En Sıcak Konular

"İncirlik deyince Amerikalılar zıplıyor!"

4 Haziran 2007 14:01 tsi
Türkiye ile ABD son günlerde özellikle PKK ve Kuzey Irak konusunda gerilim yaşıyor. Gerilimin sebebi ABD'nin Kuzey Irak kaynaklı teröre yeterli müdahaleyi yapmaması, Türkiye'ye de yaptırmaması... Türkiye terörün bitmesini istiyor ancak o önemli kozunu k

Amerika'yla 'İncirlik dili'nde konuşmak 
 
Türkiye kaç zamandır Amerikan yönetiminden Kuzey Irak'ta PKK varlığına ilişkin gözle görülür bir eylem yapmasını ya da buna önayak olmasını istiyor. Türkçe konuşuluyor, somut netice yok. İngilizce konuşuluyor, somut netice yok. En dikkatimi çeken şeylerden biri ise, 'İncirlik dili'yle pek konuşulmaması.
Aslında Washington'da Soğuk Savaş döneminden beri Türkiye denince akla ilk gelen, İncirlik Hava Üssü'dür. Irak ve Afganistan savaşından sonra önemi daha da artan üs, bölgedeki Amerikan operasyonlarının olmazsa olmaz unsuru. İncirlik'i ABD'ye kullandırma yetkisi ise TBMM'nin elinde. Bu yetkiyi yenilememe kararı almak şöyle dursun, iması dahi Washington'daki tepe yöneticileri yerinden zıplatabiliyor. 'İncirlik dili' dediğim bu.

'İncirlik dili'nin ABD'yi Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı eyleme ikna amacıyla kullanılmadığını nereden mi biliyorum? Kullanılsaydı, bunu Amerikan tarafındaki mukabil hareketlilikten hemen anlardık. Mesela sözde Ermeni soykırım tasarısıyla mücadelede 'İncirlik dili' usulünce kullanılıyor ve Amerikan tarafını Türk pozisyonu lehinde hareketlendiriyor. Gerek parlamento heyetlerinin, gerek Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün son Washington ziyaretlerinde, Amerikalılara verilen mesajın özü şuydu: 'Eğer bu tasarı geçerse Türk halkına İncirlik üzerinden ve daha başka yollardan ABD'nin operasyonlarına verdiğimiz desteğin kesilmesi yolunda üzerimizde büyük kamuoyu baskısı oluşabilir ve çaresiz kalabiliriz'. Bunun üzerine Amerikalı yetkililerinin Kongre'ye koşup 'Aman bu tasarı geçmesin' dediklerine şahit olduk.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried, 15 Mart'ta Temsilciler Meclisi'nin Dış İlişkiler Alt Komitesi'ndeki oturumda Ermeni tasarısının onaylanmaması çağrısında bulunurken, Türkiye'nin ABD'ye yararlılıkları listesinin başında İncirlik'i zikrediyordu. Türkiye'nin Irak'taki Amerikan askerlerine 'büyük çaplı lojistik destek' verdiğini söyleyen Fried, bu kritik 'hayat hortumu' cümlesinden olarak Irak'taki hava kargosu ikmalinin yüzde 74'ünün İncirlik Hava Üssü'nden yapıldığını kayıtlara geçiriyordu.

Ermeni tasarısı gündemin üst sıralarındayken Washington'da yapılan tüm Türkiye sohbetlerinde Amerikalılar bize 'Ermeni tasarısı geçerse halk ayaklanır mı? İncirlik üssü önünde büyük gösteriler olur mu?' diye soruyordu. Anlaşılan yetkili Türk ağızlar Amerikalıları 'büyük galeyan olur' diye iyice korkutmuştu. Washington yönetimi doğal ya da suni yollarla böyle kitlesel tepkilerin oluşacağına, kamuoyundan gelen İncirlik'i kullandırmama baskısının çok artacağına iyi inan(dırıl)mış görünüyordu.

Peki ikna kabiliyeti yüksek olan 'İncirlik dili' Ermeni sorununda bile kullanılırken, ondan çok daha önemli Kuzey Irak'ta PKK sorununa çözüm ararken neden kullanılmıyor? Ermeni tasarısında bıçak gerçekten kemiğe dayandığı için Ankara Washington'u dolaylı tehdit ediyormuş gibi görünme pahasına 'İncirlik dili'ne sarılmıştı. Kuzey Irak için aynı dile pek teşebbüs edilmediğine göre, insanın aklına 'acaba Türk devleti oradaki PKK tehdidini şikâyet ettiği oranda hayati görmüyor mu?' sorusu geliyor.

Mesela sistematik bir 'sivil savunma' planıyla AK Parti hükümetine karşı iç siyasi muhalefete öncülük eden, milyonları sokağa dökme ve medyayı yönlendirme kabiliyetlerini ortaya koyan bazı emekli komutanlarımız ve muvazzaf destekçileri, Türkiye'nin ulusal güvenlik çıkarları adına İncirlik önünde öylesine büyük mitingler düzenle(t)meyi hiç düşünmediler mi? Düşünmedilerse, neden? Acaba iç siyasetle çok meşgul olduklarından psikolojik savaş eğitimini asıl ne için aldıklarını mı unutuyorlar? Yoksa birileri, şu dönemde ABD'nin Türk milletini rahatlatacak bir adım atmaya mecbur kalması halinde başarının AK Parti hükümeti hanesine yazılma ihtimalinden mi çekiniyor?

Kuzey Irak'taki sınıra asker yığmanın büyük bir sınır ötesi kara operasyonuna hazırlıktan kaynaklandığını sanmıyorum. Diplomatik ve askerî açıdan çok riskli böyle bir şeyin ancak 'hiyerarşik olmayan' yollarla ve baskılarla gerçekleşme ihtimali olabilir. Ama güç kullanma hazırlığını çağrıştıran taktik hamlelerin Amerikan, Irak ve bölgesel Kürt yönetimini Türkiye'yle daha acil işbirliğine teşvik ettiği muhakkak. Öte yandan bu tür hamleler uluslararası camiadan gelen 'Irak'tan, hassaten Kerkük'ten uzak dur' baskısını artırarak ulusal çıkarlar arenasında Türkiye'nin alanını daraltıyor.

Her hamlenin getirileri de götürüleri de vardır. Bana sorarsanız, Amerika'yla Kuzey Irak'ta silahlı müsabakadansa, İncirlik'te siyasi müsabaka şerlerin daha ehveni gibi görünüyor. 'İncirlik dili'ni kullanma, sert güç (hard power) taktiklerinden daha güvenli ve emin olabilir. Neticede İncirlik üssünün Amerikan kullanımına kapatılmasını savunmuyorum. ABD'nin Irak'ta başarısızlığı Türk çıkarlarına da uygun değil. Ben sadece, Amerika'yla pazarlık edilirken tüm kozların değerlendirilmesine dikkat çekiyorum.

ABD'nin PKK konusunda Türkiye'yi kırarken Kuzey Irak'taki Kürt dayanışmasını kıramamasının temel sebebi, kendilerini Irak'ta bugün ve görünür gelecekte Kürtlere çok muhtaç görmeleri. Irak projesinin başarısı için İncirlik'in sahibi Türkiye'ye en az bölgesel Kürtler kadar muhtaç oldukları tezinin daha yüksek telden savunulması Amerikan üst yönetiminin dikkatini konuya çekmeye çalışanların elini güçlendirebilir. Son çare, Ermeni tasarısında olduğu gibi, işi şantaj havasına sokmadan 'İncirlik dili'yle centilmence konuşmaksa, neden olmasın?

Zaman



Bu haber 544 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,051 µs