuyor.

AYRIMCI ÜSLUP

Ancak ortalık bir anda karışıyor. Yapılan küçük çaplı gösteriler, “bu çocuğu bu okulda okutmayız” gibi ayrımcı, dışlayıcı bir üslup benimseniyor. Peki, köklü liseyi gereksiz bir tartışmanın konusu yaparak hem okulun itibarını zedeleyen hem de bir öğrencinin geleceğiyle oynayan bu kampanya neyin eseri? Yaptığımız araştırma ve incelemeler bizi kulislerde konusulan İstanbul Erkek Lisesi’nin statüsü sorununa götürüyor.

ÖZEL STATÜ YASAL DEĞİL

İstanbul Erkek Lisesi mevzuata göre normal bir Anadolu Lisesi olmasına rağmen, uzun bir süredir bu kabul edilmiyor ve özel statüsü olduğunu iddia ediyor. Şu an için devlet lisesi olup da özel statüye sahip tek lise Galatasaray Lisesi. Türkiye ile Fransa arasında imzalanan özel uluslarası anlaşma nedeniyle Galatasaray Lisesi’ne MEB’in müdahalesi son derece sınırlı. Lisenin içişlerinde de Fransızların önemli rol oynadığı biliniyor. Buna göre Galatasaray Lisesi'nden üniversiteye geçiş de tamamen ÖYS ve YÖK sistemi içinde istisnai bir durum yaratıyor. Okulun her yıl aldığı toplam 480 öğrencinin dörtte biri yani 120 öğrenci Galatasaray Lisesi’nden geliyor.

CAN YAKAN SORULAR

Şimdi tekrar İstanbul Erkek Lisesi’ne dönelim ve bazı sorular soralım. Normal bir Anadolu Lisesi olan İstanbul Erkek Lisesi kendisine fiilen özel bir statü yaratmaya mı çalışıyor? Yani “ben de Galatasaray Lisesi gibiyim” mi diyor? Eğitimcilerin ifadesi şu: Eğer bu öğrenci nakil yoluyla okula kayıt yaparsa lisenin oldubitti ile fiilen yaratmaya çalıştığı bu özel statü bozulacak. Yani İstanbul Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi gibi olamayacak. Eğer bu doğruysa bir çocuğun geleceğini yok etmeye değer mi? Türkiye muz cumhuriyeti mi? Bu sorun, iddia edildigi gibiyse, öğrencilerin haklarını gasp etmek yerine MEB’le yapılacak bir protokolle çözemez mi?

ALMANLARA MI DEVREDİLECEK?

Bu özel statü gerçekleşirse MEB yönetimindeki İstanbul Erkek Lisesi’nde artık MEB’in sözü geçmeyecek. Okul yönetimi Almanlarla özel bir anlaşma çerçevesinde Galatasaray Lisesi gibi özerk bir statü ile fiilen Almanlara devredilmiş olacak. Dahası yeni oluşturulan Alman Üniversitesi’ne bağlanacak. Statü alındıktan sonra Lise Almanlara devredilecek. Bu gerçekleşirse İstanbul Erkek Lisesi YÖK sisteminden istisnai bir durum kazanacak, okulun müdürünü de Almanların ağırlıkta olduğu Alman Üniversitesi senatosu seçecek. Yani Türkiye’nin en köklü eğitim kurumu Almanlara devredilmiş olacak. Şu soruyu soralım: Tüm kavga bu yüzden mi? Eğitim kulislerinde tartışma ve bu sorular önemli bir yer tutuyor. Alman Üniversitesi ile görüşmelerin yapıldığı, alt yapı çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu da ortaya atilan iddialar arasında.

Bu haber 7,051 defa okundu.